İstanbul'da gerçekleştirilen CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" miting serisinin 66.'sı Ümraniye Saat Kulesi önünde büyük katılımla yapıldı.
Parti genel başkanı Özgür Özel'in mitingde yaptığı konuşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında dikkat çekici iddialar ortaya atıldı. Özel, Gürlek'in aynı zamanda Lüksemburg'da faaliyet gösteren Eti Maden Anonim Şirketi'nin yönetim kurulu üyesi olduğunu ve buradan önemli miktarda maaş aldığını iddia etti.
Özgür Özel konuşmasında, bu durumun hem hukuki hem de etik açıdan sorunlu olduğunu belirterek ilgili makamlara çağrıda bulundu. "HSK'ya, Adalet Bakanı'na, Sayın Cumhurbaşkanı'na: Bir başsavcı başka görev alamaz derken; Eti Maden'in Lüksemburg'daki şirketinden buna maaş bağlandığını biliyor musunuz? Bilmiyorsanız şimdi bundan sonra ne yapacaksınız?" diye sordu.
CHP lideri, Gürlek'in yabancı dil bilmemesine rağmen yabancı bir şirketin yönetim kurulunda görev almasını da eleştirdi. "Kendi beyanına göre dil bilmez; yabancı dil bildiğine dair belgesi yok. Şirketin kararları Fransızca yazılıyor. Ne Fransızca biliyor, ne yeterli İngilizce biliyor" ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, bu skandalın detaylarını açıklarken önemli bir süreciç öne çıkardı. "Dokuz ay boyunca Ekrem başkanı tutukladığı günün de içinde olduğu dokuz ay boyunca buralardan maaş alıyor. Ne zaman ki Özgür Özel 2 Ağustos günü çıkıp 'Dedim ya, Hollanda, Lüksemburg taraflarında neler olduğunu biliyorum' deyince, apar topar 6 Ağustos 2025'te yönetim kurulu üyeliğinden ayrılıyor" diyerek zamanlamanın manideli olduğunu vurguladı.
İddialara göre, Akın Gürlek'in aldığı maaş tutarı 168.000 TL civarında olup bu miktar 10 emekli maaşına denk geliyor. CHP Genel Başkanı bu durumu "yüklü Euro bazında" ifadesiyle de destekleyerek, aldığı maaşın yüksekliğini dile getirdi.
Özgür Özel'in ifşaatları arasında en çarpıcı olanlarından biri de Akın Gürlek'e doğrudan yönelttiği çağrıydı. "Buradan Akın Gürlek'e sesleniyorum: Lüksemburg'tan ben görmeden Türkiye'den olsa yakalayacağım. Ben görmeden Lüksemburg'tan, bilmediğin dilde kararlar alan bir şirket üzerinden gelir elde ettin. Yarın sabah istifanı verecek misin, vermeyecek misin?" şeklinde sert tepki gösterdi.
CHP lideri, bu durumu devlet başkanlarına da bağlayarak "Ey Erdoğan, sen de 'Bu çocuk bu kadar ağır işi, bu kadar haksızlığı bu maaşa yapmaz' mı diyorsun; 'Eti Maden'den Euro bazında maaş bağlayalım mı' mı diyorsun? Böyleyse bu haysiyet cellatlığının karşılığı, bu devletin şirketinden dışarıda gizli ikinci maaşsa, ikinize de yazıklar olsun!" sözleriyle eleştirel yaklaştı.
Mitingde ayrıca İmamoğlu'nun Silivri'den gönderdiği mektup CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okundu. İmamoğlu mektubunda "Sizleri çok özledim. Buraya, Türkiye tarihinin en büyük siyasi operasyonlarından birine karşı çıkmak, Cumhuriyet tarihinin en büyük haksızlıklarından birine 'yeter artık' demek için geldiniz" ifadelerine yer verdi.
Ekrem İmamoğlu mektubunda, partinin kapsayıcı yönetim anlayışını vurgulayarak "Biz, her bir vatandaşımızı bu ülkenin sahibi olarak görürüz. Herkesin inancını, yaşam tarzını, kültürünü güvence altına alıp daha da geliştirmeyi görevimiz kabul ederiz" dedi.
İstanbul seçimlerindeki başarılarına da atıfta bulunan İmamoğlu, "İstanbullular, bu ayrımcı zihniyetten bıktığı, artık eşit, adil, insanca bir yaşam istediği için yıllardır bizim arkamızda duruyor ve her seçimde bize desteğini daha da büyütüyor" ifadelerini kullandı.
Mitingde ayrıca CHP'nin yerel yönetimlerdeki başarılarının tüm Türkiye'ye yayılacağı mesajı verildi. "Yerel yönetimlerde hayata geçirdiğimiz ve milyonların gönlünü fetheden, hayatını kolaylaştıran projelerimizi daha da geliştirip, tüm Türkiye'ye yayacağız" denildi.
İmamoğlu mektubunda siyasi baskılara karşı direniş mesajı da yer aldı. "Seçimle kazanamadığı belediyeleri, siyasete alet ettiği yargı yoluyla, şantajla, mafyatik yöntemlerle almaya çalışanlara geçit vermeyeceğiz" ifadelerine yer verdi.
Mitingin sonunda umut verici bir mesaj verilerek "Kötülük kaybedecek, iyilik kazanacak. Bir avuç zalim kaybedecek, 86 milyon kazanacak. Her şey çok güzel olacak" denildi.
Özgür Özel'in yaptığı bu ifşaatlar, adalet sistemi içindeki potansiyel çıkar çatışmalarına dikkat çekmesi bakımından önemli tartışmalara yol açacak gibi görünüyor.




