Son yıllarda yapay zeka, hayatımızın her alanına sızmaya başladı. Arama motorları, sosyal medya platformları ve hatta akıllı telefonlarımızda bile yapay zeka asistanları yerini aldı. Ancak şimdi, tüm bu araçları gölgede bırakacak yeni bir teknoloji sahneye çıktı: Yapay zeka destekli web tarayıcıları. Bu alanda en iddialı hamleyi yapan şirketlerden biri olan Perplexity'nin "Comet" adlı tarayıcısı, teknoloji dünyasında büyük bir heyecan ve aynı zamanda gizlilik tartışmaları yarattı. Bir videoda sergilenen yetenekler, Comet'in sıradan bir tarayıcının çok ötesinde, tam anlamıyla bir dijital asistan olduğunu gösteriyor.
Perplexity, arama motorlarının yalnızca bilgi bulmak için değil, aynı zamanda bizim adımıza işlem yapabilen "ajanlar" haline gelmesi gerektiği düşüncesiyle yola çıktı. YouTube'daki bir inceleme videosunda, bu devrim niteliğindeki tarayıcının, kullanıcının komutlarıyla nasıl inanılmaz işler başardığı adım adım gözler önüne seriliyor. Video sahibi, bir yandan Comet'in kurulum sürecini gösterirken, bir yandan da yapay zeka asistanının yeteneklerini test ediyor. Bu testler, uygulamanın sadece bir araştırma aracı olmadığını, aynı zamanda bir görev yöneticisi olduğunu kanıtlıyor.
Videoda, Perplexity Comet'in açık olan tarayıcı sekmesinde nasıl çalıştığına dair şaşırtıcı örnekler yer alıyor. Video sahibi, önce kendi LinkedIn sayfasına girerek Comet'ten, "Comet adındaki Perplexity'ye ait olan yapay zeka tarayıcısını nasıl kullanabiliriz?" başlıklı bir gönderi hazırlamasını ve yayınlamamasını istiyor. Saniyeler içinde hazırlanan metinle birlikte, sosyal medyadaki içerik üretiminin ne kadar kolaylaştığı gösteriliyor. Bir diğer denemede, kullanıcı belirli bir kişiye, "Merhaba ben Comet bugün nasılsın" şeklinde bir WhatsApp mesajı göndermesini talep ediyor. Yapay zeka, komutu anında yerine getirerek mesajı otomatik olarak yazıyor ve gönderiyor. Bu, tarayıcının artık sadece bir bilgi arama aracı değil, bir iletişim platformu haline geldiğinin açık bir kanıtı.
Ancak Comet'in yetenekleri bununla da sınırlı kalmıyor. Kullanıcı, ChatGPT'ye girerek Comet'ten "Comet" adında yeni bir proje dosyası veya özel bir GPT oluşturmasını istiyor ve yapay zeka bu komutu başarıyla gerçekleştiriyor. Benzer şekilde, takip ettiği bir Instagram hesabına "Harika bir organizasyondu" yorumunu yapmasını söylediğinde bu yorum da profil sayfasında anında beliriyor. Video, son olarak Comet'in takvim ve e-posta entegrasyonunu da gözler önüne seriyor. Kullanıcı, "yarın saat 12:00'de 'Comet Deneme' başlıklı bir toplantı oluşturmasını ve toplantı linkini belirli bir e-posta adresine göndermesini" istiyor. Yapay zeka, bu çok adımlı görevi tek bir komutla tamamlıyor. Bu örnekler, Comet'in karmaşık ve günlük iş akışlarını ne kadar basitleştirdiğini gösteriyor.
Şirketin CEO'su Aravind Srinivas, bu tarayıcıyı "klasik internette gezinme anlayışını terk edip tek, kesintisiz bir etkileşime dönüşen bir deneyim" olarak tanımlıyor. Ancak teknoloji uzmanları, tarayıcının arka planda topladığı verilere dikkat çekiyor. Zira Comet, kullanıcı adına işlem yapabilmek için e-postalarını, takvimini ve web'deki gezinme geçmişini anlık olarak analiz ediyor. Bu derinlemesine veri erişimi, mahremiyet savunucuları arasında büyük endişelere yol açarken, Perplexity bu endişeleri gidermek adına "Comet Plus" adında yeni bir gelir modeli tanıttı. Bu modelle, yapay zekanın yayıncı içeriklerini kullanmasından elde edilen gelirin %80'ini doğrudan yayıncılara aktaracaklarını açıkladılar. Ancak tüm bu gelişmelerin ışığında asıl soru şu: Perplexity, Google Chrome'un hakimiyetine meydan okurken, kullanıcıların en mahrem verilerini bir araç haline getirerek dijital çağın en büyük gizlilik krizine mi yol açıyor?
