Türkiye'nin ekonomik koridorlarında, sonbahar rüzgarları giderek sert esmeye başlıyor. Enflasyonun gölgesinde, Merkez Bankası'nın hamleleri tartışılırken, her yeni açıklama milyonlarca aileyi ayağa kaldırıyor. Pandemi sonrası toparlanan piyasa, 2025'in ekiminde rekor belirsizliklerle boğuşurken, gıda sepetlerinden altın birikimlerine uzanan bu gerilim adeta bir satranç tahtasını andırıyor. Vatandaşların tasarruf alışkanlıkları, yıllardır bir kültürel miras gibi korunurken, bu zaafın siyasi bir silaha dönüşmesi sessiz bir devrim yaratıyor. Peki, bu döngünün en taze kurbanı, Merkez Bankası Başkanı'nın bir çıkışı mı olacak?

Devlet Bahçeli'nin Beklenmedik Adımları Siyasi Dengeleri Nasıl Değiştirecek?
Devlet Bahçeli'nin Beklenmedik Adımları Siyasi Dengeleri Nasıl Değiştirecek?
İçeriği Görüntüle

Asıl fırtına burada kopuyor: Ekonomist ve yazar Memduh Bayraktaroğlu, 6 Ekim 2025'te yayınlanan videosunda, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ı yerden yere vurarak, "Şimdi de halkın elindeki, kolundaki, koynundaki altına mı göz koydular? Çık halktan özür dile!" diye haykırdı. Bayraktaroğlu, Karahan'ın Türk vatandaşlarının yaklaşık 500 milyar dolarlık altınını yastık altlarında biriktirmesini enflasyonun ana nedeni olarak göstermesini sert bir dille eleştirdi; "Bu açıklama yanlış, altın ve döviz bir yatırım değil, güvence aracıdır. Ekonomik istikrarsızlık, savaş veya yoksulluk dönemlerinde halk kendini korumak için böyle yapar" diyerek, Karahan'ı dürüst olmaya ve halktan özür dilemeye çağırdı. Bayraktaroğlu, Türk lirasının değer saklama işlevini kaybettiğini –bir pil gibi boşaldığını– vurgulayarak, bunun kötü ekonomi yönetimi, güvenilmez para politikaları ve adalet sorunlarından kaynaklandığını belirtti; "Hakan Fidan gibi dürüst ol, enflasyonun sebebi hükümet politikalarıdır, masum vatandaşlar değil" diye ekledi.

Bayraktaroğlu'nun ateşli eleştirisi, Merkez Bankası'nın son raporuna dayanıyor; Karahan, enflasyonun yüksek seyredeceğini söylerken, vatandaşların altın birikimlerini suçlamış, bu tutumun para politikasını zorlaştırdığını iddia etmişti. Ekonomist, bu yaklaşımı "halkı suçlama kolaycılığı" olarak nitelendirerek, "Enflasyonun asıl nedeni kötü yönetimdir; yargı, hukuk ve adalet sorunlarıdır" diye haykırdı. Videosunda Atatürk'ün vizyonuna da değinen Bayraktaroğlu, "Bir ülkenin gücü adaletten, insan haklarından ve yayılmacılıktan uzak durmaktan gelir" diyerek, Atatürk'ün Birinci Dünya Savaşı sonrası dünya barışını savunan tutumunu örnek gösterdi; "Atatürk, Birleşmiş Milletler'in temelini attı, ama uyarıları dinlenmedi, İkinci Dünya Savaşı 65 milyon ölümü getirdi" diye uyardı. Bu bağlamda, Karahan'ın açıklamasını "halkı suçlama" olarak reddederek, özür dileme çağrısını yineledi; "Tıbbi tedavim devam ediyor, ama ülkenin geleceğini zedeleyen kararlara sessiz kalamam" diye kişisel bir not düştü.

Siyasi arenaya uzanan eleştiri ise cabası: Bayraktaroğlu, Eylül 2025 anketine göre HDP seçmenlerinin yüzde 70'inin Abdullah Öcalan'ın çağrısına rağmen Halk İttifakı'nı desteklemeyeceğini vurgulayarak, "Öcalan'ı ciddiye almayın, Kürt halkı Selahattin Demirtaş'a daha çok güvenir" dedi. Öcalan'ı 50 bin ölümüyle ilişkilendirerek, "Terörist bile olsa haksız öldürülmemeli" diye ekledi; bu sözler, siyasi tartışmaları alevlendirdi. Videosu, Liberal Demokrat Sosyalist kanalında yayınlanan Bayraktaroğlu'nun ekonomi, siyaset ve hayat üzerine anekdot dolu yorumlarının bir parçası; 15 dakikalık sunumunda, fıkralar ve hikayelerle renklendirilen eleştiriler, izleyicileri hem güldürüp hem düşündürüyor. Bayraktaroğlu, "Halkın altınını suçlamak yerine, enflasyonun gerçek sebeplerini itiraf edin" diye kapattı; bu çağrı, sosyal medyada yankı buldu.

Ekonomik tablonun bu eleştirisi, Merkez Bankası'nın son hamlelerini sorgulatıyor. Karahan'ın altın birikimlerini enflasyon nedeni göstermesi, TL'nin değer kaybını hızlandırdı; Bayraktaroğlu, "Lira pil gibi boşalıyor, çünkü güven yok" diye haykırdı. Bu yaklaşım, vatandaşların tasarruf alışkanlıklarını bir suç gibi göstermenin yanlışlığını ortaya koyuyor; ekonomist, "Altın güvence, yatırım değil; istikrarsızlıkta halk kendini korur" diyerek, hükümet politikalarını suçladı. Atatürk'ün barışçı vizyonunu örnek vererek, "Güç yayılmacılıkta değil, adalette" diye bağdaştırdı; bu, ekonomik eleştiriyi siyasi bir manifestoya dönüştürdü. Videosu, 6 Ekim 2025'te saat 15:00'te yayınlandı, kısa sürede binlerce izlenmeye ulaştı; izleyiciler, "Haklısın Memduh Abi, özür dilesinler" yorumlarıyla destekledi.

Bu eleştiri dalgası, Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflerini sarsıyor. Karahan'ın açıklaması, TL'nin değerini eritirken, altın birikimlerini "sorun" diye yaftalamak halkı öfkelendirdi; Bayraktaroğlu, "Dürüst olun, enflasyon sizin eseriniz" diye meydan okudu. Siyasi kısımda, Öcalan'ın çağrısının etkisizliğini vurgulayarak, "Demirtaş Kürt halkının tercihi" dedi; bu, ittifak dengelerini sorgulattı. Videosunun sonunda, tıbbi tedavisi devam etse de "Ülkenin geleceği için susmam" diye direnişini ilan etti; bu samimiyet, izleyicileri duygulandırdı. Sosyal medyada #ÖzürDileKarahan etiketiyle fırtına koptu; ekonomistler, Bayraktaroğlu'nun analizini "Nokta atışı" diye övdü.

Sektördeki yankılar, bu çağrının ötesine uzanıyor. Merkez Bankası'nın altın suçlaması, TL'yi daha da zayıflattı; Bayraktaroğlu'nun "Güvence aracı" vurgusu, vatandaşların haklılığını kanıtladı. Atatürk'ün barış vizyonu, ekonomik eleştiriyi güçlendirdi; siyasi kısımda, HDP anketi ittifakları sarstı. Videosu, Liberal Demokrat Sosyalist'in ekonomi-siyaset yorum geleneğini sürdürüyor; anekdotlar ve fıkralarla dolu sunum, izleyicileri hem güldürüp hem düşündürüyor. Bayraktaroğlu, "Halkı suçlamak yerine özür dileyin" diye bitirdi; bu, enflasyon tartışmasını alevlendirdi. İzleyiciler, "Teşekkürler Memduh Abi" diye yazdı; bu video, ekonomik uyanışın kıvılcımı mı?

Geleceğe dair fırtına büyüyor: Karahan özür dilerse enflasyon politikası değişir mi? Bayraktaroğlu'nun çağrısı, Merkez Bankası'nı köşeye sıkıştırırken, siyasi anketler ittifakları sarsar mı? Videosu, binlerce izlenmeyle yayılırken, ekonomistler "Haklı" diyor; tıbbi tedavisi devam eden Bayraktaroğlu'nun direnişi, ilham kaynağı. Bu eleştiri, TL'yi mi kurtarır yoksa enflasyonu mu şişirir? Sosyal medyadaki fırtına, #HalktanÖzürDile etiketiyle büyüyor; belki yarınki bir açıklama, tarihi değiştirir. Bu video, sadece bir yorum değil; ekonomik manifestonun sesi. Kalpler hızlanıyor, çünkü enflasyon, özürle mi diner yoksa büyür mü? Gerçekler yüzeye çıkarken, Türkiye uyanıyor – ve o, Bayraktaroğlu'nun eliyle parlıyor.