Türkiye'nin dumanlı sokaklarında, her nefes bir mücadele gibi. Sabah kahvesiyle eşlik eden bir sigara, stresli bir günün sonunda içilen bir dal, gençlerin elinde parlayan bir puff... Bu görüntüler, yıllardır değişmez bir rutin gibi. Ama ya o rutin, bir anda kırılırsa? Parklarda, meydanlarda, sanayi bölgelerinde beliren ekipler, elinizdeki paketi sorgularken; bir mobil araç kapıda belirdiğinde, "Bırakmak ister misin?" diye sorduğunda... Bu, sadece bir kampanya değil; bir ulusal seferberlik. Sağlık Bakanlığı, tütünün pençesinden kurtarmak için 81 ilde Tütünle Mücadele Timleri (TİM) ve Mobil Sigara Bırakma Poliklinikleri'ni sahaya sürdü. Bir yılda sigara bırakma başvurularının %85 artması, 671 poliklinikle 20 milyona yaklaşan destek talebi... Bu hamle, dumansız bir Türkiye hayalini gerçeğe mi dönüştürüyor? Yoksa sigara endüstrisinin gölgesinde yeni bir savaş mı başlıyor? Bu hikaye, dumanın arkasındaki umudu ve zorlukları açığa çıkarıyor.

Şimdi, derin bir soluk alın – ki bu, son sigaranız olsun – ve bu seferberliğin katmanlarına inin. 8 Eylül 2025'te Anadolu Ajansı ve TRT Haber'in duyurduğu bu dev adım, Sağlık Bakanlığı'nın tütünle mücadelede yeni bir sayfa açtığını gösteriyor. Tütün kullanan bireylerde farkındalık oluşturmak, bırakmaya teşvik etmek ve ikna olanları anında hekimle buluşturmak amacıyla 81 il ve ilçe düzeyinde "Tütün ile Mücadele Timleri" (TİM) ile "Mobil Sigara Bırakma Poliklinikleri" faaliyete geçti. Bakanlık koordinasyonunda kurulan TİM'ler, şehir meydanları, parklar, köyler, organize sanayi bölgeleri, üniversite kampüsleri, alışveriş merkezleri ve pazar yerleri gibi kalabalık noktalarda vatandaşlarla yüz yüze geliyor. Bu ekipler, tütün ve tütün ürünlerinin zararları, pasif içicilik etkileri, dumansız hava sahası kuralları, ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, ALO 184 Tütün İhbar Hattı ve Yeşil Dedektör Uygulaması hakkında broşürler dağıtıyor, sohbetler ediyor. Bir park bankında oturan emekliye, "Bu duman, torununuzun ciğerlerini zehirliyor" diye fısıldıyorlar; bir üniversite öğrencisine, "Puff'un masumiyeti yalan" diye uyarıyorlar.

Bilgilendirme sonrası, tütün ürünü kullananlar bağımlılık düzeylerine göre yönlendiriliyor: Ağır kullanıcılar doğrudan Mobil Sigara Bırakma Polikliniklerine, hafif olanlar ise ALO 171 hattına. TİM'lerin bulunduğu alanlarda, özel araçlar ve seyyar üniteler devreye giriyor; tütün bağımlılığı tedavisi eğitimi almış hekimler, nikotin replasman tedavisi (NRT), vareniklin veya bupropion gibi ilaçlarla anında destek veriyor. Bu, sadece bir konuşma değil; tedavi başlangıcı. Sigarayı bırakmaya karar veren bir vatandaş, o anda reçetesini alıp, haftalık takip planını cebine koyuyor. Ücretsiz ilaçlar, psikososyal destek ve motivasyon seansları, bırakma oranını %50'ye kadar çıkarıyor – ki bu, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) önerdiği en etkili yöntemlerden. Van'da bir mobil poliklinik aracında, bir baba "Çocuğum için bırakacağım" derken; Çanakkale Kordon'da, bir genç puff'unu bırakıp ilk adımını atıyor. Bu sahneler, Türkiye'nin dört bir yanında çoğalıyor.

Peki, bu seferberliğin arkasında ne yatıyor? Türkiye, sigara kullanımında dünya sıralamasında zirvelerde: 2022 TÜİK verilerine göre, 15 yaş üstü nüfusta %28,3 oranında tütün mamülü kullanan birey var; bu, 18-19 milyon kişiye denk geliyor. Erkeklerde her iki kişiden biri, kadınlarda her dört kişiden biri sigara içiyor – OECD ülkeleri arasında en yüksek oranlardan. DSÖ, Türkiye'yi sigarayla mücadelede başarılı bulsa da (2008-2022 arası %14 düşüş), gençlerde kullanım %31,9'a ulaşmış; puff ve elektronik sigaralar gibi yeni tehditler başlama yaşını 13-15'lere çekmiş. 2025'te sigara bırakma polikliniklerine başvuru %85 artmış; Haziran 2025 itibarıyla 671 poliklinik aktif, 2009'daki 62'den 10 kat fazla. ALO 171 hattı, entegrasyonla 2 milyon çağrı almış; kampanyalar gibi "Sigarayı Bırak, Hayatını Değiştir" (20 Mayıs-10 Temmuz 2025), farkındalığı patlatmış. Bu veriler, sadece rakam değil; bir ulusal krizin portresi. Sigara, yılda 100 binden fazla ölümü tetikliyor; ekonomik yükü ise milyarlarca lira.

Geçmişe dönersek, bu hamlenin kökleri derin. Tütünle mücadele, 2008'de DSÖ'nün MPOWER paketiyle hızlanmış; Türkiye, ilk uygulayan ülkelerden. 2009'da 62 poliklinikle başlayan yolculuk, 2011'de ücretsiz ilaçlarla güçlenmiş; 2012'de dumansız hava sahası yasasıyla %14 düşüş yakalanmış. 2023 WHO raporunda Türkiye, Brezilya ve Hollanda'yla en iyiler arasında; ama 2024 Sputnik verilerine göre, kişi başı günlük sigara tüketiminde dünya birincisi. Pandemi, bırakma eğilimini artırmış: Yeşilay araştırması, COVID korkusuyla %5'inin bıraktığını, ama 1,5 ayda geri dönenlerin %62'sini gösteriyor. 2025'te, sigara içme oranındaki artış ve gençlerdeki düşüş, TİM'leri doğurmuş; mobil poliklinikler, kırsal erişimi %40 artırmış. Önceki denetimlerde 40 bin çapraz kontrolle 3 bin 718 ihlal yakalanmış; Yeşil Dedektör app'i, 1 milyondan fazla ihbar almış.

Geleceğe dair yorumlar, hem umut hem meydan okuma dolu. Bu seferberlik, 2025 sonuna kadar bırakma oranını %20'ye çıkarabilir; eğer TİM'ler haftalık 10 bin kişiye ulaşırsa, yıllık 500 bin yeni bırakma hikayesi doğar. DSÖ'nün eko-vergi önerisiyle birleşirse, tütün atığı (yılda 21 bin ton) azalır; puff yasağı, gençleri korur. Ama tehlike: Elektronik sigaralar, "masum" diye pazarlanıp akciğer hasarı yaratıyor; kaçak yollarla %20 yayılmış. Enflasyon %50'lerdeyken, sigara fiyatları ucuz kalırsa (%86 vergi DSÖ'nün %80'ini aşıyor ama etkili değil), mücadele sekteye uğrar. Uzmanlar, "TİM'ler başarı oranı %30-40; mobiliteyle %50'ye çıkar" diyor. Gelecekte, AI destekli app'ler (Yeşil Dedektör 2.0) ihbarları otomatikleştirir; okullarda TİM kulüpleri, başlama yaşını 18'e çeker. Eğer emisyonlar düşmezse, iklimle birleşen sigara salgını obeziteyi tetikler – ama bu hamle, dumansız bir yüzyılı müjdeliyor.

Bu seferberliğin detaylarını irdeleyelim ki, her yönünü görelim. TİM'ler, multidisipliner: Hekimler, hemşireler, psikologlar; haftalık 5 bin bilgilendirme yapıyor. Mobil polikliniklerde, Fagerström testiyle bağımlılık skoru hesaplanıyor; NRT sakızları anında veriliyor. ALO 171, 7/24 destek; Yeşil Dedektör, ihbar haritası çiziyor. 2025'te, iller arası denetimler 40 bin'e ulaşmış; ihlaller %9. Başarı hikayesi: OMÜ polikliniği, 2015'ten beri 10 bin kişiye ücretsiz ilaç vermiş. Sosyal medyada #SigarayıBırak etiketi trend; kullanıcılar "TİM sayesinde 3. haftadayım!" diye paylaşıyor.

Ağız Bakterileri Kalp Krizini Tetikliyor mu?
Ağız Bakterileri Kalp Krizini Tetikliyor mu?
İçeriği Görüntüle

Düşünün, bu hamlenin günlük yansımalarını. Sabah pazarda elma seçen bir teyze, TİM broşürüyle sigarasını bırakıyor; sanayide mola veren işçi, mobil araçta reçete alıyor. Sosyal medyada, #DumansızTürkiye viral; gençler puff videolarını silip motivasyon paylaşıyor. Merkezler, sadece bırakma değil; önleme üssü. Gelecekte, belki VR simülasyonlarla sigaranın ciğerlere etkisi gösterilecek; çocuklar, TİM etkinliklerinde dumansız oyunlar oynayacak.

Bu hikaye, sadece bir kampanya değil; bir zafer marşı. 81 ilde TİM'ler ve mobil poliklinikler, dumanı dağıtıyor; %85 başvuru artışı, umudu çoğaltıyor. Eğer bu ivme sürerse, 2030'da sigara oranı %15'e iner. Ama şimdilik, en yakın meydana gidin; o tim, sizin hikayenizi değiştirebilir. Ve kim bilir, belki yarınki nefesiniz, özgür olacak.