Türkiye, Aralık ayının ilk günlerine girerken, birçok vatandaşın beklediği kış manzaraları henüz genel bir etki yaratmış değil. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük metropollerde hava durumu, ilk bakışta sadece sıcaklık düşüşleri ve bölgesel kar yağışlarıyla sınırlı görünse de, uzmanlar bu sakinliğin altında yatan çok daha büyük ve hayati tehlikelere dikkat çekiyor. Son günlerde batı bölgelerimizde etkili olan yağışların yerini yüksek basınca bırakmasıyla birlikte, hava durumunda yeni bir evreye geçildi. Bu değişim, beraberinde hem buzlanma riski taşıyan sinsi bir tehlikeyi hem de ülkenin geleceğini tehdit eden derin bir krizi getiriyor.
Akşam saatlerinden itibaren tüm batı bölgelerinde, Marmara bölgesi dahil, yağışlar tamamen kesilmiş durumda. Yüksek basınç sisteminin girişiyle birlikte, Salı gününden itibaren hava genel olarak açacak. Bu durum, özellikle gece ve gündüz sıcaklıkları arasındaki farkı çarpıcı bir şekilde artıracak. Uzmanlar, gece ve gündüz arasında yer yer 8 ila 10 derecelik bir sıcaklık farklılığı oluşacağını, Aralık ayı boyunca hava sıcaklıklarının da kademeli olarak birer ikişer derece düşmeye devam edeceğini bildiriyor.
Ancak yüksek basınçla gelen bu açık hava, trafik ve can güvenliği açısından kritik bir uyarıyı beraberinde getiriyor. Uzmanlar, Salı gecesinden itibaren gece saatlerinde pus olayının ve sabaha karşı da yoğun sis görülme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. Bu tehlikeli durumun özellikle Marmara Bölgesi'nin doğusu, Batı Karadeniz'de (Bolu ve Düzce çevreleri), İç Anadolu’nun hemen hemen tamamı ve Ege’nin yüksek kesimlerinde etkili olması bekleniyor. Yetkililer, bu bölgelerde yaşayan vatandaşları araç kullanırken son derece dikkatli olmaları konusunda uyararak, "gecenin ilerleyen saatlerinde sis görünme olayı görülecektir muhakkak" ifadesini kullanıyor.
Öte yandan, kar yağışı beklentisi ise genel olarak sınırlı kalıyor. Kar örtüsü, yalnızca İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu Bölgesi ve İç Anadolu’nun yüksek kesimlerinde görülebilecek. Bu bölgesel kar manzaraları, batıdaki büyük şehirlerin kuraklık sorununa çözüm olmaktan maalesef çok uzak.
Ne yazık ki, önümüzdeki günler için en büyük endişe kaynağı kuraklık krizinin devam etmesi. Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri tüm yurtta havanın açık olması, barajları dolduracak kadar önemli bir yağışın beklenmediği anlamına geliyor. Uzmanlar bu durumu, "yağışsız hava önemli ölçüde yani barajları dolduracak kadar bir yağış önümüzde yine görünmüyor, maalesef ciddi anlamda su sıkıntısı bizi bekliyor, gerçekten de alarm zilleri çoktan çalmaya başladı" sözleriyle açıklıyor. Mevcut yağışların dahi barajlar için yeterli olmadığını belirten uzmanlar, suyun idareli kullanılması gerektiğini güçlü bir şekilde vurguluyor.
Kuraklık krizi, özellikle İstanbul için çarpıcı bir boyutta. İstanbul’un tarihi olarak 166 baraj deresi olmasına rağmen, bugün maalesef bu derelerin büyük bir çoğunluğunun işlevini yitirdiği ortaya çıktı. Geriye sadece 8-10 derenin kaldığı bilgisi verilirken, diğerlerinin ise ya yol yapıldığı ya da imarlaşmaya gittiği için faydalanılamaz durumda olduğu belirtiliyor.
Hafta sonu ise batı bölgeleri için yeni bir yağış sistemi geliyor. Cumartesi günü Akdeniz üzerinden gelen bir alçak basınç kitlesinin etkisi altına girilecek. Bu yağışlar genel olarak kuvvetli olmasa da, Akdeniz’in batısı ve orta kesimleri ile Ege’nin güney kesimlerinde kuvvetli sağanak yağış ihtimali bulunuyor. Uzmanlar, bu bölgeler için Cumartesi ve Pazar günleri sel olayının yaşanabileceği uyarısını yapıyor. Yağışlı hava Pazar günü tüm yurda yayılacak, Pazartesi günü ise Doğu Anadolu bölgesinde tekrar kar yağışı görülebilir. Ancak bu yağış sistemlerinin ne kadar etkili olacağı, yüksek basıncın ne kadar süre direnç göstereceğine bağlı olacak.
