Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ay duyurduğu yasa dışı bahis eylem planı, Türkiye'nin finansal sistemini sarsan bir dizi operasyonu tetikledi. Bu planın en çarpıcı adımlarından biri, dijital ödeme platformları ve kripto para borsalarına yönelik peş peşe düzenlenen baskınlar oldu. Özellikle kripto para sektöründe faaliyet gösteren şirketler, kara para aklama ve dolandırıcılık iddialarıyla mercek altına alındı. Bu operasyonların en sonuncusu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın MASAK raporlarını temel alarak başlattığı soruşturma kapsamında gerçekleşti. Hedefteki isim, COINO Kripto Platformu'ydu – bir dönem binlerce kullanıcının tercih ettiği, ancak arkasında yasa dışı faaliyetlerin gölgesinde kalmış bir dev.
Operasyonun detayları, finansal suçlarla mücadelede yeni bir sayfa açacak nitelikte. Savcılık, COINO'nun üzerinden yasa dışı bahis, dolandırıcılık ve kart dolandırıcılığına dair paraların aklandığını tespit etti. Bu tespit, şirketin mali hesaplarına yapılan titiz incelemelerle somutlaştı. 2024 yılında şirket hesaplarına giren tutar sadece 211 milyon TL ile sınırlıyken, 2025 yılına gelindiğinde bu rakam adeta roket hızıyla 11.9 milyar TL'ye fırladı. Bu ani artış, yetkililerin dikkatini hemen çekti ve derin bir soruşturmayı başlattı. Hesap hareketlerini mercek altına alan ekipler, şirketten toplam 12.3 milyar TL'lik transferin gerçekleştiğini ortaya çıkardı. Bu transferler, sıradan ticari işlemlerden çok uzak; doğrudan suç gelirlerinin dolaşıma sokulduğu bir sistemin parçalarıydı.
Kripto para hareketleri ise olayın en karanlık yüzünü aydınlattı. COINO üzerinden kaydedilen işlemler arasında tam 769 milyon USDT – yani yaklaşık 32 milyar TL değerinde – kripto varlık dolaşımı dikkat çekti. Bu devasa miktar, yasa dışı bahis sitelerinden elde edilen kazançların ve dolandırıcılık paralarının platforma aktarıldığını gösteriyordu. Daha da ürkütücü olanı, 13.9 milyar TL'lik kripto varlığın, hiçbir resmi platformda kayıtlı olmayan gizli cüzdanlara transfer edilmiş olmasıydı. Bu gizli cüzdanlar, suçluların izlerini kaybettirmek için kullandığı sanal labirentler gibiydi; blockchain teknolojisinin sunduğu anonimlik, burada kara para aklamanın en etkili aracı haline gelmişti. Yetkililer, bu transferlerin büyük kısmının yurtdışına yönlendirildiğini ve uluslararası suç şebekeleriyle bağlantılı olduğunu belirledi. Kripto para yatırımcıları için bu, sadece bir operasyon değil, sektörün güvenilirliğine dair bir uyarı sinyaliydi.
Soruşturmanın bir sonraki aşaması, para akışının izini sürmek oldu. COINO'ya bağlı hesaplara para transferi yapan 802 kişi belirlendi ve bu kişilerin büyük çoğunluğunun – tam 645'i – yasa dışı bahis ve dolandırıcılık faaliyetleriyle bağlantılı olduğu saptandı. Bu ağ, adeta bir örümcek ağı gibi karmaşık ve yaygındı; bireysel dolandırıcılar, organize bahis çeteleri ve hatta bazı finansal aracı kurumlar iç içe geçmişti. Savcılık, bu bağlantılar ışığında 22 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi. Eş zamanlı baskınlarda 17 kişi yakalandı, kalanlar ise kaçak durumuna düştü. Yakalanan şüphelilerin ifadeleri, operasyonun boyutunu daha da netleştirdi. Bazıları, platformu "güvenli bir köprü" olarak gördüklerini itiraf ederken, diğerleri sistematik bir aklama şemasına dahil olduklarını kabul etti.
El koyma kararları, operasyonun en somut sonuçlarından biriydi. Toplam 637 milyon TL değerinde araç, taşınmaz mal ve hisse senetlerine haciz konuldu. Bu varlıklar arasında lüks otomobiller, ticari mülkler ve offshore hesaplar yer alıyordu. Dahası, COINO'ya bağlı 16 farklı şirkete de el konuldu; bu şirketler, platformun görünmez kolları gibi çalışarak suç gelirlerini meşrulaştırmaya yardımcı oluyordu. En kritik hamle ise COINO A.Ş.'nin doğrudan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından devralınmasıydı. TMSF, şirketin yönetimini ele alarak kayyum atadı. Bu atama, kripto para sektöründe nadir görülen bir müdahale; fon, artık platformun varlıklarını inceleyecek, kayıpları telafi edecek ve yasal süreci yönetecek. TMSF'nin bu rolü, devletin finansal suçlara karşı sıfır tolerans politikasının bir yansıması olarak yorumlandı.
Bu operasyon, Türkiye'nin kripto para ekosistemini derinden etkiledi. COINO gibi platformlar, son yıllarda binlerce kullanıcının Bitcoin, Ethereum ve USDT gibi varlıklarını yönettiği yerlerdi. Ancak yasa dışı faaliyetlerin gölgesinde kalmaları, sektörün regülasyon ihtiyacını bir kez daha gündeme getirdi. Yatırımcılar arasında panik dalgası yayıldı; bazıları hesaplarını dondurmak zorunda kalırken, diğerleri alternatif borsalara yöneldi. Uzmanlar, bu tür el koymaların kripto para piyasasını kısa vadede daraltabileceğini, ancak uzun vadede daha şeffaf bir yapıya kavuşturabileceğini belirtiyor. Örneğin, bir finans analisti, "Bu operasyon, kara para aklamanın kripto dünyasındaki kolay yolunu tıkıyor; ama meşru yatırımcılar için yeni regülasyonlar şart" diye yorumluyor. Hükümetin eylem planı kapsamında, benzer platformlara yönelik denetimler artacak gibi görünüyor; MASAK'ın raporları, bundan sonra daha sıkı bir şekilde takip edilecek.
Operasyonun perde arkasında, aylarca süren istihbarat çalışmaları yatıyordu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şubesi, uluslararası işbirliğiyle blockchain verilerini taradı ve transfer rotalarını haritalandırdı. Bu süreçte, COINO'nun sunucularından elde edilen veriler, suç şebekesinin büyüklüğünü gözler önüne serdi. Platform, yüzeyde yenilikçi bir kripto değişim yeri gibi görünse de, arka planda yasa dışı bahis sitelerine para köprüsü kuruyordu. Dolandırıcılık mağdurları, kayıplarını geri almak için TMSF'ye başvurmaya başladı; fonun kayyum yönetimi altında, bu mağduriyetlerin bir kısmının telafisi mümkün olabilir. Ancak süreç, hukuki itirazlarla uzayabilir ve şüphelilerin mahkeme maratonu, kamuoyunu meşgul edecek.
Türkiye'de kripto para kullanımının hızla arttığı bir dönemde, bu el koyma kararı sektörün geleceğini şekillendirecek. 2025'in ilk yarısında kripto işlemlerinin hacmi rekor kırarken, yasa dışı unsurların temizlenmesi, meşru oyunculara nefes aldırabilir. Hükümet, bu operasyonu bir başlangıç olarak görüyor; önümüzdeki aylarda benzer adımlar atılması bekleniyor. Kripto yatırımcıları için en büyük ders, platform seçiminde şeffaflık ve regülasyon uyumuna öncelik vermek. COINO vakası, sadece bir şirketin değil, tüm ekosistemin hesap verme zamanının geldiğini gösteriyor. Bu deprem, finansal dünyanın yeni düzenini müjdeliyor mu? Gelecek haberler, bu sorunun cevabını verecek.




