Milli Savunma Bakanlığı'nın yıl sonu basın bilgilendirme toplantısı, herkesin nefesini tutmasına neden oldu. Terörle mücadelenin kesintisiz devam ettiği vurgulanırken, sınır ötesi operasyonlardan hudut güvenliğine kadar birçok kritik veri paylaşıldı. Bu toplantı, sadece rakamlarla sınırlı kalmayıp, Suriye'deki son durum hakkında da önemli mesajlar içeriyordu.
Öncelikle terörle mücadele faaliyetlerine bakıldığında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kararlı duruşu bir kez daha ön plana çıktı. Son bir haftada 3 PKK'lı teröristin teslim olması dikkat çekerken, 2025 yılı genelinde teslim olan terörist sayısı 111'e ulaştı. Bu rakamlar, operasyonların ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Pençe-Kilit Harekâtı başta olmak üzere tüm operasyon bölgelerinde, teröristlere ait çok sayıda silah, mühimmat ve lojistik malzeme ele geçirilerek imha edildi. Bu başarılar, terör örgütlerinin hareket kabiliyetini ciddi şekilde kısıtlıyor ve güvenlik güçlerinin sahadaki üstünlüğünü ortaya koyuyor.
Hudut güvenliği konusunda da çarpıcı rakamlar açıklandı. Son bir haftada yasa dışı yollarla sınırdan geçmeye çalışan 136 kişi yakalanırken, 1186 kişi ise hudutlardan içeri girmesi engellendi. 2025 yılı genelinde yakalanan kişi sayısı 9 bin 942'ye, engellenenlerin sayısı ise 66 bin 794'e yükseldi. Özellikle Hakkari ve Van hattında yürütülen operasyonlarda bu yıl toplam 1 ton 982 kilogram uyuşturucu ele geçirildi. Bu veriler, sınırların ne kadar sıkı korunduğunu ve kaçakçılıkla mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğünü kanıtlıyor.
Suriye'deki gelişmeler ise toplantının en çok konuşulan kısmı oldu. Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) mevcut tutumunun, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve istikrarına zarar verdiği net bir şekilde vurgulandı. SDG'nin federal yapı ve adem-i merkeziyetçilik taleplerini sürdürmesi, merkezi otoriteyle entegrasyonu zorlaştırıyor. Bu durum, Suriye'nin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden bir unsur olarak değerlendiriliyor.
"Tek Devlet, Tek Ordu" ilkesi doğrultusunda Suriye hükümetiyle iş birliğinin devam ettiği belirtildi. Eğer Suriye hükümeti, ülkenin birlik ve bütünlüğü adına bir inisiyatif alırsa, bu adıma tam destek verileceği mesajı verildi. Bu açıklama, Suriye'deki sürecin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olarak görülürken, bölgedeki dengeleri etkileyecek potansiyel taşıyor.
Terör örgütü PKK/YPG'nin Suriye'deki faaliyetleri de toplantıda ayrı bir başlık olarak ele alındı. SDG'nin bu yapılarla bağlantılı tutumu, entegrasyon sürecini olumsuz etkiliyor. 10 Mart Mutabakatı hatırlatılırken, SDG'nin bu mutabakata uygun hareket etmesi gerektiği ima edildi. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması için atılacak her türlü adımın destekleneceği vurgusu, kararlı bir duruşu yansıtıyor.
Yılın son gününde yapılan bu basın toplantısı, sadece geçmiş başarıları özetlemekle kalmadı, aynı zamanda geleceğe dair net mesajlar verdi. Terörle mücadelenin kesintisiz devam edeceği, hudutların demir gibi korunacağı ve Suriye'deki istikrar için gerekli adımların atılacağı belirtildi. Bu gelişmeler, bölgedeki tüm aktörler için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Sonuç olarak, Milli Savunma Bakanlığı'nın açıklamaları, hem iç güvenlik hem de sınır ötesi politikalar açısından yeni bir dönemin habercisi gibi. Terörist teslimiyetlerinden uyuşturucu operasyonlarına, Suriye'deki kritik mesajlara kadar her detay, kararlılığın ve etkin mücadelenin göstergesi. Bu gelişmeler yakından takip edilmeye devam edecek.
