Merkez Bankası Başkanı Karahan'dan Piyasaları Sarsan Enflasyon Raporu Açıklaması herkesi şaşırttı. (Enflasyon hedefi ne oldu da bu kadar şaştı?)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın son Enflasyon Raporu'nu kamuoyuyla paylaşarak, ülkenin ekonomik geleceğine dair önemli sinyaller verdi. Uzun süredir beklenen ve piyasaların merakla takip ettiği bu sunum, özellikle enflasyon tahminlerindeki keskin revizyonlarla dikkat çekti. Başkan Karahan'ın açıklamaları, para politikası duruşundan yurt içi talepteki gelişmelere, asgari ücret tartışmalarından "yastık altı" altın büyüklüğüne kadar pek çok kritik başlığı içeriyordu. Ancak, raporda öne çıkan ve en çok merak uyandıran gelişme, TCMB'nin yıl sonu enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etmesi oldu. Bu durum, yıl başında belirlenen hedeflerden neden bu kadar sapıldığı sorusunu akıllara getirdi.

Karahan'dan Enflasyon Sürprizi: Yıl Sonu Tahmini Ne Oldu?
Karahan'dan Enflasyon Sürprizi: Yıl Sonu Tahmini Ne Oldu?
İçeriği Görüntüle

Merkez Bankası'nın yılın dördüncü ve son Enflasyon Raporu'nda açıkladığı yeni tahminler, ekonomik çevrelerde geniş yankı uyandırdı. TCMB, 2025 yılı sonu enflasyon tahmin aralığını daha önceki yüzde 25-29 bandından, yüzde 31 ile yüzde 33 seviyesine yükseltti. Bu, enflasyonla mücadeledeki zorlu sürecin devam ettiğinin en net göstergesi olarak yorumlandı. Öte yandan, 2026 yılı için yapılan tahmin aralığı ise yüzde 13 ile yüzde 19 seviyesinde sabit tutuldu. Bu tahmin aralıklarının aksine, Merkez Bankası'nın enflasyon ara hedeflerini koruması ise dikkat çekici bir detaydı. Buna göre, 2025 için yüzde 24, 2026 için yüzde 16 ve 2027 için yüzde 9 olan ara hedefler aynı kaldı. Bu hedeflerin, olağanüstü bir gelişme olmadıkça güncellenmeyeceği, değişikliklerin yalnızca tahminlerde olacağı daha önce açıklanmıştı.

Başkan Karahan, sunumunda para politikası duruşuna da değinerek, sıkı duruşla ana eğilimdeki düşüşü sağlamakta kararlı olduklarını vurguladı. Enflasyon gerçekleşmelerinin son iki ayda tahmin aralığının üzerinde seyrettiğini belirten Karahan, bu gelişmenin arka planında gıda fiyatlarındaki risklerin yattığını ifade etti. Ayrıca, ikinci çeyrekte yaşanan Türk Lirasındaki değer kaybının enflasyon üzerindeki etkisinin sonrasında zayıfladığını öngördüklerini de sözlerine ekledi. İş gücü piyasasına ilişkin verilerin zayıf seyrini sürdürdüğünü, yurt içi talepte ise üçüncü çeyrekte ivme kaybının devam ettiğini dile getirdi. Yılın geri kalanında dezenflasyonist görünümün korunacağını öngördüklerini de sözlerine ekledi.

Raporun en çok tartışılan bölümlerinden biri de asgari ücret ve yastık altı altınla ilgili açıklamalar oldu. Asgari ücretle ilgili gelen bir soruya yanıt veren Karahan, Merkez Bankası'nın ücret konusunda belirleyici ve tavsiye veren konumda olmadığını net bir şekilde ifade etti. Karahan, yüksek enflasyonun ücretleri reel olarak erittiğini belirterek, enflasyonla mücadelenin en çok düşük gelir gruplarının refah seviyesini artırması nedeniyle yaptıkları işi önemsediklerini dile getirdi.

"Yastık altı altın" konusuna da açıklık getiren Karahan, faizin enflasyonist olup olmadığı tartışmalarına değinerek, servet etkisinin altın ve konut fiyatlarından geldiğini belirtti. Karahan'ın çarpıcı tahmini ise, yastık altı altın büyüklüğünün 400-500 milyar dolar seviyesinde olduğu yönündeydi. Bu devasa büyüklüğün, 100 milyar dolar ya da daha fazla servet etkisi yarattığına işaret etti. Faiz ödemelerinin net etkisinin tüketim harcamalarını öne çıkarmasını makul bulmadığını, faiz ödeyen kesimin harcama davranışlarının daha yüksek olduğunu görmelerine rağmen, net etkinin sıfır olmasından dolayı artırıcı bir etkisi olmadığını düşündüğünü ifade etti.

Son olarak, küresel ekonomik göstergelere de değinilen raporda, Petrol ve küresel büyüme tahminlerinin aşağı çekildiği bilgisi de yer aldı. Tüm bu detaylar, TCMB'nin para politikasında kararlı duruşunu sürdürürken, enflasyonla mücadelede gıda fiyatları ve beklentiler gibi dirençli alanlara odaklanacağını gösteriyor. Enflasyon beklentilerindeki yönelimin ekim ayında yavaşladığı ancak halen Merkez Bankası'nın tahminlerinin üzerinde olduğu da raporda belirtilen önemli bir diğer noktaydı. Bu kapsamlı rapor, Türkiye ekonomisinin önümüzdeki dönemdeki seyrine ışık tutan kritik verileri ve değerlendirmeleri içeriyor.