Türkiye siyasetinin kalbinin attığı İstanbul'da, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı çevresinde son günlerde yaşanan gelişmeler, adeta bir deprem etkisi yarattı. Partinin içerisindeki gerilim, kamuoyunun önüne serilen çarpıcı iddialar ve şaşırtıcı detaylarla birlikte bambaşka bir boyuta taşındı. Gürsel Tekin'in 'kayyum' olarak atanmasından bu yana devam eden tartışmalar, onun ekibinde yer alan kilit bir ismin, Ferhat İşçimen'in gün yüzüne çıkan geçmişi ve bağlantılarıyla adeta alev aldı. Herkesin gözü, bu gelişmelerin partinin geleceğini nasıl etkileyeceği konusunda...

CHP İstanbul yönetimine 'kayyum' olarak atanan Gürsel Tekin'in, il binasına girişine izin verdiği 31 kişilik liste ortaya çıkınca ortalık karıştı. Bu durum, partinin üst düzey yetkililerinden sert tepkilerle karşılandı. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Tekin'in bu listeyle ilgili "Kayyum diyor ki bu 30 kişiyi alın, başkalarını bu binaya almayın. Bir defa sen kayyumsun, böyle bir yetkin yok" şeklindeki sözleriyle Tekin'in yetkisizliğini açıkça dile getirdi. Bu liste, zaten gergin olan parti içi durumu daha da kızıştırdı ve yeni tartışmaların fitilini ateşledi.

Tüm bu gelişmelerin odağında ise Gürsel Tekin'in 'bina sorumlusu' olarak atadığı Ferhat İşçimen yer alıyor. Tekin'in "sağ kolum budur" diyerek işaret ettiği İşçimen hakkında ortaya çıkan iddialar, partililer arasında büyük bir şaşkınlık ve öfkeye yol açtı. İddialara göre İşçimen, CHP'ye karşı propaganda yaptığı belirtilen ve sosyal medya hesaplarından "Erdoğan hayranı" olarak nitelendirilen Yusuf Aydın'ın sohbet odalarına katılmış ve bu içerikleri kendi sosyal medya hesaplarından da paylaşmıştı. Yusuf Aydın'ın, Gürsel Tekin'in il binasına gelişinde siyah minibüste bulunan isimlerden biri olması da dikkatlerden kaçmadı.

Ferhat İşçimen'in adı, daha önce de CHP kurultay davasının başlangıcına neden olan önemli bir olayla gündeme gelmişti. Erkan Çakır'ın verdiği ifadede İşçimen'in adının geçtiği ve Çakır'ın kurultaya ilişkin iddialarını kendisinin görmediği, bu bilgileri Ferhat İşçimen'den duyduğunu beyan ettiği öğrenildi. Bu ifşanın ardından ifadeye çağrılan İşçimen, o dönemde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Kamuoyu ve soruşturma makamını partimizin kurultayı hakkında şahsımın içinde bulunduğu herhangi bir şaibenin ya da şaibe iddiasının olmadığı hususunda bir an önce bilgilendirmek ve daha fazla gündemi meşgul etmemesi adına en kısa zamanda ifade vermeye gideceğim" demişti. Bu durum, İşçimen'in parti içi kritik olaylardaki rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Son olarak, İşçimen'in sosyal medya hesabından yaptığı "pislik" paylaşımı, büyük tepki çekti. Bu paylaşımın, bina içinde CHP'lilere polis müdahale ettiği anlarda yapılmış olması, tartışmaları daha da büyüttü. Gerek "pislik" paylaşımı gerekse de 31 kişilik listeyle ilgili çıkan haberlerin ardından İşçimen, sosyal medya hesabından yeni bir açıklama yaparak kendini savundu. İşçimen, "Bahse konu liste benim tarafımızdan hazırlanmamış ve imzalanmamıştır" ifadelerini kullanırken, "pislik" sözüne de "açıklık" getirme çabası içine girdi. Ancak bu açıklamalar, hakkındaki iddiaların gölgesini dağıtmaya yetmedi. Gürsel Tekin'in aracında yer alan, CHP'lilere hakaretler eden bir "trol" olduğu ortaya çıkan Yusuf Aydın'ın sohbet odalarına katılması ve bunları paylaşması da, İşçimen'in parti içi konumu ve dış bağlantıları hakkında ciddi soru işaretleri doğurdu.

15 Eylül Davası ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sessiz Tuzağı – Parti Geleceği Bıçak Sırtında!
15 Eylül Davası ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sessiz Tuzağı – Parti Geleceği Bıçak Sırtında!
İçeriği Görüntüle

Tüm bu gelişmeler, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda yaşananların sadece bir parti içi çekişme olmadığını, aynı zamanda daha derin ve karmaşık bağlantılar içerdiğini gösteriyor. Gürsel Tekin'in 'kayyum' sıfatıyla yaptığı hamleler, Ferhat İşçimen'in tartışmalı geçmişi ve şüpheli sosyal medya aktiviteleriyle birleşince, partinin İstanbul örgütündeki gerilim, adeta bir krizin eşiğine gelmiş durumda. Önümüzdeki günler, bu iddiaların ve ortaya çıkan bilgilerin siyasi arenada nasıl yankı bulacağını ve CHP'nin bu fırtınalı süreçten nasıl çıkacağını belirleyecek. Gözler şimdi, bu akıl almaz işgalin ve perde arkasındaki isimlerin gelecekteki adımlarına çevrilmiş durumda.