Türkiye'nin tatlı sektöründe adeta bir devrim yaratan Ekleristan Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketi, kısa sürede ülke genelinde büyüyerek milyonlarca damak tadını fethetmiş, ancak bugün mali bir fırtınanın ortasında hayatta kalma mücadelesi veriyor. 2020 yılında Bursa'da kurulan bu şirket, ekler, makaron, sütlü tatlılar, pasta ve dondurma gibi ürünlerle tatlı severlerin vazgeçilmezi haline gelmiş, yalnızca dört yıl gibi kısa bir sürede 61 ilde 400'ün üzerinde şube ağına ulaşmıştı; bu büyüme hızı, sektördeki rakiplerini gölgede bırakırken, aynı zamanda şirketin hızlı genişlemesinin yarattığı mali yükleri de beraberinde getirmişti. Ancak ekonomik dalgalanmalar, artan maliyetler ve pandemi sonrası toparlanma zorlukları, bu tatlı imparatorluğunu iflasın pençesine sürüklemiş görünüyor; 8 Aralık 2025'te Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne yapılan konkordato başvurusu, şirketin nefes almaya çalıştığı bir can simidi olarak devreye girdi.

Mahkeme, aynı gün şirket lehine 3 aylık geçici mühlet kararı vererek, yeni icra ve iflas takiplerini durdurdu; bu karar, Ekleristan'ın taşınır ve taşınmaz mallarının üçüncü kişilere devrini yasaklarken, rehin tesis etme, kefil olma veya işletme devri gibi işlemleri mahkeme izni olmadan imkansız kıldı. Konkordato komiseri olarak mali konularda uzman Nesrin Beşe atandı ve alacaklılara 7 günlük itiraz süresi tanındı; bu süreç, şirketin mali tablolarının detaylı incelenmesini zorunlu kılacak, nihai karar ise 3 aylık sürenin sonunda verilecek.

Ekleristan'ın bu hamlesi, sadece bir şirketin değil, tatlı sektörünün genel ekonomik baskı altındaki kırılganlığını da gözler önüne seriyor; 400 şubenin her birinde çalışan personelin geleceği belirsizken, tedarik zincirindeki fırınlar ve ham madde sağlayıcıları da bu domino etkisinden nasibini alacak gibi duruyor. Şirketin hızlı büyümesi, başlangıçta bir başarı öyküsü olarak alkışlanmıştı; Bursa'dan yola çıkarak İstanbul'un kalabalık caddelerinden Anadolu'nun küçük kasabalarına kadar uzanan şube ağı, günlük binlerce ekler ve pasta satışı yaparak cirosunu katlamıştı, ancak artan enerji maliyetleri, un ve şeker fiyatlarındaki fırlamalar ile personel giderlerindeki artış, bu büyüyü zehirlemişti.

Ekleristan'ın konkordato yolculuğu, 8 Aralık 2025'te Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kapısında resmileşti ve bu başvuru, şirketin yıllardır biriken mali yüklerinin artık taşıyamayacağı bir noktaya geldiğini işaret ediyor. Mahkeme, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 288/1, 294, 295, 296 ve 297. maddelerini kıyasen uygulayarak, geçici mühlet kararı aldı; bu kararın en kritik unsuru, 8 Aralık 2025 tarihinden itibaren yeni icra ve iflas takiplerinin başlatılamayacak olmasıydı, ki bu da şirketin alacaklı baskısından kısa vadeli bir koruma kalkanı sağladı. Taşınır ve taşınmaz malların devri, ikinci bir mahkeme kararına kadar yasaklandı; bu, Ekleristan'ın Bursa'daki üretim tesislerinden 61 ildeki şubelerin kira kontratlarına kadar tüm varlıklarının dondurulması anlamına geliyor. Şirket, mahkemenin izni olmadan rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, taşınmaz mallarını veya işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyecek, takyit edemeyecek veya ivazsız tasarruflarda bulunamayacak; bu kısıtlamalar, konkordato sürecinin şeffaflığını ve adilliğini güvence altına almayı amaçlıyor.

İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri dahil tüm takip işlemleri durduruldu; hatta 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre yapılan takipler de bu kapsama girdi, hangi nedene dayanırsa dayansın. Ancak bu tedbirler, İİK'nın 206. maddesinin 1. bendinde yazılı imtiyazlı alacaklar ve rehinle temin edilmiş alacaklar açısından hüküm ifade etmiyor; yani öncelikli kamu alacakları ve teminatlı borçlar korunmuş durumda. Mahkeme, geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağını belirterek, bu sürenin şirket için bir "nefes alma" fırsatı olduğunu vurguladı; konkordato komiseri Nesrin Beşe'nin ataması ise sürecin profesyonel ellerde yönetileceğinin bir işareti.

2026'da Türkiye Ekonomisi: Enflasyon Düşüşü Mü, Seçim Baskısı Mı?
2026'da Türkiye Ekonomisi: Enflasyon Düşüşü Mü, Seçim Baskısı Mı?
İçeriği Görüntüle

Alacaklılar, ilan tarihinden itibaren 7 günlük kesin süre içinde dilekçe ile itiraz edebilecek ve konkordato mühletinin verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını delilleriyle ileri sürebilecek; bu itiraz hakkı, küçük tedarikçilerden büyük bankalara kadar tüm alacaklıların sesini duyurma şansı sunuyor. Ekleristan'ın mali tabloları, komiser Beşe'ye gönderildi ve bu inceleme, şirketin gerçek borç yükünü, ciro kayıplarını ve kurtarma planını aydınlatacak; Bursa merkezli bir firmanın bu kadar hızlı büyümesi, başlangıçta yatırımcıları heyecanlandırmış olsa da, ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte nakit akışını tıkamıştı.

Ekleristan Gıda Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin hikayesi, 2020'nin zorlu pandemi günlerinde Bursa'da bir girişimcilik ateşinin kıvılcımıyla başlamıştı; kurucular, ev yapımı ekler tariflerini endüstriyel ölçeğe taşıyarak, kısa sürede makaron çeşitleri, sütlü tatlılar, taze pastalar ve dondurma ürünleriyle portföylerini genişletmiş, bu da onları tatlı sektöründe "dev" lakabını hak eden bir konuma getirmişti. Şirketin büyüme stratejisi, franchise modeline dayanıyordu; Bursa'dan yola çıkarak Ankara, İstanbul, İzmir gibi metropollerden Konya, Kayseri, Diyarbakır gibi Anadolu şehirlerine kadar 61 ile yayılmış, her şubede yerel tatlara uyarlanmış menülerle sadık bir müşteri kitlesi oluşturmuştu. 400'ün üzerinde şubenin her biri, günlük yüzlerce satış yaparak şirketin cirosunu yıllık milyonlarca liraya ulaştırmış, ancak bu genişleme maliyetleri de katlamıştı; un fiyatlarının yüzde 100'ün üzerinde artması, enerji faturalarının fırlaması ve personel maaşlarındaki enflasyonist baskı, kar marjlarını eritmişti. Pandemi sonrası dönemde, tatlı talebinin toparlanması beklenirken, Türkiye ekonomisinin genel darboğazı –yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve tedarik zinciri kesintileri– Ekleristan'ı köşeye sıkıştırmıştı; şirket, franchise sahiplerine verdiği destek kredilerini geri çağıramamış, bu da nakit rezervlerini tüketmişti. Mali tabloların komiser Beşe'ye sunulması, şirketin gerçek tablosunu ortaya koyacak; tahminlere göre borçlar, tedarikçi ödemelerinden banka kredilerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor, ancak spesifik rakamlar henüz kamuoyuna yansımadı.

Ekleristan'ın bu krizi, tatlı sektörünün genel bir yansıması; benzer şekilde büyüyen diğer zincirler de maliyet baskısı altında ezilirken, küçük fırınlar kapanma noktasına gelmişti. Şirketin 2020'deki kuruluşundan bu yana yarattığı istihdam –tahminen binlerce çalışan– şimdi belirsiz bir geleceğin gölgesinde; şube çalışanlarının maaş ödemeleri, konkordato sürecinde öncelikli hale getirilecek, ancak gecikmeler kaçınılmaz görünüyor. Bursa Ticaret Odası verilerine göre, gıda sektöründeki iflas başvuruları son bir yılda yüzde 40 artmış; Ekleristan'ın vakası, bu trendin en çarpıcı örneği olarak not düşülecek.

Konkordato komiseri Nesrin Beşe'nin rolü, Ekleristan'ın kurtuluş planının mimarı olarak kritik öneme sahip; mali konularda uzmanlığıyla tanınan Beşe, şirketin mali tablolarını inceleyerek alacaklılarla müzakere yürütecek ve bir yeniden yapılandırma planı sunacak. Mahkeme tensip tutanağında, "Davalı-borçlulara iş bu tensip tutanağı gereğinde üç aylık geçici mühlet verilmiştir," ifadesiyle başlayan karar metni, sürecin yasal çerçevesini netleştiriyor; bu metin, İİK'nın ilgili maddelerini kıyasen uygulayarak, geçici mühletin kesin mühlet etkisini taşıdığını belirtiyor.

Alacaklıların 7 günlük itiraz süresi, küçük bir fırın tedarikçisinden büyük bir un ithalatçısına kadar herkese kapı açıyor; itirazlar, konkordato mühletinin gereksizliğini delillerle kanıtlama fırsatı sunarken, kabul edilmezse süreç devam edecek. Ekleristan'ın şube ağı, 61 ilde dağılmış haldeyken, konkordato kararı bu şubelerin günlük operasyonlarını etkileyecek; bazı franchise sahipleri, kira ve personel giderlerini karşılayamayarak kapatma kararı alabilir, bu da zincirin küçülmesine yol açabilir. Şirket yönetiminden henüz resmi bir açıklama gelmemiş olsa da, kulislerde "Ekonomik fırtınayı atlatacağız" mesajı dolaşıyor; ancak tedarikçiler, ödenmemiş faturalar nedeniyle mahkemeye gitme hazırlığında. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bu kararı, benzer firmalara da emsal teşkil edebilir; zira gıda sektöründe konkordato başvuruları son aylarda rekor kırmış, tatlı zincirlerinden restoranlara kadar pek çok marka bu yoldan geçmişti. Nesrin Beşe'nin raporu, 3 ay içinde alacaklı toplantısını tetikleyecek; bu toplantıda, borçların yüzde kaçı ödenecek, taksitlendirme nasıl olacak gibi sorular yanıt bulacak. Geçici mühletin uzatılması veya sürenin dolmasından önce mühim sebeplerle sonlandırılması ihtimali de masada; örneğin, yeni bir yatırımcı girişi süreci hızlandırabilir. Ekleristan'ın 400 şubesi, Türkiye'nin tatlı haritasında önemli bir yer tutarken, bu kriz sektördeki konsolidasyonu hızlandırabilir; küçük rakipler büyürken, devler yeniden yapılandırılacak.

Ekleristan'ın mali darboğazı, Türkiye ekonomisinin gıda perakendesi ayağındaki genel çatlakları da yansıtıyor; 2025'in son çeyreğinde, enflasyonun yüzde 31,7'ye ulaşmasıyla birlikte tatlı gibi "lüks" algılanan ürünlerin talebi azalmış, tüketiciler temel gıdalara yönelmişti. Şirketin 61 ildeki varlığı, lojistik maliyetleri şişirmiş; Bursa'dan Diyarbakır'a ürün sevkiyatı, yakıt fiyatlarındaki artışla birlikte karı yutmuştu. Konkordato süreci, İİK'nın 206. maddesi uyarınca imtiyazlı alacakları korurken, rehinli borçları ayrı tutuyor; bu, vergi dairesi ve SGK gibi kamu alacaklarının önceliğini güvenceye alıyor. Alacaklı itirazlarının yoğunlaşması bekleniyor; un tedarikçileri, şeker ithalatçıları ve hatta şube kira sahipleri, haklarını arayacak. Nesrin Beşe, mali tabloları tararken, şirketin ciro-kar dengesini analiz edecek; 2020'deki kuruluş cirosu tahminen milyonlar seviyesindeyken, 2025'te kayıplar yüzde 30'lara varmış olabilir.

Mahkeme, duruşma gününü henüz belirlememiş; bu belirsizlik, şube çalışanlarını tedirgin ediyor, zira maaş gecikmeleri grev dalgası yaratabilir. Ekleristan'ın ürün yelpazesi –klasik eklerlerden yenilikçi makaronlara– bir zamanlar sosyal medyada viral olurken, şimdi indirim kampanyalarıyla ayakta kalmaya çalışıyor; ancak konkordato, fiyat artışlarını sınırlayabilir. Sektör uzmanları, bu olayın tatlı zincirlerinde bir domino etkisi yaratacağını öngörüyor; benzer büyüklükteki firmalar, maliyetleri düşürmek için şube kapatmalarına gidebilir. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, konkordato başvurularının yüzde 25 arttığını raporlamış; Ekleristan, bu istatistiğin en dikkat çekici kalemi. Gelecek 3 ay, şirket için bir sınav; başarılı bir planla ayağa kalkabilir, başarısız olursa iflas kaçınılmaz.

Bu mali kriz, Ekleristan'ın 400 şubeli imparatorluğunu sarsarken, tatlı sektörünün geleceğini de belirsiz kılıyor; konkordato komiseri Nesrin Beşe'nin incelemeleri, alacaklı itirazları ve mahkeme tensip tutanağının getirdiği kısıtlamalar, şirketin her adımını izleyecek. 61 ildeki şubeler, Bursa merkezli bir firmanın ulusal başarı öyküsünü simgeliyordu; ancak ekonomik fırtına, bu öyküyü acı bir masala dönüştürdü. İİK maddelerinin kıyasen uygulanması, geçici mühletin gücünü pekiştirirken, imtiyazlı alacakların korunması adaleti sağlıyor; alacaklıların 7 günlük itiraz penceresi, küçük tedarikçilere umut veriyor.

Ekleristan'ın 2020'deki hızlı yükselişi, girişimcilik dersleri verirken, bugünkü darboğazı uyarıcı bir örnek; maliyet kontrolü ve nakit yönetimi, büyümenin anahtarı. Mahkeme sürecinin nihai kararı, 3 ay sonra netleşecek; uzatma ihtimali veya erken sonlandırma, şirketin kaderini belirleyecek. Bu olay, Türkiye'nin gıda ekonomisindeki kırılganlığı bir kez daha kanıtlıyor; tatlılar gibi keyif veren bir sektör bile enflasyonun pençesinde eziliyor. Ekleristan, bu sınavdan çıkarsa, yeniden doğuşuyla sektörde öncü olabilir; çıkamazsa, 400 şubenin boşalması yürek burkacak. Konkordato, iflasın alternatifi mi yoksa ertelenmiş son mu? Cevap, Nesrin Beşe'nin raporunda gizli; tatlı severler, bu belirsizliği beklerken, kahvelerini buruk içecek.