Gündelik hayatın telaşı içerisinde, pek çoğumuzun gözden kaçırdığı anlık gelişmeler, bazen beklenmedik fırtınalara dönüşebilir. Türkiye'nin dört bir yanında sıcaklık rekorları kırılırken, yaz aylarının rehavetiyle en kurak dönemlerden birini yaşayan Marmara ve Batı Karadeniz bölgeleri, haftalardır özlemle beklenen yağış haberini nihayet aldı. Ancak bu bekleyiş, sıradan bir hava durumu değişikliğinin ötesinde, tam bir meteorolojik hareketliliğin habercisi oldu. Zira uzmanlar, sıcak ve nemli havanın aniden yerini soğuk havaya bırakmasının, şimşekler çakarak yolları sular altında bırakacak bir hava kaosunu tetikleyebileceği konusunda aylar öncesinden uyarıyordu.
Son haftalarda yaşanan fırtınalar, sel baskınları ve hortum haberleri, ne yazık ki bu öngörülerin ne kadar haklı olduğunu acı bir şekilde gösterdi. Kimi zaman bir anda bastıran dolu yağışı, kimi zaman da ani su baskınları hayatı felç etti. İşte tam bu noktada, yetkililerden gelen peş peşe uyarılar, yeni bir krizin kapıda olduğunu işaret ediyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı, sosyal medya hesapları üzerinden ve resmi kanallardan yaptıkları açıklamalarla, önümüzdeki 24 saat için hayati önem taşıyan bir 'Sarı Kodlu Uyarı' yayımladı. Bu uyarı, sadece bir yağmur tahmini değil, aynı zamanda sel, su baskını, yıldırım ve hatta yerel dolu yağışı gibi olumsuzluklara karşı bir acil eylem çağrısı niteliği taşıyordu.
Peki, bu kritik uyarı hangi bölgeler için yapıldı ve milyonlarca vatandaşın tedbirli olması gereken o şehirler hangileriydi? Yağışların öğle saatlerinden sonra daha da etkili olması beklenirken, uyarılar özellikle Marmara ve Ege'nin doğusu ile Batı Karadeniz ve İç Anadolu'nun batı kesimlerini işaret ediyordu. Ancak bu geniş coğrafya içerisinde, meteorolojik riskin en yüksek olduğu 8 il, özel bir raporla kamuoyuna açıklandı. Bu şehirlerde yaşayanlar için önümüzdeki saatlerin her anında dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
Ve işte o 8 il: Bursa, Kocaeli, Bolu, Bilecik, Kütahya, Sakarya, Düzce ve Yalova.
Yetkililer, bu illerde yaşayan vatandaşları, özellikle ani sel, su baskını, yıldırım, dolu ve kuvvetli rüzgâr gibi muhtemel risklere karşı son derece dikkatli olmaya çağırdı. Evden çıkmadan önce, hatta ev içerisindeyken dahi alınabilecek en basit önlemlerin bile büyük felaketlerin önüne geçebileceği belirtildi. Bu tarihi uyarı, sadece bir hava durumu raporu değil, aynı zamanda bir yaşam savaşına hazırlık ilanı olarak kayıtlara geçti.