Uluslararası diplomasi arenasında Gazze konusu, son dönemde en yoğun tartışılan başlıklardan biri haline geldi. Barış planlarının uygulanması, rehine teslimleri ve ateşkes ihlalleriyle şekillenen süreç, umutları canlı tutuyor. Özellikle arabulucu ülkelerin üst düzey toplantıları, geleceğe dair önemli sinyaller veriyor.

Miami'de düzenlenen ve ABD, Mısır ile Katar'ın da katıldığı Gazze konulu toplantı, Şarm El-Şeyh mutabakatı sonrası en kritik buluşmalardan biri olarak değerlendiriliyor. Toplantıda, barış planının birinci aşamasının son rehine teslimiyle tamamlanmasının ardından ikinci aşamaya geçiş parametreleri detaylı ele alındı. Gece geç saatlere kadar süren görüşmelerde, yaşanan sorunlar ve çözüm yolları üzerinde mutabakatlar sağlandı.
Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin bu süreçteki duruşunu net biçimde ortaya koydu. Gazze'ye yönelik tüm çalışmalarda üç temel parametrenin vazgeçilmez olduğunu vurguladı: Birincisi, Gazze’nin Gazzeliler tarafından yönetilmesi. İkincisi, Gazze topraklarının hiçbir şekilde bölünmemesi. Üçüncüsü ise Gazze’de yapılacak her şeyin Gazzeliler için yapılması.
Bu kırmızı çizgiler, yeniden imar sürecinde öngörülen yatırımların doğrudan Gazze halkının yararına olması gerektiği şeklinde detaylandırıldı. Toplantıda sunulan ön çalışma üzerinden değerlendirmeler yapılırken, bu ilkeler çerçevesinde teknik konuların ele alınabileceği belirtildi.
Gazze yönetiminin teknokratlardan oluşan bir komiteye devri konusu da masadaydı. Bu yapının nasıl şekillendirilebileceği tartışılırken, paralel olarak istikrar gücünün oluşturulmasına ilişkin görüşmeler yürütüldü. Türkiye'nin perspektifi aktarılırken, diğer ülkelerin yaklaşımları dinlendi.
İsrail tarafından devam eden ihlallerin süreci zorlaştırdığına dikkat çekildi. Ancak tüm tarafların bu ihlallerin önüne geçilmesi konusunda mutabık olduğu ve çeşitli çözüm yollarının tartışıldığı ifade edildi. Arabulucu dört ülkenin üst düzey istişarelerini yoğun biçimde sürdürmesi, bu noktada büyük önem taşıyor.
İnsani yardımlar başlığı hala en kritik konulardan biri. Atılması gereken adımların yetersiz kaldığı görülürken, kış aylarının yaklaşması nedeniyle barınma ihtiyacı aciliyet kazandı. Gazze'ye daha fazla barınma aracı gönderilmesi gerektiği vurgulanarak, Türkiye'nin deprem sonrası sahip olduğu çadır ve konteyner kapasitesinin bu amaçla kullanılabileceği önerildi.
Deprem felaketinde elli bin insanın hayatını kaybettiği büyük bir trajediden sonra yaklaşık beş yüz bin konutluk devasa bir projeyi üç yıl gibi kısa bir sürede tamamlayan tecrübe, Gazze için önemli bir imkan sunuyor. Bu altyapının Gazze halkının hizmetine sunulabileceği belirtilirken, yoğun koordinasyon gerekliliği üzerinde duruldu.
Toplantı sonrası genel değerlendirmede, bu görüşmenin Şarm El-Şeyh'ten sonraki en üst düzey ve en önemli buluşma olduğu belirtildi. Umut verici mutabakatlar ve detaylı tartışmalar, barış planının ikinci aşamasına geçiş hazırlıklarını güçlendiriyor.
Soykırımın sona ermesi adına ortaya konan plan, yavaş yavaş ikinci aşamaya geçişle umut ışığı yakıyor. Birinci aşamadaki sorunların ele alınması ve ihlal çözüm yollarının tartışılması, diplomatik çabaların kararlılığını gösteriyor.
Yeniden imar çalışmaları, Gazze halkının doğrudan yararına olacak yatırımlarla şekillenmeli. Teknik platformlarda ele alınacak hususlar, üç temel parametreye bağlı kalınarak ilerleyecek.
Gazze'nin bölünmez bütünlüğü ve Gazzelilerce yönetimi, barış sürecinin temel taşları olarak öne çıkıyor. Bu ilkeler gözetildiği sürece, diğer konuların çözümü mümkün görülüyor.
İstikrar gücünün oluşumu ve teknokrat komite yapısı, geleceğin yönetim modelini belirleyecek tartışmalar arasında. Uluslararası aktörlerin yaklaşımları, bu süreçte dengeleri etkileyecek.
İnsani krizde kış şartları öncesi barınma çözümleri acil. Türkiye'nin deprem tecrübesiyle sunabileceği çadır, konteyner ve konut inşası kapasitesi, koordinasyonla hayata geçirilebilir.
Barış planının uygulanmasında arabulucu ülkelerin rolü vazgeçilmez. Yoğun istişareler ve üst düzey toplantılar, ihlallere rağmen ilerlemeyi sağlıyor.
Ukrayna konusu da paralel görüşmelerde yer aldı. ABD heyetiyle Gazze yanında Ukrayna arabuluculuğu değerlendirilirken, Rusya, Ukrayna ve Avrupa temsilcileriyle görüş alışverişi yapıldı.
Cumhurbaşkanının hassasiyetiyle takip edilen insani yardımlar, barınma ve yeniden imar başlıklarında ön planda. Görev dağılımı ve kurumlar arası çalışmalarla süreç sürdürülecek.
Diplomatik çabalar, Gazze'de kalıcı barış için umutları artırıyor. Üç kırmızı çizgiyle şekillenen Türkiye pozisyonu, uluslararası mutabakatlarda etkili oluyor.
Gelecek aşamalarda teknik detaylar ve koordinasyon mekanizmaları, barışın somut adımlarını belirleyecek. Kış öncesi acil yardımlar, hayati önem taşıyor.
Bu üst düzey toplantılar, soykırım sonrası iyileşme sürecinde dönüm noktası olabilir. Gazzelilerin yönetimi ve toprak bütünlüğü, kalıcı çözümün anahtarı.
Heyecan verici diplomatik gelişmeler, barış yolunda yeni kapılar açıyor. İmar ve istikrar tartışmaları, Gazze'nin yarınlarını şekillendirecek.
Sonuçta, arabuluculuk çabaları ve umut verici mutabakatlar, zorlu sürece rağmen ilerleme sinyali veriyor. Gazze halkının yararına olacak adımlar, uluslararası toplumun ortak sorumluluğu.




