AKP'li Çorum Belediyesi'nin Aralık ayı meclis toplantısı, makam aracı alımı tartışmasıyla adeta bir siyasi tiyatro sahnesine dönüştü ve belediye başkanının halkçı imajını yerle bir eden bir skandala sahne oldu. Toplantıda, eski bir Audi A6'nın satılarak yerine düşük kilometreli 2025 model bir Audi A6 alınması gündeme geldiğinde, CHP Grup Başkanvekili Tuncay Yılmaz kürsüde ayağa kalkarak sert bir eleştiri yağdırdı. Bu alım, sadece bir araç değişimi değil, belediyenin tasarruf söylemleriyle çelişen bir lüks harcaması olarak kamuoyunda yankı buldu; zira Başkan Halil İbrahim Aşgın, seçim kampanyalarında otobüsle işe giderek "halkın başkanı" imajı çizerken, şimdi halkın vergileriyle finanse edilen son model bir araçla bu imajı paramparça ediyordu.
Meclis oturumunda gerginlik doruk noktasına ulaşırken, maliyetlerin açıklanmaması ve eski aracın satış bedelinin gizlenmesi, şeffaflık tartışmalarını alevlendirdi. Bu olay, sadece Çorum'la sınırlı kalmadı; ulusal medyada "lüks belediyecilik" eleştirileri olarak yayıldı ve muhalefet partilerini harekete geçirdi. Yavuzyılmaz gibi isimler, bu tür harcamaların belediye bütçelerini erittiğini savunurken, iktidar cephesi savunmaya geçti. Toplantı, faturaların "gerektiğinde gösterileceği" vaadiyle sona erse de, kamu vicdanı rahatlamadı; zira vatandaşlar, artan enflasyon ve vergi yükü altında ezilirken, makam araçlarının lüksleşmesi adeta bir tokat gibiydi. Bu tartışma, yerel yönetimlerdeki israf kültürünü bir kez daha gözler önüne sererek, 2025 yerel seçimlerine dair erken sinyaller verdi.
Çorum Belediyesi'nin meclis oturumu, rutin bir bütçe görüşmesinden çok, bir hesaplaşma arenasına dönüştü. CHP Grup Başkanvekili Tuncay Yılmaz, kürsüye çıktığında elinde Başkan Aşgın'ın eski sosyal medya paylaşımları vardı: Otobüse binerek belediyeye giden, "Halkın başkanı benim" diye poz veren fotoğraflar. Yılmaz, bu imajı hatırlatarak, "Otobüsle gelip 'halkın başkanıyım' diyordunuz, şimdi aynı halkın parasıyla son model Audi mi alıyorsunuz?" diye haykırdı. Bu sözler, meclis salonunda alkış ve yuhalamalarla karşılandı; CHP'li üyeler tezahürat yaparken, AK Partililer savunmaya geçti.
Eski Audi A6, 2014 model ve yüksek kilometredeydi; belediye, bunu satarak 2025 model, sadece 5 bin kilometrede bir Audi A6 ile değiştirmişti. Bu değişim, ikinci el bir araç olsa da, lüks segmentte kalması ve markanın aynı kalması, tasarruf iddialarını havada bırakıyordu. Yılmaz, eski aracın satış bedelini ve yenisinin maliyetini ısrarla sorguladı; ancak yönetimden net bir rakam gelmedi. Bu belirsizlik, meclisi gerdi ve oturumun büyük kısmını kapladı. Yılmaz'ın eleştirisi, sadece araçla sınırlı kalmadı; belediyenin genel harcama politikalarını hedef aldı: Pandemi sonrası ekonomik krizde, halkın faturaları ödeyemediği bir dönemde, makam lüksüne ayrılan bütçenin vicdanları sızlattığını vurguladı. Bu tartışma, Çorum'un sokaklarına taştı; sosyal medyada #HalkınBaşkanıAudi etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı ve vatandaşlar, "Otobüsle gitmeye devam etseydik" diye ironik yorumlar yağdırdı.
Belediye Başkan Yardımcısı Lemzi Çöplü'nün savunması, tartışmayı daha da alevlendirdi. Çöplü, eski aracın "yüksek kilometresi nedeniyle uzun yol programlarında sık sık sorun çıkardığını" belirterek, yeni alımın zorunluluktan kaynaklandığını savundu. "Aynı marka ve özellikte, az kullanılmış bir araç tercih edildi" diye ekledi; ancak bu savunma, maliyet kalemlerini detaylandırmadı. Çöplü, eski Audi'nin bakım masraflarının yeni bir araçtan pahalıya patlayacağını ima ederek, "Uzun vadede tasarruf sağlanıyor" argümanını öne sürdü. Bu ifade, mecliste kısmi kabul görse de, muhalefet tarafından "bahane" olarak nitelendirildi; zira Yılmaz, "Bakım masrafı mı yoksa lüks tutkusu mu?" diye sordu.
Çöplü'nün açıklaması, belediyenin araç filosunu yöneten birimin raporlarına dayanıyordu; ancak bu raporlar meclise sunulmadı ve sadece sözlü olarak aktarıldı. Bu durum, şeffaflık eksikliğini bir kez daha gözler önüne serdi; zira belediye bütçesinden ayrılan paranın nereye gittiği, halkın hakkıydı. Çöplü, yeni aracın ikinci el olması nedeniyle "pahalı bir alım olmadığını" ima etse de, piyasa fiyatları –yaklaşık 3-4 milyon TL civarı– bu iddiayı zayıflatıyordu. Meclis üyeleri arasında fısıldaşmalar arttı; bazı AK Partililer, "Gerekli bir yenileme" diye desteklerken, bağımsız üyeler bile maliyet sorgusu yaptı. Bu savunma, tartışmayı yatıştırmak yerine, yeni sorular doğurdu: Eski araç neden tamir edilmedi, alternatif markalar neden değerlendirilmedi?
Başkan Halil İbrahim Aşgın'ın kürsüye çıkışı, oturumun zirvesiydi. Aşgın, sakin bir tonla yanıt vererek, "Faturalar gerektiğinde gösterilebilir, bu konuyu polemik haline getirmeyin" dedi ve ekledi: "A6, A6'dır; bu kadar büyütmeye gerek yok." Bu sözler, salonu güldürdü ama muhalefeti öfkelendirdi; Yılmaz, "A6'nın bedeli halkın cebinden çıkıyor, büyütülmesi gereken o!" diye karşılık verdi. Aşgın, geçmişteki otobüs paylaşımlarını hatırlatarak, "O imaj halka yakınlık içindi, ama başkanlık makamı temsil gerektirir" diye savundu; yeni aracın temsil ve resmi programlar için zorunlu olduğunu belirtti. Aşgın'ın bu çıkışı, AK Parti tabanında alkış toplasa da, CHP'liler tarafından "çifte standart" olarak eleştirildi. Başkan, belediyenin araç alım politikasını genel olarak övdü: "Filomuz modern ve verimli, tasarruf odaklıyız." Ancak, net rakam vermemesi –eski aracın satış bedeli, yeni alımın tam maliyeti– tartışmayı uzattı. Aşgın, meclis sonunda, "Gerekirse komisyon kuralım, inceleyelim" önerisinde bulundu; bu, muhalefeti kısmen yatıştırdı ama güveni geri kazandırmadı. Aşgın'ın liderliği altında Çorum Belediyesi, son yıllarda altyapı projeleriyle övülse de, bu olay imajını zedeledi; zira halkçı söylemler, lüks harcamalarla çelişiyordu. Sosyal medyada, Aşgın'ın eski videoları dolaşıma girdi: Otobüste gülümseyen başkan, şimdi Audi'nin direksiyonunda hayal ediliyordu.
Meclis oturumunun gergin havada sona ermesi, Çorum'un siyasi atmosferini değiştirdi. Kamuoyuna net bir maliyet açıklaması yapılmaması, spekülasyonları artırdı; yerel gazeteler, "Audi skandalı" başlıklarıyla manşet attı ve vatandaşlar belediye önünde toplanarak şeffaflık talep etti. Bu olay, ulusal çapta yankı buldu; benzer tartışmalar İstanbul ve Ankara belediyelerinde de yaşandı, muhalefet "israf avı" kampanyası başlattı. CHP Genel Merkezi, Yavuzyılmaz gibi isimlerle koordineli çalışarak, tüm belediyelerin araç harcamalarını inceleme kararı aldı. AK Parti cephesi ise, "Muhalefet polemik peşinde" diye yanıt verdi; ancak bu savunma, kamu vicdanını ikna etmedi. Ekonomik krizin gölgesinde, makam araçlarının lüksleşmesi, seçmenlerin öfkesini kabarttı; enflasyonun yüzde 50'leri aştığı bir dönemde, milyonlarca liralık araç alımları vicdanları yaraladı. Uzmanlar, belediyelerin araç politikalarını revize etmesi gerektiğini savunurken, "Halkın parası, halkın hizmetine harcanmalı" diyor. Bu tartışma, 2029 yerel seçimlerine dair erken bir uyarı: İmajlar, eylemlerle uyumlu olmalı.
Tartışmanın arka planında, Çorum Belediyesi'nin genel harcama yapısı yatıyor. Son yıllarda, altyapı yatırımları artsa da, idari masraflar eleştirilerin odağı. Audi alımı, sadece bir damla; belediyenin filosunda birden fazla lüks araç var ve bakım giderleri yıllık milyonları buluyor. Yılmaz, meclis tutanaklarında bu kalemleri sorgulayarak, "Tasarruf nerede?" diye sordu. Aşgın yönetimi, projelerle övünse de, muhalefet "görünür başarılar, görünmez israf" diyor. Bu olay, Türkiye'deki belediyecilik anlayışını sorgulatıyor: Halkçı imaj mı, yoksa lüks temsiliyet mi? Vatandaşlar, otobüsle işe giden başkanları özlüyor; Audi'ler ise, siyasi hesaplaşmaların sembolü haline geliyor.
Meclis sonrası, Yavuzyılmaz sosyal medyada paylaşımlar yaparak, kamuoyunu bilgilendirdi; binlerce retweet aldı ve tartışma ulusal gündeme oturdu. Aşgın, bir basın açıklamasıyla "Yanlış anlaşılma var" dese de, faturalar hâlâ gizli. Bu belirsizlik, güven erozyonuna yol açıyor; zira şeffaflık, yerel demokrasinin temeli.
Sonuç olarak, Çorum'daki Audi tartışması, "halkın başkanı" imajının çöküşünü simgeliyor. Otobüsle işe giden Aşgın'ın son model araç tercihi, israf eleştirilerini haklı çıkardı; CHP'li Yılmaz'ın sorguları, meclisi gerdi ve maliyet gizliliği öfkeyi büyüttü. "A6, A6'dır" savunması, polemiklere yol açarken, bu olay belediyelerin harcama politikalarını yeniden masaya yatırdı. Vatandaşlar, vergilerinin lükse değil, hizmete gitmesini istiyor; bu skandal, değişim talebini yükseltiyor. Çorum, Türkiye'nin aynası: İmajlar yalan söyleyebilir, ama eylemler gerçeği haykırır. Gelecek meclisler, bu hesaplaşmayı sürdürecek; halkın sesi, lüks araçlardan daha gür olacak.




