Ankara'nın siyasi nabzı, bir kez daha kamuoyu araştırmalarının sıcak verileriyle atmaya başladı. 1 Aralık 2025'te, yani tam da kışın ilk soğuklarının hissedildiği bu günde, GÜNDEMAR Araştırma Şirketi'nin Kasım ayı anketi adeta bir bomba etkisi yarattı. "Saray koridorlarında can sıkacak anket" olarak nitelendirilen bu çalışma, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin iç dinamiklerini bile sarsacak nitelikte. Araştırma, 20-26 Kasım tarihleri arasında 60 ilde, tam 2 bin 230 katılımcıyla gerçekleştirilmiş. Yüz yüze görüşmelerle yürütülen bu kapsamlı saha çalışması, kararsız oyları, "fikrim yok" yanıtlarını ve protesto oylarını da dengeli bir şekilde dağıtarak sonuçları netleştirmiş. Sorular, en gerçekçi senaryolara odaklanmış: "Bu pazar cumhurbaşkanı ikinci tur seçimi yapılsa ve adaylar Recep Tayyip Erdoğan ile Mansur Yavaş/Ekrem İmamoğlu olsa, oyunuzu hangi adaya verirsiniz?" ve "Bu pazar milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?" Bu veriler, sadece rakamlar değil; Türkiye'nin siyasi geleceğini şekillendirecek bir ayna. Peki, bu anket neden "can sıkıcı"? Detaylara inelim ki, bu depremin merkez üssünü ve artçılarını birlikte görelim; zira 2025'in son aylarında, erken seçim söylentileri bu sonuçlarla daha da alevlenecek gibi duruyor.

Öncelikle, cumhurbaşkanlığı senaryolarına bakalım ki, asıl heyecan burada yatıyor. GÜNDEMAR'ın verilerine göre, Ekrem İmamoğlu ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki hipotetik bir ikinci turda, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ezici bir üstünlük sağlıyor. İmamoğlu'nun oy oranı yüzde 59,85 iken, Erdoğan yüzde 40,15'te kalıyor. Bu, tam 19,70 puanlık bir fark demek – ki bu margin, herhangi bir seçimi kazandıracak büyüklükte. İmamoğlu'nun bu performansı, tesadüf mü? Hatırlayalım, CHP'li belediye başkanı şu anda Silivri Cezaevi'nde tutuluyor; yolsuzluk iddiaları ve siyasi baskılarla boğuşuyor. Ancak anket, halkın gözünde İmamoğlu'nun "mağdur kahraman" imajının hâlâ güçlü olduğunu gösteriyor. Katılımcıların büyük kısmı, onun genç, dinamik ve kapsayıcı profilini tercih etmiş. Bu sonuç, İstanbul'un 16 milyonluk nüfusunu aşan bir sempati dalgasını yansıtıyor; zira İmamoğlu, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde Erdoğan'ın partisine karşı zaferler kazanmıştı. Anketin dağılımı, kararsızları da hesaba katarak yapılmış; yani bu fark, gerçek bir halk iradesini simgeliyor. Siyasi kulislerde, bu oranlar "Saray'ı titreten" olarak yorumlanıyor; çünkü Erdoğan'ın son yıllarda erozyona uğrayan popülaritesine bir darbe daha.

Peki ya Mansur Yavaş senaryosu? İşte burada fark daha da açılıyor ve anketin en çarpıcı yanı ortaya çıkıyor. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş, Erdoğan karşısında yüzde 62,43'lük bir oy oranıyla ipi göğüslüyor; Erdoğan ise yüzde 37,57'de kalıyor. Aradaki uçurum, tam 24,86 puan – ki bu, neredeyse bir "ezici zafer" kategorisine giriyor. Yavaş'ın bu başarısı, onun sakin, liyakat odaklı ve bürokrat kökenli imajından kaynaklanıyor. Eski vali ve kaymakam olarak tanınan Yavaş, Ankara'da altyapı projeleri, yeşil alan yatırımları ve şeffaf yönetimle halkın gönlünü fethetmiş durumda. Anket katılımcılarının yorumlarında, "Yavaş güven veriyor, Erdoğan yoruldu" gibi ifadeler öne çıkıyor. Bu oran, CHP içindeki "Yavaş mı İmamoğlu mu?" tartışmasını da alevlendirecek; zira Yavaş'ın Erdoğan'a karşı daha geniş bir tabana hitap ettiği görülüyor. Özellikle Anadolu illerinde, muhafazakar seçmenden bile oy çekebileceği düşünülüyor. GÜNDEMAR'ın metodolojisi burada kritik: 60 ilde dengeli örnekleme yapılmış, kırsal ve kentsel alanlar eşit temsil edilmiş. Bu veriler, sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmamış; İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu'dan gelen yanıtlar, Yavaş'ın ulusal çapta bir fenomen olduğunu kanıtlıyor. Saray cephesi içinse, bu "can sıkıcı" çünkü Erdoğan'ın 2028'e kadar görevde kalma planlarını sarsıyor.

Şimdi, milletvekili seçimi senaryosuna geçelim ki, tablonun tamamını görelim. Anketin ikinci sorusu, "Bu pazar milletvekili seçimi olsa hangi partiye oy verirsiniz?" şeklinde ve sonuçlar, iktidar bloğuna karşı muhalefetin net üstünlüğünü gösteriyor. CHP, yüzde 35,91'le listenin tepesinde yer alıyor – ki bu, partinin son iki yıldaki yükselişinin bir yansıması. Yerel seçimlerdeki zaferler, Özgür Özel'in liderliğinde yenilenen kadrolar ve ekonomi politikalarına yönelik eleştiriler, CHP'yi bu konuma taşımış. AKP ise yüzde 28,50'de kalıyor; bu oran, partinin 2002'deki kuruluşundan beri en düşük seviyelerinden biri. Erdoğan'ın partisi, enflasyon, işsizlik ve deprem sonrası yönetim eleştirileriyle erozyona uğruyor. Anket, bu farkın 7,41 puan olduğunu vurguluyor; yani meclis aritmetiğinde bile muhalefet önde. DEM Parti, yüzde 8,21'le üçüncü sırada; Kürt seçmenin sadık desteğini koruyor. Zafer Partisi ise yüzde 5,69'la sürpriz yapıyor – Ümit Özdağ'ın milliyetçi söylemi, göçmen karşıtı kampanyalarla tabanını genişletmiş. MHP yüzde 5,04, İYİ Parti ise yüzde 5,01'de; ittifak içindeki çatlaklar burada belli oluyor. Anahtar Parti yüzde 4,48, Yeniden Refah Partisi (YRP) yüzde 3,65, diğer partiler yüzde 2,36 ve TİP yüzde 1,15'le takip ediyor.

CHP Tarihi Zirvede: AK Parti Çökerken Zafer Partisi Yükseliyor, Yeni Dönem Başlıyor!
CHP Tarihi Zirvede: AK Parti Çökerken Zafer Partisi Yükseliyor, Yeni Dönem Başlıyor!
İçeriği Görüntüle

Bu sonuçlar, GÜNDEMAR'ın geçmiş anketleriyle kıyaslandığında daha da anlam kazanıyor. Örneğin, Ekim 2025'teki benzer bir çalışmada CHP yüzde 33, AKP yüzde 30 civarındaydı; şimdi fark açılmış. Yavaş ve İmamoğlu'nun Erdoğan'a karşı üstünlüğü, Haziran 2023 seçimlerindeki dar marjları hatırlatıyor – o zaman Erdoğan yüzde 52'ye ulaşmıştı, ama bugünkü veriler tam tersi bir tablo çiziyor. Araştırmanın gücü, kararsız oyların dağıtılmasında yatıyor; zira Türkiye'de seçmenlerin yüzde 10-15'i hâlâ "kararsız" diyor, ama bu anket onları gerçek tercihlerine göre konumlandırmış. Katılımcı profili de dengeli: Yaş grupları, cinsiyet, eğitim seviyesi ve sosyo-ekonomik durumlar eşit temsil edilmiş. 2 bin 230 kişilik örneklem, istatistiksel hata payını yüzde 2'nin altına indiriyor – yani sonuçlar güvenilir. Siyasi analistler, bu verileri "erken seçim sinyali" olarak okuyor; zira AKP'nin içindeki "değişim" fısıltıları artmış durumda. Bir kulis kaynağı, "Saray'da bu anketler masaya yatırılıyor, ama Erdoğan 'halk benden vazgeçmez' diyor" diye aktarıyor. Ancak rakamlar yalan söylemiyor: Ekonomi krizi, genç işsizliği yüzde 25'lere vurmuşken, halkın tepkisi somutlaşıyor.

Anketin siyasi yansımaları, sadece rakamlarla sınırlı değil; ittifak dengelerini de sarsıyor. CHP'nin yüzde 35,91'i, Özgür Özel'i güçlendiriyor; parti, Yavaş veya İmamoğlu'nu aday gösterme tartışmalarında elini kuvvetlendiriyor. AKP'nin yüzde 28,50'si ise, MHP ile Cumhur İttifakı'nı zorluyor – MHP'nin düşük oranı, Bahçeli'nin etkisini sorgulatıyor. DEM Parti'nin yüzde 8,21'i, Kürt seçmenin muhalefete kaydığını gösteriyor; Zafer Partisi'nin yükselişi ise, milliyetçi oyların dağıldığını işaret ediyor. İYİ Parti'nin yüzde 5,01'i, Meral Akşener sonrası toparlanma çabalarını yetersiz kılıyor. Bu tablo, 2028 genel seçimlerine dair senaryoları çoğaltıyor: Eğer erken seçim olursa, muhalefet bloğu (CHP+İYİ+DEM) yüzde 50'yi aşabilir. YRP'nin yüzde 3,65'i, muhafazakar tabanda AKP'den kopuşu simgeliyor; Anahtar Parti'nin varlığı ise, yeni aktörlerin sahneye indiğini kanıtlıyor. Sosyal medyada, #SarayAnketi etiketiyle binlerce yorum yağdı: "Yavaş'la Erdoğan'ı ezer geçeriz" diyenlerden, "AKP son günlerini yaşıyor" yorumlarına kadar. Bu anket, sadece bir araştırma değil; halkın sessiz isyanının barometresi.

Peki, GÜNDEMAR Araştırma kim ve neden bu veriler güvenilir? Şirket, 1990'lardan beri faaliyet gösteren, bağımsız bir kurum; geçmişte CNN Türk ve diğer kanallarla iş birliği yapmış. Metodolojileri, uluslararası standartlara uygun: Rastgele örnekleme, ağırlıklandırma ve gizlilik esas alınmış. Bu anket, Kasım ayının ekonomik verileriyle örtüşüyor – TÜİK'in enflasyon rakamları yüzde 70'leri aşarken, asgari ücret tartışmaları alevli. Halkın cebindeki erime, oylara yansımış. Uzmanlar, "Bu sonuçlar, 2023'ün tersine dönmüş hali" diyor; zira o seçimlerde Erdoğan'ın karizması hâkimdi, şimdi yorgunluk hâkim. Saray koridorlarında ise, sessiz bir panik var: Danışmanlar, "Anket manipülasyonu" iddiasını dillendiriyor, ama GÜNDEMAR'ın şeffaflığı buna izin vermiyor. Muhalefet cephesi coşkulu; CHP Sözcüsü Deniz Demir, "Halk konuştu, şimdi sıra adreste" diye twit attı. İktidar ise, "Anketler yanıltıcı" diye geçiştirmeye çalışıyor.

Bu "can sıkıcı" anket, Türkiye'nin siyasi kışını daha da soğuk kılacak gibi. Yavaş'ın yüzde 62'si, İmamoğlu'nun yüzde 60'ı, CHP'nin liderliği – hepsi, değişim rüzgarlarının habercisi. 60 ilde 2 bin 230 kişinin sesi, milyonların nabzını tutuyor. Erken seçim mi, yoksa statüko mu? Cevap, bu verilerde gizli. Saray'ın koridorları daralırken, sokaklar genişliyor; umarız bu sesler, demokrasiye dönüşür. 2025'in sonu, yeni bir başlangıç mı? Takipte kalın, zira anketler yalan söylemez – halk söyler.