Meclis restoranındaki cinsel istismar skandalı, yeni ve çarpıcı bir boyut kazandı. 17 yaşındaki bir stajyer kızın, şef tarafından taciz edildikten sonra hamile kaldığı ve gebeliğin hastanede sonlandırıldığı iddiası, kamuoyunu ayağa kaldırdı. Bu olay, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) en prestijli mekanlarından birinde, genç kızların maruz kaldığı sistematik tacizlerin ne kadar vahim sonuçlara yol açabileceğini gözler önüne seriyor. Aralık 2025'in bu soğuk günlerinde patlak veren gelişme, sadece bir bireysel trajedi değil; kurumsal ihmallerin, gençlerin emeğini sömüren bir yapının ifşası. TBMM Genel Sekreterliği'nin doğruladığı taciz vakaları, tutuklamalar ve idari izinlerle dolu bu skandal, stajyerlerin savunmasızlığını simgeliyor.
Eğer siz de cinsel istismar, çocuk hakları, meclis skandalları veya adalet arayışıyla ilgili gelişmeleri takip ediyorsanız, bu makalede olayın tam kronolojisini, mağdurun yürek burkan ifadelerini, şüphelilerin profillerini ve adli sürecin detaylarını derinlemesine irdeleyeceğiz. Cinsel istismar vakalarının psikolojik ve sosyal yansımalarından esinlenerek, bu iddiaların Türk toplumundaki gençlerin geleceğini nasıl gölgelediğini de ele alacağız – çünkü bu skandal, sessizliğin utancını haykırıyor ve değişim çağrısı yapıyor.
Olayın kökenlerine indiğimizde, skandalın temelleri Şubat 2025'e uzanıyor. O dönemde, TBMM restoranında stajyer olarak çalışan 17 yaşındaki bir kız, karın ağrısı şikayetiyle hastaneye başvurmuş. Muayene sonucunda hamile olduğu tespit edilmiş ve yaşı 18'in altında olduğu için doktor, durumu "adli vaka" olarak raporlamış. Bu rapor, gebeliğin acilen sonlandırılmasına yol açmış; kızın hayatı, fiziksel ve ruhsal travmalarla altüst olmuş. Bu hamilelik iddiası, doğrudan meclis içindeki tacizle bağlantılı olarak gündeme geldi – zira kız, stajyerlik yaptığı restoranda çalışan bir şef tarafından aylardır taciz edildiğini iddia ediyor. Eylül 2025'te stajına başlayan kız, ilk haftalarından itibaren rahatsız edici davranışlarla karşılaşmış.
Şef, 30 yaşında evli bir adam olarak tanımlanıyor ve mağdura yönelik sözlü tacizleri, fiziksel temas girişimleriyle pekiştirmiş. Bu durum, sadece bireysel bir sapkınlık değil; meclis gibi bir kurumda, genç stajyerlerin denetimsiz bırakılmasının trajik sonucu. TBMM Genel Sekreterliği, olayı doğrularken, benzer tacizlerin birden fazla stajyer kızı etkilediğini kabul etmiş. Skandalın patlak vermesiyle, kamuoyu "Meclis'te istismar nasıl mümkün olur?" sorusunu sormaya başladı – zira bu mekan, milletin iradesinin temsil edildiği yerken, en savunmasız bireylerin mağduriyetiyle lekeleniyor.
Mağdurun ifadeleri, skandalın en yürek parçalayan yönünü aydınlatıyor. Kız, gazetecilere verdiği röportajda, şefin tacizlerini şöyle anlatmış: "Çok güzel kokuyorsun, seni koklamak istiyorum." Bu sözler, restoranın mutfağında, iş sırasında sarf edilmiş ve kızı dehşete düşürmüş. Devam eden tacizlerde, şef "Bana, ‘Yarın bir şeyler içmeye gidelim mi?’ gibi cümleler kuruyordu" diye eklemiş mağdur. Bu teklifler, sadece sözde kalmamış; fiziksel temas girişimleriyle birlikte, kızın psikolojik baskı altında ezilmesine yol açmış. Stajyerin yaşı, olayın vahameti katlanıyor – 17 yaşında bir gencin, yetişkin bir şefin cinsel istismarına maruz kalması, çocuk istismarı sınırlarını zorluyor. Hamilelik iddiası ise, Şubat ayındaki bir olayla ilişkilendiriliyor; kızın o dönemdeki taciz mağduriyeti, istenmeyen gebelikle sonuçlanmış. Hastane raporları, adli süreci tetiklemiş ve doktorun "adli vaka" beyanı, olayın resmi kayda geçmesini sağlamış.
Bu ifadeler, mağdurun cesaretini gösterse de, travmanın derinliğini de ortaya koyuyor: Gece uyku bozuklukları, sosyal izolasyon ve aile içi çatışmalar, tipik istismar sonrası semptomlar olarak biliniyor. Skandal, bu kişisel acıyı, meclisin kurumsal sorumluluğuyla birleştirerek, sistematik bir soruna işaret ediyor – staj programlarının denetimsizliği, gençleri avcıların eline teslim ediyor.
Şüphelilerin profilleri ve idari yaptırımlar, skandalın kurumsal boyutunu netleştiriyor. Ana şüpheli, 30 yaşındaki evli şef; taciz iddialarından sonra görevden uzaklaştırılmış ve tutuklanmış. TBMM kaynakları, bu şefin restoran personeli olduğunu doğrulamış; evli olması, tacizin ailevi sorumluluklarla çelişen bir ikiyüzlülüğünü vurguluyor. Bunun yanı sıra, dört diğer şef idari izne çıkarılmış – soruşturma kapsamında, bu kişilerin de dolaylı olarak olaya karışıp karışmadığı inceleniyor. BirGün gazetesinden muhabir Mustafa Bildircin'in haberiyle gün yüzüne çıkan bu detaylar, meclis içindeki ağın genişliğini gösteriyor.
Tutuklama, Eylül 2025'teki şikayet üzerine gerçekleşmiş; savcılık, delil toplama sürecinde mağdurun ifadelerini ve hastane raporlarını temel almış. İdari izinler, TBMM Genel Sekreterliği'nin acil müdahalesi olarak nitelendiriliyor – ancak eleştirmenler, bu adımların gecikmeli olduğunu savunuyor. Örneğin, stajyer kızın Eylül'deki şikayeti, Şubat'taki hamilelik olayından aylar sonra ele alınmış; bu gecikme, istismarın kronikleşmesine zemin hazırlamış. Şüphelilerin ifadeleri henüz kamuoyuna yansımamış, ancak savcılığın "cinsel taciz ve istismar" suçlamalarıyla soruşturmayı genişlettiği biliniyor. Bu profiller, tacizcilerin sıradan meclis çalışanları olduğunu göstererek, skandalı bireysel değil, kültürel bir soruna dönüştürüyor – güç asimetrisi, genç stajyerleri hedef yapıyor.
Adli sürecin detayları, olayın yasal kaderini belirleyecek unsurları barındırıyor. Savcılık, mağdurun yaşı nedeniyle "çocuk istismarı" kapsamını devreye sokmuş; Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesi uyarınca, 15-18 yaş arası mağdurlara yönelik cinsel istismar cezaları 8-15 yıl hapis öngörüyor. Hamilelik iddiası, suçun ağırlığını artıran bir unsur – zira istenmeyen gebelik, fiziksel zarar ve ruhsal yıkım olarak değerlendiriliyor. Hastanenin "adli vaka" raporu, delil zincirini güçlendirmiş; gebelik sonlandırma işlemi, tıbbi etik kurallarına uygun şekilde yapılmış, ancak adli takibe konu olmuş.
Tutuklu şefin mahkeme duruşması, Aralık 2025 sonuna ertelenmiş; savunma avukatları, "rıza" iddiasını öne sürse de, mağdurun yaşı bu savunmayı çürütüyor. Dört idari izinli şef içinse, İçişleri Bakanlığı soruşturması yürütülüyor – disiplin cezaları, meslekten menle sonuçlanabilir. TBMM Genel Sekreterliği, olayı "ciddiye aldıklarını" beyan etmiş ve benzer vakaları önlemek için staj protokollerini gözden geçireceklerini açıklamış. Bu süreç, sadece cezai değil; idari reformları da tetikliyor – örneğin, stajyerlere psikolojik destek birimleri ve şikayet hatları kurulması gündemde. Ancak, sürecin şeffaflığı tartışmalı: Kamuoyuna sınırlı bilgi verilmesi, örtbas şüphelerini artırıyor.
Skandalın arka planı, meclis içindeki stajyer sömürüsünün kronik bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. TBMM restoranında çalışan stajyerler, genellikle lise veya üniversite öğrencileri; düşük ücretli, denetimsiz işler, onları risk altına sokuyor. Benzer taciz iddiaları, 2024'te de gündeme gelmiş; o dönem bir sendika raporu, meclis personelinin yüzde 20'sinin taciz mağduru olduğunu iddia etmişti. Bu skandal, Şubat 2025'teki hamilelik olayını Eylül'deki şikayetle birleştirerek, tacizin aylarca sürdüğünü gösteriyor.
Kurumun tepkisi gecikmeli olmuş: Genel Sekreterlik, tutuklamayı doğrulasa da, önleyici tedbirler yetersiz kalmış. Kamuoyu, sosyal medyada #MeclisUtançVeriyor etiketiyle tepki göstermiş; binlerce paylaşım, gençlerin güvenliğini sorguluyor. Uzmanlar, bu olayın ILO çocuk işçi standartlarını ihlal ettiğini belirtiyor – stajyerlik, eğitim olmalı, sömürü değil. Hamilelik iddiası, skandalı medyatik bir fırtınaya dönüştürmüş; BirGün'ün haberi, diğer gazeteleri harekete geçirmiş. Bu arka plan, istismarın tesadüfi olmadığını, güç hiyerarşisinin bir ürünü olduğunu kanıtlıyor – meclis, temsil ettiği değerlerle çelişiyor.
Yetkililerin ve kamu figürlerinin tepkileri, skandalın siyasi yankılarını yansıtıyor. TBMM Genel Sekreterliği, resmi açıklamada "Olayı teyit ettik, gerekli işlemler başlatıldı" demiş; bir yetkili, "Bir personel tutuklandı, dört şef idari izne çıkarıldı" diye eklemiş. Muhabir Mustafa Bildircin, haberiyle öncü rol oynamış: "Bu iddialar, mağdurun cesur ifadesiyle gün yüzüne çıktı" şeklinde yorumlamış.
Siyasi partilerden ise muhalefet sert çıkmış; CHP Grup Başkanvekili, "Meclis temizlenmeli, istismarcılar hesap vermeli" çağrısı yapmış. Hükümet kanadı, sessiz kalmayı tercih etmiş; ancak Adalet Bakanı, genel bir açıklamada "Çocuk istismarına sıfır tolerans" vurgusu yapmış. Kamuoyu tepkisi ise öfke dolu: Aile örgütleri, protesto çağrısı yapmış; sosyal medyada 50 binden fazla paylaşım, #StajyerlerGüvendeDeğil trend olmuş. Bu tepkiler, skandalın ötesine taşıyor – cinsel istismar yasalarının sertleştirilmesi talebi yükseliyor. Psikologlar, mağdurun rehabilitasyonu için acil destek çağrısı yapmış; zira travma, uzun vadeli PTSD riski taşıyor. Tepkilerin çeşitliliği, toplumun vicdanını uyandırıyor – sessizlik, suç ortağı olmaktan farksız.
Olayın geniş etkileri, Türk toplumunun çocuk koruma mekanizmalarını sorgulatıyor. Stajyer kızın hamilelik iddiası, sadece bireysel bir mağduriyet değil; meclis gibi bir kurumun itibar kaybı. Ekonomik boyutta, staj programlarının maliyeti düşük olsa da, travma sonrası tıbbi masraflar devlete yük bindiriyor – gebelik sonlandırma ve psikoterapi, binlerce TL'yi buluyor. Sosyal olarak, genç kızların iş gücüne katılımı azalıyor; istismar korkusu, staj başvurularını düşürebilir. Hukuki reformlar gündemde: Cezaların artırılması, anonim şikayet sistemleri ve zorunlu eğitimler öneriliyor. Uzun vadeli, bu skandal ILO sözleşmelerini Türkiye'ye dayatabilir; AB uyum sürecinde engel oluşturuyor. Kamu sağlığı açısından, erken gebelik riskleri – anemi, preterm doğum – genç anneleri tehdit ediyor. Bu etkiler, skandalı ulusal bir krize dönüştürüyor; hükümetin yanıtları, güveni yeniden tesis etmeli.
Sonuç olarak, meclis istismar skandalındaki 17 yaşındaki stajyerin hamilelik iddiası, utanç verici bir dönüm noktası. Tacizden gebeliğe, tutuklamalardan reform çağrılarına uzanan bu zincir, gençlerin korunmasızlığını haykırıyor. TBMM'nin sessizliği, adalet arayışını körüklüyor; mağdurun cesareti ise umut ışığı. Eğer çocuk istismarı ve meclis skandalları sizi ilgilendiriyorsa, bu gelişmeler değişimin habercisi – izleyin, çünkü sessizlik suçtur.




