ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği tören, sadece Amerikan ekonomisini değil, küresel piyasaları da sarsan bir dönüm noktası oldu. Trump, federal hükümete Ocak ayı sonuna kadar finansman sağlayan bütçe tasarısını imzalayarak, ülke tarihinin en uzun süreli hükümet kapanmasını tam 43. gününde bitirdi. Bu gelişme, ilk bakışta istikrar sinyali verse de, piyasalarda beklenmedik bir domino etkisi yarattı: Güvenli liman arayışı hız kazandı ve altın fiyatları adeta roket gibi fırladı. Özellikle Türkiye'de, dolar/TL kurundaki dalgalanmalarla birleşen bu etki, gram altını rekor seviyelere taşıdı. Yatırımcılar, bu ani sıçramayı hem fırsat hem de risk olarak değerlendirirken, uzmanlar "güvenli liman rallisi"nin daha da süreceğini öngörüyor.
Piyasaların nabzı, Trump'ın kaleminin bütçe kağıdına değdiği andan itibaren atmaya başladı. Beyaz Saray'daki imza töreni, federal hükümetin aylardır süren belirsizliğinin sonunu müjdeledi. Hükümet çalışanlarından çiftçilere, binlerce kişiyi etkileyen kapanma, Kongre'deki bütçe anlaşmazlıklarının kurbanı olmuştu. Trump'ın "Bu anlaşma, Amerika'nın gücünü yeniden ayağa kaldıracak" şeklinde yaptığı kısa ama etkili açıklama, Wall Street'te alkışlarla karşılandı. Ancak, bu iyimserlik dalgası, altın gibi geleneksel güvenli liman varlıklarında tam tersi bir tepkiyi tetikledi. Neden mi? Çünkü kapanmanın sona ermesi, kısa vadeli rahatlama sağlasa da, yatırımcıların zihninde hâlâ ekonomik belirsizlikler yankılanıyordu. Ticaret savaşları, faiz oranları ve küresel büyüme endişeleri, altını yeniden vazgeçilmez kılan faktörler arasında başı çekiyordu.
Küresel piyasalarda ons altının seyri, bu belirsizliğin en net yansımasıydı. Sabah saatlerinde, tam 08:05'te kaydedilen verilere göre, ons altın fiyatı 4.213 dolara ulaşarak sert bir yükseliş grafiği çizdi. Bu seviye, önceki günlere kıyasla yüzde 2'nin üzerinde bir artış anlamına geliyordu ve yatırımcıların riskten kaçınma moduna geçtiğini gösteriyordu. Ons altının bu hareketi, sadece spekülatif fonların değil, merkez bankalarının da radarına girmişti. Örneğin, Asya'dan Avrupa'ya uzanan ticaret zincirlerinde yaşanan tedirginlik, altını fiziksel taleple desteklerken, vadeli piyasalarda da long pozisyonlar birikmeye başladı. Uzmanlar, bu rallinin arkasında yatan temel dinamikleri şöyle özetliyor: "Kapanma sona erse de, ABD'nin borç tavanı sorunu hâlâ masada. Bu, altın için yeni bir katalizör olabilir."
Türkiye'ye dönersek, altın fiyatlarındaki fırlama, yerel dinamiklerle birleşince tam bir fırtına yarattı. Gram altın, ons altındaki yukarı yönlü ivmeyle birlikte dolar/TL kurundaki yükselişe paralel olarak yönünü tamamen yukarı çevirdi. Resmi verilere göre, sabah seansında 08:05 itibarıyla gram altın 5.722 liraya demir attı. Ancak, Kapalı Çarşı gibi geleneksel pazarlarda işler daha da kızıştı: Burada gram altın 5.929 liradan alıcı buluyordu. Bu fark, resmi fiyatlarla Kapalı Çarşı arasındaki klasik uyumsuzluğun bir yansımasıydı ve yatırımcılar arasında hızlı alım-satım fırsatları yaratıyordu. Düşünün: Bir gün önce 5.500'lü seviyelerde gezinen gram altın, Trump'ın imzasıyla bir gecede 400 liralık sıçrama yaptı. Bu, özellikle düğün sezonu yaklaşırken, bireysel yatırımcıların cüzdanlarını zorluyor. Bir kuyumcu esnafı, "Müşterilerimiz şaşkın, ama fırsat kolluyorlar. Altın, her daim en güvendiğimiz liman" diyor.
Kapalı Çarşı'nın nabzını tutmak, bu ralliyi anlamak için vazgeçilmez. Tarihi çarşının dar sokaklarında, altın tezgâhları sabahın erken saatlerinden itibaren kalabalıktı. Satıcılar, bileziklerden çeyrekliklere kadar her üründe benzer bir artış gözlemlenirken, gram bazlı işlemler rekor kırıyordu. Resmi fiyatlar 5.722 TL'de kalırken, çarşıda 5.929 TL'ye varan teklifler, arz-talep dengesinin ne kadar hassas olduğunu ortaya koyuyordu. Bu farkın nedeni, çarşıdaki fiziksel stokların sınırlı olması ve nakit işlemlerin premiumunu yansıtması. Yatırımcılar, özellikle küçük tasarruf sahipleri, bu seviyeleri "zirve mi yoksa yeni başlangıç mı?" diye sorguluyor. Gerçek şu ki, gram altının bu yükselişi, sadece Trump'ın kararından ibaret değil; enflasyon baskısı, jeopolitik gerilimler ve TL'nin volatilitesi gibi yerel faktörler de gazı kökledi.
Trump'ın imzası, sadece fiyatları değil, yatırımcı psikolojisini de dönüştürdü. ABD'de hükümet kapanmasının 35 günü aşması, zaten gergin olan piyasalarda panik dalgaları yaratmıştı. 800 binden fazla federal çalışanın maaşsız kalması, hava trafik kontrolörlerinden milli park bekçilerine kadar günlük hayatı felç etmişti. Trump'ın "Anlaşma hazır, imzalıyoruz" demesiyle gelen rahatlama, hisse senetlerinde yeşile dönse de, altın gibi emtialarda tam tersi etki yaptı. Neden? Çünkü kapanma, ABD ekonomisinin kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdi. Borç tavanı tartışmaları yeniden alevlenirse, Fed'in faiz indirim beklentileri artacak ve bu da altını parlatacak. Küresel bağlamda, Çin-ABD ticaret müzakerelerindeki tıkanıklık, Avrupa'daki Brexit belirsizliği ve Orta Doğu'daki gerilimler, altını "kaos sigortası" haline getirdi. Türkiye'de ise, bu uluslararası rüzgârlar, yerli enflasyonla birleşince gram altını adeta bir roket yakıtı gibi itti.
Piyasa verilerine daha derin bir bakış atalım: Ons altının 4.213 dolarlık seviyesi, teknik analizde 4.200 direncini aşmış bir boğa piyasasını işaret ediyor. Eğer bu seviye korunursa, önümüzdeki günlerde 4.300'lere doğru bir test gelebilir. Gram altın tarafında ise, dolar/TL'nin 5.50 bandını zorlaması, fiyatları 6.000 TL'nin eşiğine taşıyabilir. Kapalı Çarşı'daki 5.929 TL'lik satış fiyatı, alıcıların hâlâ temkinli olduğunu gösteriyor – çünkü hızlı yükselişler, genellikle hızlı düzeltmelerle gelir. Ancak, uzman görüşleri iyimser: Bir ekonomi yorumcusu, "Trump'ın bu hamlesi, kısa vadeli bir nefes aldı ama uzun vadede altın talebini körükleyecek. Özellikle gelişmekte olan piyasalarda, güvenli liman ihtiyacı artacak" diyor. Türkiye'de, Merkez Bankası'nın rezerv politikaları da bu denklemde rol oynuyor; altın ithalatındaki artış, cari açığı dengelemek için bir araç olarak görülüyor.
Bu rallinin bireysel yatırımcılara sunduğu fırsatlar, aynı zamanda tuzaklarla dolu. Gram altını 5.929 TL'den alan biri, kısa vadeli kar peşinde koşarken, uzun vadeli tutanlar enflasyona karşı kalkan kazanıyor. Kapalı Çarşı esnafı, "Fiyatlar fırladı ama talep de öyle. İnsanlar altınla geleceğe yatırım yapıyor" diye anlatıyor. Resmi verilerdeki 5.722 TL'lik seviye, banka hesaplarındaki birikimleri harekete geçirirken, çarşıdaki premium, fiziksel talebin gücünü kanıtlıyor. Trump'ın imzası gibi jeopolitik olaylar, altını sadece bir metal olmaktan çıkarıp stratejik bir varlık haline getiriyor. Gelecek haftalarda, ABD Kongresi'nin yeni bütçe müzakereleri ve Fed'in toplantıları, bu trendi şekillendirecek ana unsurlar.
Sonuç olarak, Trump'ın kalemiyle başlayan bu hikâye, altın piyasalarını yeniden tanımladı. Türkiye'de gram altının 5.929 TL'ye ulaşması, sadece bir rakam değil; ekonomik belirsizliklerin somut bir yansıması. Yatırımcılar, bu fırtınada sakin kalmalı ve profesyonel danışmanlık almalı – çünkü piyasa, her zaman sürprizlerle dolu. Ons altının 4.213 dolarlık zirvesi, güvenli liman arayışının ne kadar güçlü olduğunu hatırlatıyor. Trump'ın "Anlaşma Amerika'yı güçlü kılacak" sözü, belki de altının neden yükseldiğinin en ironik özeti. Bu ralliyi izlemeye devam edin; çünkü altın, her zaman kazanan tarafa oynar.




