Türkiye siyaset sahnesinin en renkli ve tartışmalı figürleri, bir aile düğününde beklenmedik bir şekilde bir araya geldi. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP'ye dönen Muharrem İnce ve eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım gibi isimler, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen bir nikah töreninde yan yana durarak dikkatleri üzerine çekti. Bu olay, yıllardır süren siyasi rekabet ve kutuplaşmaların gölgesinde, nadir rastlanan bir "siyasi mozaik" olarak sosyal medyada hızla yayıldı ve binlerce yorum aldı. Peki, bu tarihi buluşmanın arkasında yatan hikaye neydi? Gelin, bu unutulmaz geceyi adım adım inceleyelim.
Düğünün ev sahipleri, siyaset ve iş dünyasının kesişim noktasında tanınan isimlerdi. Nikah, eski Devlet Bakanı ve dört dönem CHP milletvekilliği yapmış Mehmet Sevigen'in oğlu Berke Sevigen ile iş insanı Bayram Yıldız'ın kız kardeşi Nurcan Yıldız arasında kıyıldı. Çırağan Sarayı'nın muhteşem atmosferinde gerçekleşen tören, sadece aile ve yakın dostlarla sınırlı kalmadı; aksine, Türkiye'nin siyasi yelpazesinden en üst düzey isimleri bir araya getirdi. Bu düğün, adeta bir barış zirvesi gibiydi – zira katılımcılar arasında hem iktidar hem muhalefetin en etkili yüzleri yer alıyordu. Sevigen ailesinin bu seçkin davet listesi, yılların birikimiyle örülmüş geniş bir sosyal ağın ürünü olarak yorumlandı. Mehmet Sevigen'in geçmişteki siyasi kariyeri, bu etkinliğin boyutunu daha da anlamlı kılıyordu; zira kendisi, CHP'nin eski bir kurmay militanı olarak hem partinin iç dinamiklerini hem de ulusal siyasetin nabzını iyi bilen bir isimdi.
Nikah şahitleri listesi, Türkiye kamuoyunda adeta bir şok dalgası yarattı. Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde CHP 38. Olağan Kurultay davası nedeniyle "mutlak butlan" senaryosunda partiye dönebileceği spekülasyonlarıyla gündemdeyken, bu törende en ön saflarda yer aldı. Kılıçdaroğlu'nun varlığı, özellikle dikkat çekiciydi çünkü Mehmet Sevigen, 2021 yılında Yüksek Disiplin Kurulu tarafından Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirel sözleri nedeniyle CHP'den ihraç edilmişti. Buna rağmen, Sevigen'in oğlunun düğününde Kılıçdaroğlu'nun nikah şahidi olması, eski yaraların sarıldığını ve kişisel bağların siyasetin ötesinde devam ettiğini gösteriyordu. Bu durum, sosyal medyada "affetmek mi, stratejik ittifak mı?" tartışmalarını alevlendirdi. Kılıçdaroğlu, törende sakin ve güleryüzlü bir tavır sergileyerek, "Bu tür anlar, siyasetin ötesinde insan ilişkilerinin gücünü hatırlatıyor" diye yorumlandı – ancak resmi bir demeç vermedi.
Yanında duran isimler de bir o kadar çarpıcıydı. Doğu Perinçek, Vatan Partisi'nin sert milliyetçi çizgisiyle bilinen lideri olarak, bu yumuşak siyasi ortamda nadir görülen bir uyum içinde göründü. Perinçek'in katılımı, düğünün kapsayıcılığını bir üst seviyeye taşıdı; zira kendisi, yıllardır hem CHP hem AKP'ye yönelik keskin eleştirileriyle tanınıyordu. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, AKP'nin güvenlik politikalarının mimarı olarak, muhalif figürlerle aynı karede poz vermesiyle şaşkınlık yarattı. Soylu'nun enerjik kişiliği, törende de kendini gösterdi; davetlilerle sohbet ederken, "Siyaset sahada oynanır, ama aile bağları her şeyi aşar" dediği söylentileri dolaştı. Muharrem İnce, CHP'den ayrılıp Memleket Partisi'ni kurduktan sonra tekrar CHP'ye dönen isim olarak, bu buluşmada köprü rolü üstlendi. İnce'nin Kılıçdaroğlu ile yan yana durması, parti içindeki eski rekabetlerin yumuşadığının bir işareti olarak değerlendirildi.
AKP cephesinden Binali Yıldırım'ın katılımı ise, törenin "iki uçlu" yapısını tamamlıyordu. Eski Ulaştırma Bakanı ve TBMM Başkanı Yıldırım, sakin ve diplomatik üslubuyla biliniyor; düğünde de benzer bir hava kattı. Yıldırım, nikah sırasında "Bu güzel aileye mutluluklar diliyorum, siyaset bir kenara, hayat devam ediyor" diyerek, ortamı yumuşattı. Diğer şahitler arasında DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, İstanbul Valisi Davut Gül, CHP'li milletvekili İlhan Kesici, eski Bakan Cavit Çağlar, efsanevi sanatçı Orhan Gencebay ve iş dünyasının devi Tuncay Özilhan da yer aldı. Bu liste, Türkiye'nin siyasi, idari ve ekonomik elitlerinin ne kadar iç içe geçtiğini gözler önüne seriyordu. Aksakal'ın varlığı, sol yelpazenin çeşitliliğini; Gül'ün katılımı ise bürokrasinin sıcak yüzünü vurguluyordu. Kesici ve Çağlar gibi isimler ise, eski kuşak siyasetçilerin mirasını temsil ediyordu.
Törenin sosyal boyutunu sanat dünyası renklendirdi. Sahneye çıkan Funda Arar, Kubat ve Mahsun Kırmızıgül, davetlileri coşturdu. Özellikle Mahsun Kırmızıgül'ün "Nemrudun Kızı" şarkısına CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi'nin eşlik ettiği anlar, geceye damga vurdu. İlgezdi, şarkıya ritim tutarak dans ederken, kameralara yakalandı ve bu görüntü sosyal medyada binlerce paylaşım aldı. Orhan Gencebay ve Yavuz Bingöl gibi usta sanatçılar da davetliler arasındaydı; Gencebay'ın Kılıçdaroğlu ile sohbeti, "siyaset-sanat köprüsü" olarak nitelendirildi. Davetliler arasında pek çok oyuncu ve sanatçı da vardı, bu da düğünü adeta bir gala gecesine dönüştürdü.
Mehmet Sevigen, törende yaptığı kısa konuşmada duygusal anlar yaşattı. "Bu gece burada muhteşem bir mozaik var... İş, siyaset ve sanat camiasından çok kıymetli dostlarım bizi yalnız bırakmadı. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi. Sevigen'in sözleri, sosyal medyada yankı buldu; kullanıcılar, bu "mozaik" metaforunu Türkiye'nin kutuplaşmış siyasetine bir gönderme olarak yorumladı. Düğün, sadece bir aile kutlaması olmanın ötesinde, ulusal gündemin nabzını tutan bir olay haline geldi. Katılımcıların fotoğrafları, Twitter ve Instagram'da #SiyasiDüğün etiketiyle trend oldu; yorumlar arasında "Barışın simgesi mi?" sorusu en çok sorulanıydı.
Bu buluşma, Türkiye siyasetinin dinamiklerini yeniden düşünmeye sevk etti. Yıllardır seçim savaşları, ittifak kopuşları ve dava süreçleriyle dolu bir arena olan siyaset, bir düğün masasında nasıl bu kadar uyumlu görünebiliyordu? Kılıçdaroğlu'nun olası CHP dönüşü spekülasyonları, Soylu'nun güvenlik politikaları eleştirileri, İnce'nin parti içi manevraları ve Yıldırım'ın diplomatik rolü gibi unsurlar, bu karede eriyip gidiyordu. Perinçek'in sert ideolojik duruşu bile, aile bağlarının gücü karşısında yumuşamıştı. Uzmanlar, bu tür etkinliklerin "gizli diplomasi" işlevi gördüğünü söylüyor; zira resmi zirveler dışında, bu samimi ortamlar ilişkileri pekiştiriyor.
Düğünün yankıları, ertesi gün medyada geniş yer buldu. Sosyal medya kullanıcıları, fotoğrafları paylaşarak "Siyasetçiler de insan" yorumlarında bulundu. Bazıları ise ironik bir tonda, "Seçim zamanı ayrılırlar mı?" diye sordu. Bu olay, Türkiye'nin siyasi figürlerinin özel hayatlarında ne kadar benzerlikler taşıdığını ortaya koydu. Sevigen ailesinin mutluluğu, belki de en büyük kazançtı; zira bu gece, gelecek nesillere "siyaset ötesi dostluk" mirası bırakmıştı.
Sonuç olarak, Çırağan'daki bu nikah, sadece bir evlilik töreni değildi; Türkiye'nin siyasi mozağinin canlı bir portresiydi. Kılıçdaroğlu, Perinçek, Soylu, İnce ve Binali Yıldırım gibi isimlerin birleştiği bu kare, umut verici bir işaret olarak kaldı. Gelecekte benzer buluşmalar, ülkeyi daha kapsayıcı bir yarına taşır mı? Zaman gösterecek, ama bu geceki uyum, hafızalara kazındı.
