Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın beklenen Ekim 2025 Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçları açıklandı. Reel ve finansal sektörden 68 uzmanın katıldığı bu kapsamlı araştırma, ekonominin gidişatı hakkında çarpıcı veriler ortaya koydu.

Anket sonuçları, özellikle enflasyon beklentilerinde yaşanan artış nedeniyle ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırdı. Uzmanların gelecek dönemler için yaptıkları tahminler, politika yapıcılar için önemli ipuçları barındırıyor.

2025 yıl sonu TÜFE enflasyon beklentisi, bir önceki ankete göre dikkat çekici bir artış gösterdi. Eylül anketinde yüzde 29,86 olarak tahmin edilen bu oran, Ekim anketinde yüzde 31,77'ye yükseldi. Bu artış, piyasa oyuncularının enflasyon konusundaki endişelerinin derinleştiğini gösteriyor.

12 ay sonrası enflasyon beklentilerinde de benzer bir trend gözlendi. Önceki ankette yüzde 22,25 olan 12 aylık enflasyon tahmini, yeni ankette yüzde 23,26'ya çıktı. Bu gelişme, enflasyonla mücadelenin uzun vadeli zorluklarını ortaya koyuyor.

24 ay sonrası enflasyon beklentileri de yukarı yönlü revize edildi. Bir önceki ankette yüzde 16,78 olan bu beklenti, son ankette yüzde 17,36'ya yükseldi. Uzun vadeli enflasyon beklentilerindeki bu artış, para politikası otoritesi için ciddi bir sinyal niteliği taşıyor.

Altın Satışları Gerçekten Durduruldu mu?
Altın Satışları Gerçekten Durduruldu mu?
İçeriği Görüntüle

Politika faizi beklentilerinde ise karma bir tablo ortaya çıktı. Bu ay sonu gecelik faiz oranı beklentisi, önceki anketteki yüzde 40,48'den yüzde 39,15'e geriledi. Bu düşüş, piyasanın faiz indirimi konusundaki beklentilerini yansıtması açısından dikkat çekici.

Ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısı için TCMB politika faizi beklentisi ise yüzde 39,00 seviyesinde belirlendi. Bu oran, mevcut politika duruşunun büyük ölçüde korunacağı yönündeki piyasa görüşünü yansıtıyor.

Döviz kurları konusundaki beklentiler karışık sinyaller veriyor. Yıl sonu dolar/TL paritesi beklentisi, önceki anketteki 43,85 TL'den 43,56 TL'ye geriledi. Bu düşüş, kısa vadede TL'nin görece güçlü kalacağı yönündeki beklentileri işaret ediyor.

Ancak 12 ay sonrası dolar/TL beklentisi tam tersi bir seyir izledi. Önceki tahmin olan 48,96 TL'den 49,75 TL'ye yükselen bu beklenti, uzun vadede döviz kurlarında yukarı yönlü baskının süreceği öngörüsünü ortaya koyuyor.

Büyüme beklentilerinde ise iyimser bir revizyon gerçekleşti. 2025 GSYH büyüme beklentisi, yüzde 3,2'den yüzde 3,3'e yükseldi. Bu artış, ekonominin dayanıklılığı konusundaki pozitif değerlendirmeleri yansıtıyor.

2026 yılı büyüme beklentisi de yukarı yönlü güncellendi. Önceki anketteki yüzde 3,7'den yüzde 3,8'e çıkan bu oran, orta vadeli büyüme potansiyeline yönelik iyimserliği gösteriyor.

Anket sonuçlarının genel değerlendirmesi yapıldığında, enflasyon konusundaki endişelerin arttığı görülüyor. Özellikle yıl sonu enflasyon beklentisindeki yaklaşık 2 puanlık artış, piyasa katılımcılarının fiyat istikrarı konusundaki kaygılarının derinleştiğini ortaya koyuyor.

Bu gelişme, Merkez Bankası'nın para politikası stratejisini gözden geçirmesi gerekebileceğine işaret ediyor. Enflasyon beklentilerindeki bozulma, politika faizlerinin daha uzun süre yüksek seviyelerde kalması ihtiyacını doğurabilir.

Döviz kuru beklentilerindeki farklılaşma da dikkat çekici bir unsur. Kısa vadede TL'nin görece istikrarlı kalacağı, ancak uzun vadede baskı altında olacağı yönündeki beklenti, para politikasının etkinliği konusunda sorular yaratıyor.

Büyüme beklentilerindeki iyileşme ise ekonominin temel dinamiklerinin güçlü olduğu yönündeki görüşleri destekliyor. Ancak bu pozitif görünümün enflasyonist baskıları artırıp artırmayacağı dikkatle izlenecek.

Piyasa katılımcılarının 68 kişilik geniş bir kesimden oluşması, anket sonuçlarının güvenilirliğini artırıyor. Reel ve finansal sektörden uzmanların bir araya getirdiği bu kapsamlı değerlendirme, ekonominin farklı boyutlarını yansıtması açısından değerli.

Merkez Bankası'nın bu anket sonuçlarını politika kararlarında nasıl değerlendireceği, önümüzdeki dönemin en kritik konularından biri olacak. Özellikle enflasyon beklentilerindeki bozulma, sıkı para politikası duruşunun sürdürülmesi yönünde baskı yaratabilir.

Sonuç olarak, Ekim anketi sonuçları ekonominin karmaşık yapısını ve çelişkili eğilimlerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Enflasyon endişeleri ile büyüme umutları arasındaki denge, önümüzdeki dönemde para politikası için zorlu bir test oluşturacak gibi görünüyor.