Spor camiası, büyük skandallarla sık sık gündeme geliyor. Türkiye'de futbolun parıltılı yüzü, gölgeli işlerle lekelenince, kamuoyu şaşkınlığa uğruyor. Bu olaylar, şöhretin risklerini ve finansal manipülasyonları gözler önüne seriyor.
Yeşil Saha Fonu davası, 41 kişinin mağdur edildiği bir piramit şemasıyla sonuçlandı. Oyuncu menajeri Seçil Erzan, nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilikten 102 yıl 2 ay 2 gün hapis cezası aldı. Erzan, 11 Nisan 2023'ten beri tutuklu; mahkemede, sistem kurmadığını, şantaj mağduru olduğunu savundu. "Spiralin içine düştüm, kimseyi kandırmadım" dedi, annesini görememe korkusunu dile getirdi. Dava, fırın poşetlerinde taşınan milyonlarca dolar vaadini içeriyor; yüksek getiriler sözüyle kurbanlar çekildi.
Sanıklar arasında Fatih Terim 1 yıl, Arda Turan 8 yıl 4 ay, Emre Belözoğlu 6 yıl 3 ay hapis aldı. Muslera 3 yıl 7 ay, Musa Terim 3 yıl 1 ay 15 gün cezalandırıldı. Semih Kaya ile başlayan zincir, Emre Belözoğlu dahil 10 kişiye yayıldı. Erzan, fonu Semih Kaya'dan aldığını, paraları şahsi borca yönelttiğini itiraf etti. Eski banka müdürleri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu beraat etti. Cezalar, iyi hal indirimiyle yumuşatıldı; dava, futbolun etik sınırlarını sorgulatıyor.
Olayın kökeni, 2019'a uzanıyor. Erzan, ünlü isimleri ikna ederek fon topladı; vaatler, hızlı zenginlik hayaliydi. Mağdurlar, paralarını geri alamadı; dava dosyası, sahte belgeleri ortaya çıkardı. Savunma, Erzan'ı yalnız bırakmadı; "Referans vermedim" iddiası, çelişkilerle doluydu. Mahkeme, nitelikli dolandırıcılığı sabit gördü – bu, sporun finansal dünyasındaki boşlukları gösteriyor. Uzmanlar, benzer şemaların önlenmesi için denetim çağrısı yapıyor; ünlülerin etkisi, dolandırıcıları cesaretlendiriyor.
Davanın yankıları sürüyor. Cezalar, caydırıcı mı olacak? Futbolcuların itibar kaybı, kariyerlerini etkileyebilir. Kamuoyu, adaletin işlediğini görmek istiyor; bu skandal, şeffaflık ihtiyacını artırıyor. Gelecek davalar, benzer vakaları aydınlatabilir.
