Kocaeli'nin huzurlu geceleri, bir anda cehenneme döndü. Kartepe'nin dar sokaklarında, bir apartman önü kan gölüne boyanırken, ailelerin feryatları gökyüzünü yırttı. Bu olay, sadece bir tartışmanın trajik sonu değil; takıntının, kıskançlığın ve bastırılmış öfkenin nasıl bir canavara dönüştüğünün korkunç bir aynası. Toplum, bu dehşetin yankılarıyla sarsılırken, soruşturmaların gölgesinde yeni sorular doğuyor: Bu vahşet nasıl önlenebilirdi ve benzer fırtınalar kapıda mı bekliyor? Kalpler, bu acıyla sızlarken, Kocaeli'nin sokakları sessiz bir yas tutuyor.

Olay, 12 Eylül 2025 akşamı saat 21.00 sıralarında Kartepe ilçesine bağlı Ataevler Mahallesi'nde, Başkent Sokak ile Yaz Sokak'ın kesişim noktasında patlak verdi. 35 yaşındaki Erhan Derse, takıntılı olduğu eski sevgilisi, Kocaeli Şehir Hastanesi'nde hemşire olarak çalışan 35 yaşındaki bir çocuk annesi İpek Genç ile kardeşi 23 yaşındaki Abdullah Barış Genç'i apartman önünde pusuya düşürdü. İddialara göre, Derse ayrılık isteğini kabullenememiş, Genç kardeşlerle konuşmak için randevu ayarlamıştı. Buluşma, kısa sürede tartışmaya dönüştü; Derse, cebinden çıkardığı tabancayı çekerek önce İpek Genç'e, ardından onu korumaya çalışan Abdullah Barış Genç'e ateş etti. Kurşunlar, iki kardeşi kanlar içinde yere sererken, Derse aynı silahı başına dayayarak intihar girişiminde bulundu. Silah sesleri, mahalleyi ayağa kaldırdı; çevre sakinleri panik içinde 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aradı.

İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ekipleri ve jandarma sevk edildi; olay yeri adeta bir savaş alanına döndü. Ambulanslar sirenlerini inletirken, yaralılar hızla çevre hastanelere – Kocaeli Şehir Hastanesi ve diğer acil servislere – taşındı. Doktorlar, saatlerce süren müdahalelere rağmen üç kişiyi de kurtaramadı. İpek Genç, vücuduna isabet eden kurşunların etkisiyle, kardeşi Abdullah Barış Genç ise koruyucu bir kalkan olmaya çalışırken can verdi. Erhan Derse'nin intihar girişimi de başarılı oldu; otopsi raporları, üçünün de ölüm nedenini ağır yaralanma olarak teyit etti. Polis, olay yerinde geniş çaplı delil topladı; tabanca, kovanlar ve çevre kameraları inceleniyor. Soruşturma, cinayetin kıskançlık temelli olduğu yönünde ilerliyor; Derse'nin Genç ailesine yönelik önceki taciz iddiaları da dosyaya eklendi.

Bursa Mudanya Orman Yangını Kontrol Altına Alındı Ekiplerin Havadan ve Karadan Mücadelesi ile Felaket Önlendi
Bursa Mudanya Orman Yangını Kontrol Altına Alındı Ekiplerin Havadan ve Karadan Mücadelesi ile Felaket Önlendi
İçeriği Görüntüle

İpek Genç, sağlık camiasının sevilen bir yüzüydü. Kocaeli Şehir Hastanesi'nde hemşire olarak çalışan Genç, bir çocuk annesi olarak hem ailesine hem hastalarına adanmış bir hayattı. Kardeşi Abdullah Barış Genç ise, 23 yaşında genç bir birey; ailesinin gözbebeği, geleceğe dair hayalleri yarım kalan bir ruh. Derse ise, 35-37 yaşlarında (kaynaklara göre hafif farklılık gösterse de) bir işsiz veya düşük profilli çalışan olarak biliniyordu; ayrılık sonrası sosyal medya tacizleri ve tehdit mesajları, polisin dikkatini çekmişti. Mahalle sakinleri, "O gece sokaklar sessizdi, ama birden silah sesleri duyduk. Koşup baktığımızda kanlar içindeydiler" diye anlatıyor. Bu vahşet, Kartepe'yi yasa boğdu; Ataevler Mahallesi'nde komşular, kapılarını kapatarak yas tuttu.

Cenaze törenleri, acıyı katmerleştirdi. İpek Genç ve Abdullah Barış Genç'in cenazeleri, işlemlerinin ardından memleketleri Sakarya'nın Sapanca ilçesine gönderildi. Baba evinde helallik alınırken, aile üyeleri ve yakınlar gözyaşlarına boğuldu; sağlık camiasından meslektaşları, Genç'in anısına çiçekler bıraktı. Cenazeler, Sapanca Yeni Camii'ne getirildi; ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazında, yüzlerce kişi dua etti. Kardeşler, yan yana Kemer Aile Kabristanı'na defnedildi; defin sırasında annenin feryatları, kalpleri parçaladı. Erhan Derse'nin cenazesi ise İzmit Kent Mezarlığı'na uğurlandı; ailesi, sessiz bir törenle onu toprağa verdi. Sapanca'da defin sonrası, Genç ailesinin evi taziyelerle dolup taştı; komşular yemek yardımı organize etti, sağlık sendikaları destek mesajları yayınladı.

Bu trajedi, Türkiye'nin kadın cinayetleri ve aile içi şiddet dalgasının bir parçası. 2025'in ilk dokuz ayında, en az 250 kadın cinayeti rapor edildi; kıskançlık ve ayrılık, başlıca nedenler arasında. Kartepe olayı, benzer vakaları hatırlatıyor: 2024'te İzmir'de bir eski sevgili, nişanlısını ve ailesini hedef almıştı; Ankara'da ise bir takıntılı adam, intihar ederek üç kişiyi öldürmüştü. Polis soruşturması, Derse'nin silah ruhsatını ve önceki tehditlerini araştırıyor; Genç ailesinin şikayet dilekçeleri, olayın önlenebilir olabileceğini gösteriyor. Sosyal medyada, #İpekGenç ve #KartepeCinayeti etiketleri trend oldu; binlerce paylaşım, "Yeter artık, kadınlar için adalet" diye haykırdı. Bir kullanıcı, "Kardeşi korumak için can verdi, kahraman ama neden önlenmedi?" diye sordu, 15 bin görüntülenme aldı. Sağlık Bakanlığı, Genç'in anısına bir anma mesajı yayınladı; sendikalar, şiddet mağduru sağlık çalışanları için koruma talebinde bulundu.

Kartepe'nin bu dehşeti, toplumun yaralarını deşiyor. İpek Genç'in çocuğunun babasız büyümesi, Abdullah Barış'ın hayallerinin yarım kalması, Derse'nin ailesinin utancı – hepsi bir gecede yok oldu. Gelecekte, soruşturma Derse'nin geçmişini aydınlatırsa, yeni yasalar gündeme gelebilir; kadın koruma merkezleri ve hızlı müdahale ekipleri artabilir. Ama bu, bir ailenin acısını geri getirmez. Kocaeli valiliği, olayın şok dalgasını yönetmek için psikolojik destek ekipleri gönderdi; Sapanca'da mevlitler okunacak. Bu vahşet, bir uyarı: Takıntı, ölümcül bir zehir. Aileler, sokaklar ve toplum, bu feryadı duymalı; yoksa, bir sonraki kurşun başka bir kalbi deler. Kartepe'nin gecesi, Türkiye'nin vicdanını sarsıyor; gözyaşları, değişim çağrısına dönüşmeli.