Türkiye ekonomisinin yakın geleceği, yurt içi ve küresel yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor. Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)'nın atacağı her adım, finansal piyasaların seyrini belirliyor. Geçtiğimiz günlerde atılan 100 baz puanlık politika faizi indirim adımı, ekonomi çevrelerinde beklenen bir karar olarak yankı uyandırırken, şimdi gözler yıl sonuna çevrildi. Peki, bu indirim serisi devam edecek mi ve Merkez Bankası 2025'i hangi seviyede kapatacak? İşte tüm bu soruların yanıtı, dünya finans devinden gelen çarpıcı bir faiz tahmini raporuyla netleşmeye başladı.
Finans Dünyasının En Güvenilir Raporundan Kritik Sinyal: Aralık Kararı Ne Olacak?
ABD merkezli, dünyanın en köklü ve güvenilir yatırım bankası olan JPMorgan, Türkiye'nin para politikasına ilişkin son değerlendirmesini kamuoyuyla paylaştı. Bankanın analistleri, TCMB’nin son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında aldığı 100 baz puanlık indirimin hem kendi öngörüleriyle hem de genel piyasa beklentisi ile tam olarak uyumlu olduğunu belirtti. Bu, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 39.5 seviyesine çektiği kararın, küresel dev finans kuruluşu tarafından da onaylandığı anlamına geliyor. Ancak asıl önemli gelişme, 2025'in son PPK toplantısına ilişkin çarpıcı beklenti oldu. JPMorgan’a göre, Merkez Bankası indirim döngüsüne bir halka daha ekleyecek.
Politika Faizi İçin Kesin Yıl Sonu Rakamı Ortaya Çıktı
Küresel dev yatırım kuruluşunun raporu, 11 Aralık’ta gerçekleşecek olan PPK toplantısında TCMB’nin bir faiz indirim kararı daha almasını beklediğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu yeni indirim beklentisi, politika faizinin 2025 yılı sonunu nasıl tamamlayacağı sorusunun da cevabını verdi. JPMorgan’ın son analizine göre, Merkez Bankası’nın gösterge faizi, bu yılın sonunda yüzde 38.5 seviyesine gerilemiş olacak. Bu tahmin, yatırımcı ve tasarruf sahipleri için yeni stratejilerin belirlenmesinde kilit rol oynayacak ve piyasalardaki dengelerin yeniden kurulmasına zemin hazırlayacak. Bu yılki faiz indirim döngüsünün, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele ve büyüme dengesini gözetme stratejisinin bir yansıması olarak görülmesi, JPMorgan analizinin temelini oluşturuyor.
2026 İçin Uzun Vadeli Perspektif: İndirim Maratonu Sinyali
JPMorgan’ın faiz tahmini sadece 2025 yıl sonu ile sınırlı kalmadı. Banka, ekonomi için çok daha uzun soluklu ve dikkat çekici bir perspektif sunarak 2026 yılı öngörülerini de açıkladı. Bu uzun vadeli analiz, Merkez Bankası'nın para politikasındaki kararlılığın devam edeceğine işaret ediyor. Raporda belirtilen çarpıcı detay ise, 2026 yılı boyunca yapılacak her PPK toplantısında 100 baz puanlık indirimlerin gerçekleşeceği varsayımı oldu. Bu, TCMB’nin politika faizini kademeli ama istikrarlı bir şekilde aşağı çekme niyetinin, küresel finans çevrelerince uzun soluklu bir trend olarak okunduğunu gösteriyor. Yatırımcılar için bu öngörü, forward (ileriye dönük) fiyatlamalar açısından büyük önem taşıyor.
Önümüzdeki Yılın Sonunda Görülecek En Düşük Seviye
Bu indirim maratonunun sonucunda, JPMorgan'ın tahminine göre Türkiye ekonomisi için politika faizi, 2026 yıl sonunda yüzde 30.5 seviyesine düşmüş olacak. Bu büyük gerileme beklentisi, şirketlerin finansman maliyetlerinden tutun da bireysel kredilere kadar geniş bir alanda iyileşme sinyalleri taşıyor. Faizin bu denli düşüşü, hem üretim hem de yatırım iştahını artırma potansiyeli taşıyan bir gelişme olarak görülüyor.
Ancak analistler, bu hedeflere ulaşılması için enflasyon ve küresel ekonomik gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini de vurguluyor. Yatırımcılar ve iş dünyası, Merkez Bankası’nın atacağı adımlarla birlikte Türk ekonomisindeki bu indirim döngüsünün ne kadar süreceğini ve etkilerinin nasıl olacağını büyük bir merakla bekliyor. JPMorgan’ın bu uzun soluklu tahmin ve beklentisi, piyasaların sadece bugünü değil, yarını da fiyatlamasına yol açacak ve tüm ekonomi aktörlerinin stratejilerini yeniden gözden geçirmesine neden olacak en güncel ve benzersiz gelişmedir.




