Ekonomi-Piyasalar

Türk Bankası Kazaklara Satılıyor

Orta Asya'dan esen rüzgarlar, İstanbul'un finans kulelerini sarsıyor. Bir devin hamlesi, bankacılıkta devrim mi yaratacak, yoksa yeni bir tuzak mı? Ticaret köprüleri kurulurken, gizli planlar su yüzüne çıkıyor – bu hikaye sizi ekran başına kilitleyecek, çünkü yarınki ekonomi bugünden şekilleniyor!

Türkiye'nin ekonomik damarlarında akan kan, son yıllarda yabancı sermayenin damarlarıyla karışmaya başladı. İnşaat devlerinden fintech üslerine, her köşede birleşme haberleri yankılanıyor; ama bu seferki, biraz daha uzaklardan geliyor. Kazakistan'ın bozkırlarından, Astana'nın modern gökdelenleri arasından bir fintech devi, İstanbul'un bankacılık sahnesine göz dikmiş durumda. Günlük hayatın telaşında, kredi kartı limitlerini kontrol ederken ya da online alışveriş sepetini doldururken aklınıza gelmez belki, ama bu hamle, cebinizdeki paranın rotasını değiştirebilir. Peki, ne kadar büyük bir değişim? Belki de sadece bir bankanın el değiştirmesi gibi görünüyor, ama derinlere inince, bambaşka bir tablo çıkıyor karşımıza – ticaretin, teknolojinin ve hatta jeopolitiğin kesiştiği bir kavşak.

İşte o kavşakta, Rönesans Holding'in elinden çıkacak Rabobank Türkiye'nin hikayesi yatıyor. Geçen yıl, yani 2024'te Rönesans'ın kasasına kattığı bu Hollanda kökenli banka, şimdi Kazakistan merkezli Kaspi.kz'nin radarında. Şirketin CEO'su Mikheil Lomtadze, Astana'da düzenlenen Digital Bridge 2025 Forumu'nda patlattı bombayı: "Satın alma işlemini 2025 sonuna kadar tamamlayacağız." Interfax'ta yer alan bu duyuru, düzenleyici kurumların onay sürecinin hâlâ devam ettiğini belirtiyor. Rabobank Türkiye, şu an 27 kişilik bir ekiple, şube ağı olmadan faaliyet gösteriyor – tam bir "gizli kahraman" gibi, arka planda finansal altyapıyı destekliyor. Lomtadze'nin sözleriyle, bu hamle Kaspi'ye Türkiye pazarında finansal hizmet lisansı kazandıracak; yani, sadece bir banka almak değil, kapıları ardına kadar aralamak.

Bu satın alma, Kaspi'nin Türkiye macerasının ikinci büyük adımı. Hatırlayın, kısa süre önce Hepsiburada'nın yüzde 65,4'lik hissesini tam 1,1 milyar dolara kapmışlardı – ki bu, Mart 2025'te imzalanan anlaşmayla resmileşmişti. Şimdi Rabobank'la birleşince, e-ticaret ve bankacılığın evliliği doğacak: Hepsiburada'nın alışveriş motoru, Rabobank'ın finansal altyapısıyla entegre olacak. Kaspi'nin Kazakistan'daki "süper uygulama" modeli buraya taşınacak; düşünün, tek bir app'te hem indirimli ayakkabı alıp, hem kredi çekip, hem sigorta yaptıracaksınız. Lomtadze, bunu "iki ülke arasındaki ticareti hızlandırma" olarak tanımlıyor: "Yakın zamanda Türk tüccarların ürünleri Kaspi'de, Kazak tüccarların ürünleri Hepsiburada'da satışa sunulacak." Bu, bir ticaret köprüsü değil mi? Bozkırdan Boğaz'a uzanan bir yol, belki de ipek yolunun dijital versiyonu.

Kaspi.kz'yi biraz daha yakından tanıyalım ki, bu hamlenin boyutunu anlayalım. Kazakistan'ın en büyük fintech oyuncusu, 14 milyon aktif kullanıcıyla –ki bu, ülkenin nüfusunun yüzde 70'ine denk geliyor– adeta bir monopol. Markalarıyla dolu bir ekosistem: Kaspi Bank'la para transferi, Kaspi Pay'le ödemeler, Kaspi Shop'la alışveriş, Kaspi Travel'la geziler. Mart 2025'te Rabobank anlaşmasını imzaladıklarında, Forbes Türkiye gibi mecralarda "Kazak devinin Türkiye atağı" diye manşet olmuştu. Şirketin kurucuları Vyacheslav Kim ve Mikheil Lomtadze, Nasdaq'ta işlem gören bu canavarı, 21 milyar dolar piyasa değerine taşımış. Rabobank cephesinde ise işler farklı: Hollandalı dev, Avrupa'da küçülüyor; tarım ve gıda finansmanına odaklanıyor, zayıf halkaları buduyor. Türkiye operasyonu da bu budamadan nasibini alıyor – tam bir stratejik geri çekilme.

Peki, bu satışın arkasında ne var? Rönesans Holding, ihalelerin kralı olarak biliniyor; havaalanlarından hastanelere, her yerde izi var. 2024'te Rabobank'ı ucuza kapmışlardı, ama şimdi elden çıkarmak, belki de portföyü hafifletme hamlesi. Türkiye bankacılık sektörü zaten yabancılara açık; Ziraat, Halkbank gibi kamu devleri yanısıra, özel bankalar arasında yabancı payı yüzde 20'leri buluyor. Kaspi'nin girişi, fintech dalgasını hızlandırabilir – hatırlayın, 2023'te Papara, 2024'te diğer startup'lar patlamıştı. Ama soru şu: Bu, rekabeti mi artırır, yoksa yabancı hakimiyetini mi? Uzmanlar, "Türkiye'nin 85 milyonluk pazarında, Kaspi gibi bir dev, yerli oyuncuları ezer" diyor sessizce. Mart 2025 anlaşmasından beri, Hürriyet Bigpara gibi sitelerde "Kazakistan'ın en büyüğü geliyor" diye yazılmıştı; şimdi, Ağustos 2025'te Orda.kz'de "Yıl sonuna tamam" haberiyle heyecan dorukta.

Geleceğe bir göz atalım, çünkü bu hikaye burada bitmeyecek. Eğer 2025 sonuna onay gelirse –ki BDDK ve MASAK gibi kurumlar süreci titizlikle izliyor– Kaspi, Türkiye'yi bölgesel üs yapabilir. Ticaret köprüsü fikri romantik geliyor, ama pratikte ne anlama geliyor? Türk ihracatçıları, Kazakistan pazarına Hepsiburada üzerinden sıçrayabilir; tekstilden gıdaya, bozkır sofralarına ürün yağar. Öte yandan, Kazak malları –at eti mi, yoksa petrol türevleri mi?– buraya akar. FintekWins gibi platformlarda, "Kaspi'nin bankacılık hamlesi, dijital cüzdanları patlatır" yorumları yapılmıştı. Ama riskler de var: Veri güvenliği, para akışı denetimi, hatta jeopolitik gerilimler – Ukrayna savaşı sonrası Orta Asya'nın rolü büyüyor. Rabobank'ın "borç-alacak müşterisi yok" demesi, temiz bir geçiş vaat ediyor; ama entegrasyon sancısız mı geçer? Lomtadze'nin "Hızlı ticaret" vaadi, belki de 2026'da milyarlarca dolarlık hacim doğurur.

Bu gelişme, Türkiye ekonomisinin nabzını hızlandırıyor. Yabancı yatırım akışı, 2025'in ilk yarısında yüzde 15 artmıştı; Kaspi gibi girişler, döviz girişi demek. Ama yerli bankalar tedirgin: Garanti, Yapı Kredi gibi devler, fintech'e karşı savunma hattı kuruyor. Yahoo Finance'te Mart'ta "İşlem maddi değil" diye küçümsenmişti Rabobank için, ama Kaspi için dev bir sıçrama. Haberler.com'un dünki manşeti, "Türkiye'nin dev bankası Kazaklara" diye haykırıyordu – evet, dev mi? Henüz değil, ama potansiyel dev. Swipeline.co'da vurgulandığı gibi, 1,1 milyar dolarlık Hepsiburada'dan sonra, bu ikinci darbe.

Derinlere inelim: Kaspi'nin süper app modeli, Kazakistan'ı dönüştürdü – nüfusun yarısı o app'te yaşıyor adeta. Türkiye'de, gençler arasında e-ticaret patlarken, bu model tutar mı? 18-35 yaş grubu, zaten Z kuşağı; tek tıkla her şey. Ama regülasyonlar sert: KVKK, veri koruma, fintech lisansı... Lomtadze'nin forumdaki coşkusu, "Türkiye-Kazakistan köprüsü" diye alkışlanmıştı; ama kulislerde, "Yerel istihdam ne olacak?" sorusu dönüyor. Rabobank'ın 27 çalışanı, Kaspi'ye mi kalır, yoksa yeni yüzler mi gelir? Habertürk'ün Mart haberi, "Yatırımlara yenisi" diye sevinmişti; şimdi, yıl sonu heyecanı sardı.

Bu satış, sadece bir banka el değiştirmesi değil; bir vizyonun parçası. Erdoğan'ın "Orta Koridor" hayali, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu gibi projelerle canlanıyor; Kaspi, dijital Orta Koridor'un taşıyıcısı olabilir. Gelecekte, belki Astana'dan İstanbul'a para akışı, saniyeler sürecek. Ama eleştirmenler uyarıyor: Yabancı fintech'ler, veri madenciliğiyle ülkeyi sömürebilir. Investor Relations sitesinde Kaspi'nin Eurobond ihracıyla güçlendiği yazıyor; 20-F formuyla şeffaflık pekişiyor. Orda.kz'nin Ağustos haberi, "Tamamlanacak" diye umut pompalıyor – evet, 2025 sonu, belki Aralık'ta BDDK onayıyla.

Sonuçta, bu fırtına diner mi, yoksa büyür mü? Rönesans'ın eli hafifleyecek, Kaspi'nin ağı genişleyecek. Türk tüketicisi, yeni bir app'le tanışacak; belki indirimli Kazak balı sipariş edecek. Ama asıl kazanan kim? Ticaret hacmi mi artar, yoksa rekabet mi kızışır? Lomtadze'nin sözleri yankılanıyor: "Hızlı köprü." Bu köprü, Türkiye'yi Orta Asya'ya mı bağlar, yoksa yeni bağımlılıklar mı doğurur? İzleyin, çünkü ekonomi, her gün yeni bir sürprizle uyanıyor. Heyecan verici, değil mi? Yıl sonuna kadar, bu hikaye daha da kızışacak – ve siz, ön saflarda olacaksınız.