CHP’de İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atanmasıyla birlikte başlayan tartışmalar yeni bir aşamaya taşındı. Gürsel Tekin’in, il kongresini toplama girişimi yargıdan sert bir yanıt aldı. Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’nun kararı, parti içi tartışmaları alevlendirecek nitelikte.
“Başvurmadım” Demişti, Belgesi Ortaya Çıktı
Gürsel Tekin, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda, kongre için seçim kuruluna başvurmadığını, yalnızca karar defterinin tasdikini istediğini iddia etmişti. Ancak ortaya çıkan belgeler, Tekin’in avukatları aracılığıyla Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na kongre talebiyle başvurduğunu gösterdi. Bu durum, kamuoyunda “yalanlama ile gerçek arasında çelişki” tartışmalarını tetikledi.
Sarıyer İlçe Seçim Kurulu, incelenen dosya sonucunda çok net bir hükme vardı: Parti tüzüğü, kongre yönetmeliği ve ilgili yasalar gereği olağanüstü kongrelerin muhatabı yereldeki il yönetimi değil, doğrudan CHP Genel Merkezi’dir. Kararda ayrıca, başvuru evraklarının parti adına yetkili olmayan kişilere verilmesine ve seçim sürecinin yerel kayyumlar eliyle yürütülmesine yasal imkan olmadığı belirtildi.
Kurul, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi ile YSK’nın geçmiş yıllarda aldığı 2020/505 ve 2017/353 sayılı kararlarına atıf yaparak Tekin’in talebini “kesin olarak reddetti”.
Bu karar, yalnızca hukuki bir süreç değil, aynı zamanda siyasi bir mesaj niteliği taşıyor. Tekin’in kongre düzenleme yetkisinin bulunmadığının altını çizen karar, CHP içindeki güç dengesini daha da hassas hâle getirdi. Genel Merkez’in yetkisinin vurgulanması, parti içinde “merkez kontrolü”nün sertleştiği şeklinde yorumlandı.
Olası Yansımalar
Tekin ve ekibinin bundan sonra nasıl bir adım atacağı merak edilirken, muhalif kanadın sesini yükseltmesi bekleniyor. Ancak hukuki zeminin bu kadar açık şekilde Genel Merkez lehine belirlenmesi, Tekin’in elini zayıflatıyor. Partide yaşanan bu iç kriz, yaklaşan seçim hazırlıkları sürecinde önemli bir kırılma noktası olabilir.