Türkiye'nin sağlık sisteminin omurgası olan aile hekimliği, her sabah milyonlarca insanın kapısını çalan, kronik hastalıkları izleyen, aşıları yapan o sessiz kahramanlar... Semt polikliniklerinde, daracık odalarda, uzun kuyruklarla boğuşan hekimler ve çalışanlar, yıllardır aynı rutinde nefes alıyor. Ama ya o rutin, bir yönetmelikle altüst olursa? Sabah kahvesini yudumlarken gelen bir haber, hekimlerin sözleşmelerini, ödemelerini ve geleceğini sorgulatıyor. Resmi Gazete'de yayımlanan bir karar, puanlamalar, kesintiler ve uzatmalarla sistemi baştan yazıyor. Bu, sadece bir bürokratik hamle mi yoksa hekimlerin sırtına yeni bir yük mü? Vatandaşlar için daha iyi izlem mi yoksa erişim zorluğu mu? Hekimler arasında fısıltılar yükseliyor: "Bu, bizi sahayı terk etmeye mi zorluyor?" Siyasetçiler eleştiriyor, dernekler isyan ediyor. Bu hikaye, sadece bir yönetmelik değil; sağlık sisteminin nabzını tutan bir deprem.

Şimdi, derin bir nefes alın ve bu değişikliklerin katmanlarına inin. 6 Eylül 2025 tarihli Resmi Gazete'de (Sayı: 33009) yayımlanan "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" (Karar Sayısı: 10375), Sağlık Bakanlığı'nın elini güçlendiren bir adım. Yönetmelik, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun 8. maddesine dayanıyor ve 1 Kasım 2025'ten itibaren yürürlüğe girecek. Ana hedef, koruyucu sağlık hizmetlerini artırmak: Gebe ve bebek izlemleri, bağışıklama, kronik hastalık taramaları, kanser erken teşhisi gibi alanlarda performansı yükseltmek. Ama bu, hekimler için yeni bir baskı rejimi anlamına geliyor. Sözleşmelerin yenilenmesi artık otomatik değil; Bakanlıkça belirlenen EK-5 tablosundaki göstergelere göre puanlama sistemi devreye giriyor. Toplam puanın en az 70 olması şart – bu, vatandaş memnuniyeti, akılcı ilaç kullanımı, gebe/lohusa izlem oranı gibi kriterleri kapsıyor. Puan düşük kalırsa, sözleşme feshedilebiliyor; bu, bir hekimin yıllarca kurduğu birimi kaybetmesi demek.

Ölümcül Hastalığı Kronik Bir Duruma Çeviren Tedavisi Nobel'e Göz Kırptı
Ölümcül Hastalığı Kronik Bir Duruma Çeviren Tedavisi Nobel'e Göz Kırptı
İçeriği Görüntüle

Değişikliklerin kalbine inelim: Sözleşmelerin yenilenmesi için puan tablosu, her dönem başında Bakanlıkça ilan edilecek. Göstergeler arasında gebe takibi (hedef %90), bebek izlemi (%85), kronik hasta taraması (%75) gibi somut hedefler var; bölgesel farklılıklar da dikkate alınacak. Vatandaş memnuniyeti anketleri, ilaç yazım oranları ve pasif içicilik ihbarları puanlara yansıyacak. Teşvik ödemeleri de bu tabloya bağlandı: Tavan ücrete yansıyan oranlar, yüksek puanlı birimlere ekstra kaynak sağlıyor – örneğin, %100 hedefe ulaşan bir hekim, aylık 5-10 bin lira fazladan kazanabiliyor. Ama tersine, disiplin cezalarında kesintiler sertleşiyor: Uyarma cezası 1 ay, kınama 2 ay, aylıktan kesme 3 ay destek ödemesini durduruyor. Yeni ek: Bir dönemde toplam 6 ay ve üzeri kesinti gerektiren cezalar, sözleşmeyi doğrudan feshediyor. Görevden uzaklaştırma süresi, bir defaya mahsus 2 ay uzatılabiliyor – bu, soruşturma sürecini uzatarak hekimi belirsizlikte bırakıyor.

Ödemelerde de köklü değişim: Son bir yılda aile hekiminden hiç hizmet almayan nüfus grupları için katsayı yarısına indiriliyor. Eskiden 6 aylık kesinti varken, şimdi 1 yıla çıkıyor; bu, hekimin gelirini %20-30 düşürebilir. Entegre sağlık birimlerinde (ASM'lerde) ödemeler buna göre düzenlenecek; fazla nüfuslu bölgelerde yeni birim açılışı teşvik ediliyor. Hekim başına kayıtlı nüfus, 4 binden 3 bin 500'e düşürüldü – bu, hasta yükünü hafifletmeyi amaçlıyor ama kırsalda erişimi zorlaştırabilir. Yönetmelik, valilerin sözleşme yetkisini İl Sağlık Müdürü'ne devretmeyi kolaylaştırıyor; merkezi denetim artıyor.

Peki, bu değişikliklerin kökeni ne? Aile hekimliği sistemi, 2005'te pilotla başlamış; 2010'da yaygınlaşmış. Önceki yönetmelik (2021), nüfusu 4 bine sabitlemiş, teşvikleri %42'ye çıkarmıştı. Ama Danıştay, 2023-2024'te birçok maddeyi hukuka aykırı bulup yürütmeyi durdurmuştu: Puanlama belirsizliği, kesinti adaletsizliği gibi. Bakanlık, bu kararları dikkate alarak revize etti; ama hekim dernekleri, "Küçük değişikliklerle aynı maddeleri geri soktular" diye eleştiriyor. Pandemi sonrası kronik hastalık yükü artınca (%30 diyabet artışı), koruyucu hizmetler ön plana çıktı. 2024'te 15 milyon tarama yapılmışken, hedef 25 milyona çıkarıldı. Bu yönetmelik, Sağlıklı Türkiye Yüzyılı Programı'nın parçası; ama hekim açığı (81 ilde 2 bin eksik) ve enflasyon (%50) baskısıyla, ödemeler eriyor.

Tepkiler, fırtına gibi esti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, 10 Eylül 2025'te "Bu, sağlıkta piyasalaştırma ve baskı politikası; halk sağlığını tehdit ediyor" diye veryansın etti. Hekimsen, "İş güvencesini yok ediyor, gelir kaybı %30'a varır" uyarısı yaptı; sözleşme yenileme puanı, hekimleri "hedef avcısı"na çeviriyor. Çorum Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Mesut Yetkin, "Koruyucu hizmetleri sürdürülemez kılıyor; Danıştay'ı hiçe sayıyorlar" dedi. Türk Sağlık-Sen, "Angarya yükü artırıyor, fikir alınmadı" diye isyan etti. Sosyal medyada #AileHekimliğiYönetmeliği etiketi trend; hekimler "Puan için hasta mı zorlayacağız?" diye paylaşıyor. Bakanlık ise "Hasta memnuniyetini artıracak" savunmasında; ama sendikalar, grev sinyali verdi.

Geleceğe dair yorumlar, hem umut hem tedirginlik dolu. Bu sistem, tarama oranlarını %20 artırabilir; gebe izlemi %90'a çıkarsa, anne-çocuk mortalitesi düşer. Ama puan baskısı, hekim kaçışını tetiklerse, ASM'lerde kuyruklar uzar – kırsalda erişim %40 azalır. Enflasyonla eriyen ödemeler (%25 kayıp), 2026'da toplu istifalara yol açabilir. Uzmanlar, "Bölgesel puanlama adil ama veri gizliliği şart" diyor. Eğer Danıştay yine durdurursa, kaos büyür; yoksa, entegre ASM'ler (3.500 nüfus) standart olur. Gelecekte, AI destekli puanlama app'leri gelebilir; ama şimdilik, hekimler sahada test edilecek.

Düşünün, bu değişikliklerin günlük yansımalarını. Sabah bir anne, gebe izlemi için ASM'ye koşarken, hekim "Puanım için teşekkürler" diye gülümsüyor. İş çıkışı bir hasta, "Neden ilaç yazmadın?" diye sorarken, akılcı kullanım puanı akla geliyor. Sosyal medyada, hekim grupları "Bu yönetmelik bizi bitirir" diye haykırıyor; vatandaşlar "Daha iyi hizmet mi?" diye merak ediyor. Merkezler, sadece muayene değil; performans arenası.

Bu hikaye, sadece bir yönetmelik değil; bir sınav. Puanlama, hekimleri motive mi yoksa ezer mi? 70 puanın altında kalanlar, yeni bir hayata mı başlayacak? Bakanlık umutlu, hekimler tedirgin. Ama kesin olan: Aile hekimliği, Türkiye'nin sağlığının aynası. Ve bu ayna, kırılgan. Belki de bu, daha adil bir sistemin başlangıcı. Ya da sadece bir fırtına. Ama nefesler tutulmuş, 1 Kasım bekleniyor.