Bolu'nun yeşil ormanlarında, sonbahar rüzgarlarının hışırtılı esintisi arasında bir kıpırtı yükseliyor. Bu kıpırtı, dağların arasından sızan bir heyecan; güneşin altında parıldayan bayrakların, yarım kalmış umutların fısıltısı. Yıllardır süren siyasi fırtınaların gölgesinde, bir ulusun iradesi yavaş yavaş ayağa kalkıyor, her meydanda yeni bir ritim çalıyor. Rüzgar, eski yaraları okşarken, ufukta bir ışık huzmesi beliriyor – kalabalıkların tezahüratları, liderlerin ateşli sözleri ve bir halkın ortak nabzı. Bu, sadece bir miting değil; ruhların birleştiği, vicdanların sınandığı bir anın derinlikleri.
İşte tam burada, Bolu Valilik Meydanı'nda, akşam saatlerinde başlayan o muhteşem gövde gösterisi, on binleri bir araya getirerek adeta bir sel gibi aktı. CHP'nin 59'uncu "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi, Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna karşı bir isyan bayrağı gibi dalgalandı; polis barikatlarının ardında, Türk bayrakları, Atatürk portreleri ve CHP flamalarıyla süslenen meydan, bir direniş kalesine dönüştü. Katılımcılar, her yaştan Bolu'lularla dolup taştı – işçiler, öğretmenler, çiftçiler omuz omuza, ellerinde pankartlarla "İmamoğlu'na Özgürlük" ve "Erken Seçim" sloganlarını haykırdı. Miting, saat 18:00'de coşkuyla start aldı; açılış konuşmalarında belediye başkanı Tanju Özcan, Bolu'nun tarihine atıfla "Köroğlu'nun yiğitliği bugün de yaşıyor" derken, kalabalık alkış tufanını kopardı. Bu kalabalık, sadece bir toplanma değil; yılların birikmiş öfkesinin, umudun ve dayanışmanın patlamasıydı.
Özgür Özel'in kürsüye çıkışı, meydanı bir anda volkan gibi yaptı. CHP Genel Başkanı, binlerin tezahüratları arasında konuşmaya başladı; sesi, hem öfke hem umut dolu bir senfoni gibi yankılandı. İlk olarak, muhalefet liderlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yan yana oturduğu TBMM açılış resepsiyonuna değinerek, "Muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık. Yıllardır elini sıkmadıklarımıza şimdi el uzattılar diye esas kızılacak dururken, hiçbir günahı olmayan kişilere ağır gelecek sözler söylenmesin," diye haykırdı, kalabalığın "Haklısın" korosuna katılmasıyla meydan inledi. Bu sözler, sadece bir eleştiri değil; bir halkın uzlaşma talebinin en çıplak haliydi, dinleyicilerin gözlerinde yaşlar parladı. Özel, "Bunun için muhalefete muhalefet devrini çok gerilerde bıraktık. Geçmişte hatalar oldu, kusurlar oldu, tartışmalar oldu. Haklıyı, haksızı orada bıraktık," diyerek, CHP'nin yeni dönemdeki kapsayıcı tutumunu vurguladı.
Özel, konuşmasını Bolu'nun yiğitliğine bağlayarak sürdürdü; Köroğlu'nun destanını anlatarak, bugünün "zalimlerine" karşı duruşu vurguladı. "Öyle on binler, arkanda binler varken, omuz omuza Bolu'yla hep birlikteyken o kötülükten medet umanlar, utansınlar, sıkılsınlar," diye seslendi, kalabalık "Utansınlar" diye tempo tuttu. CHP'nin meclis grubunun tam kadro katılımını överek, "Yıllardır elini sıkmadıklarımıza çeşitli umutlarla el uzattılar diye esas kızılacak dururken, hiçbir günahı olmayan kişilere ağır gelecek sözler söylenmesin," diyerek uzlaşma çağrısı yaptı. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ı överek, "Süreçte de hem Tanju başkanımız hem milletvekilimiz hem il başkanımız, ilçe başkanlarımız el ele, omuz omuza hep birlikte Bolu için çalışmaya devam etti," diye alkışlattı. Gelecek vaadini netleştirdi: "Yapılacak ilk seçimle birlikte iktidar olduğumuzda iktidarın da gücüyle Bolu'yu onlarla birlikte bir kez daha ayağa kaldıracağız." Bu sözler, meydanda bir umut dalgası yarattı; katılımcılar, ellerini kaldırarak "İktidar CHP" diye bağırdı.
Konuşmanın zirvesi, ekonomik çöküş eleştirilerinde patladı. TÜİK'in Eylül enflasyon verisini masaya yatırarak, aylık yüzde 3,2'lik artışı yerden yere vurdu. "Yüzde 3,2 enflasyon aylık. Bir de çıkıp diyorlar ki: 'Enflasyon dünyanın sorunu'. Dünya enflasyonu önce yendi, sonra pandemi geldi. Enflasyonlar yükselmeye başladı. Almanya’da 3 olan enflasyon 6'ya çıktı, paniğe kapıldılar. Avrupa ülkelerinde 4 olan enflasyon 8 oldu. Hızla harekete geçtiler. Faiz silahını doğru kullandılar ve enflasyonları aşağı çektiler. Bugün Avrupa Birliği’nin enflasyon oranı yıllık yüzde 2,7. Bizim bir aylık enflasyon Avrupa’nın yıllık enflasyonundan fazla. Yani enflasyon her yerde var. Hayat pahalılığı dünyanın sorunudur diye söyleyen kim varsa yalan atıyor," diye haykırdı Özel, kalabalığın "Yalan" diye tempo yapmasıyla meydan coştu. Bu eleştiri, sadece rakamlar değil; bir halkın günlük çilesinin özetiydi – emeklilerin eriyen maaşları, asgari ücretlilerin boş sofraları, çiftçilerin terk edilmiş tarlaları.
Özel, CHP'nin ekonomik reçetesini net bir şekilde çizdi: "Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkeyi Avrupa Birliği’nin tam üyesi yapacağız. Enflasyonu onlar gibi yüzde 1,5 yapacağız. Bolu’nun çiftçisi de Atatürk’ün dediği gibi 'milletin efendisi' olacak, emeklisi de, asgari ücretlisi de onurlu bir yaşam sürecek." Asgari ücretin alım gücünün 22 bin TL'den 16 bin 500 TL'ye düştüğünü vurgulayarak, mevcut hükümetin yıllık zam politikasını yerden yere vurdu: "Asgari ücretliye yılda bir kere ver, sonra selam bile verme. Bu devir bitecek. Her yıl bir önceki ayın enflasyonu maaşlara yansıtılacak. Söz veriyoruz." Üstelik kıdem tazminatı gibi ek haklarla maaşların artacağını, böylece onurlu bir yaşamın garanti altına alınacağını ekledi. Bolu'nun tarım çöküşüne değinerek, sebze üretiminin yarıya indiğini, 600 yataklı hastanenin 400 yatağa düştüğünü eleştirdi; "Vaatler yalan oldu," diye sitem etti, dinleyiciler alkış yağmuruyla yanıt verdi.
Siyasi meşruiyet tartışmasını da masaya yatırdı Özel; Erdoğan'ı ABD Başkanı Donald Trump'a "meşruiyet satıcısı" diye niteleyerek, "Meşruiyet okyanus ötesinden, Amerika'dan alınmaz; Bolu'dan alınır, milletten alınır," diye haykırdı. Trump'ın Erdoğan'a "meşruiyetini vereceğim" sözlerini ifşa ederek, "Gitmeden önce Trump'ın Ankara Büyükelçisi, 'Hiç aklıma gelmemişti. Trump çok zeki bir adam. Erdoğan'a meşruiyetini vereceğim. Her şey güzel olacak. Her şeyi alacağım' diyor," diye örnek verdi. Nadir minerallerin Trump'a peşkeş çekildiğini, Ukrayna gibi anlaşmaların yapıldığını ima etti: "Çok kıymetli mineralleri, nadir elementleri Trump istediği için, aynı Ukrayna'da olduğu gibi, Trump'a vermeye çalışıyor." Trump'ın "hileli seçimleri en iyi bu bilir" yorumunu hatırlatarak, Ekrem İmamoğlu'nun üç kez Erdoğan'ı yenmesini övdü: "Ekrem Başkan o diplomasızı üç kez üst üste yendi. Dördüncüyü yenmeye de karar verdi. O yüzden saldırıyorlar bu kadar." Bu sözler, meydanı bir kez daha ayağa kaldırdı; "Erken seçim" tezahüratları gökyüzünü yardı.
Konuşma, İmamoğlu'nun okunan mesajıyla taçlandı; tutuklu başkanın "Millet iradesine sahip çıkın" çağrısı, meydanı gözyaşlarına boğdu. Özel, Soma ve Kartalkaya yangınlarının hesabını soracaklarını, orman yangınlarının 20 yıllık kaybını tek sefere sığdırdıklarını eleştirdi: "Gün gelecek o davalar yeniden görülecek. Hak yerini bulacak, adalet yerini bulacak." Erken seçimle iktidara gelip adaleti sağlayacaklarını haykırdı, kalabalık "Adalet" diye tempo yaptı. Miting, CHP meclis grubunun tam katılımıyla renklendi; milletvekilleri omuz omuza dururken, Bolu'nun Köroğlu ruhu adeta canlandı.
Bu miting, sadece bir toplanma değil; CHP'nin yükselen dalgasının Bolu'daki yansımasıydı. Binlerce katılımcı, polis barikatlarını aşan bir coşkuyla dağılırken, sosyal medyada #MilletİradesineSahipCıkıyor etiketi trend oldu. Özgür Özel'in sözleri, videolarla yayıldı; YouTube'da Halk TV'nin canlı yayını milyonları ekran başına kilitledi. Bolu, Köroğlu'nun toprağı olarak bu direnişi sahiplendi; belediye başkanı Özcan'ın organizasyonu, ilçe başkanlarının çabalarıyla kusursuz bir şölen havası yarattı. Erken seçim talebi, enflasyon isyanı ve adalet çığlığı, meydandan Türkiye'nin dört bir yanına yayıldı – bu, bir başlangıç, bir kıvılcım.
Mitingin yankıları, siyasi arenayı sarsıyor; CHP meclis grubunun tam katılımı, partinin kenetlenmesini gösterdi. Bolu'nun tarımcıları, yangın mağdurları, emekliler bu sesi sahiplendi; "Bolu CHP'li olacak" tezahüratları, geleceğe bir manifesto gibi yükseldi. Özel'in Trump eleştirisi, dış politika tartışmalarını alevlendirdi; vergi affı ifşası, ekonomik adaletsizliği bir kez daha gündeme oturttu. Bu gövde gösterisi, İmamoğlu'nun özgürlüğü için bir adım; erken seçim rüzgarı, Bolu'dan esen bir fırtına gibi büyüyor.
Ama umut, tamamen sönmüş değil. Bolu'nun meydanında doğan bu ateş, dağları aşacak; CHP'nin vaadi, Bolu'yu ayağa kaldıracak. Katılımcılar dağılırken gülümsüyordu, ellerinde bayraklarla – bu direnç, bir meşale. Dünya, izlememeli; katılmalı. Bolu, sadece bir il değil; değişimin kalbi. Ve o kalp, atarken hepimizi ayağa kaldıracak.




