14 ve 28 Mayıs seçimlerinde yaşanan hayal kırıklığının ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) "değişim" rüzgarları esmeye başladı. Partinin önde gelen isimlerinden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Grup Başkanı Özgür Özel'in başını çektiği değişim hareketi, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu koltuğundan etmeyi hedefliyordu. Video konuşmasında bu sürecin en kritik anlarını aktaran anlatıcı, değişimcilerin kurultay kararı alarak yola çıktığını ve 4-5 Kasım 2023'te gerçekleşen 38. Olağan Kurultay'da Özgür Özel'in 812 oyla yeni genel başkan seçildiğini belirtiyor. Kılıçdaroğlu ise bu yenilgiyi "sırtımdan bıçaklandım" sözleriyle yorumluyor.
Ancak kurultay, bir zaferden çok, yeni bir tartışmanın başlangıcı oldu. Video konuşmasında bahsedilen iddialara göre, seçim sürecinde "oyların para karşılığı satıldığı" ve "delegelere rüşvet verildiği" yönündeki söylentiler, partinin iç dinamiklerini derinden sarstı. Bu iddialar, partinin muhalif kanadı tarafından yargıya taşındı.
Adalet Bakanı'ndan Siyasi Kulisleri Hareketlendiren Açıklama
Değişimin lideri Ekrem İmamoğlu'na yönelik açılan ve "Aptal" davası olarak bilinen siyasi yasak talepli dosya ile ihale davaları sürerken, CHP’nin yeni yönetimi bir yandan da partinin en kritik davasıyla boğuşuyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “İki dava birbirini etkileyebilir” şeklindeki açıklaması, siyaset arenasındaki gerilimi daha da artırdı. Bakan Tunç, son zamanlarda CHP’ye karşı açılan ve mahkemeden sonuçlanan davaları hatırlatarak, parti yönetimini eleştirdi.
CHP lideri Özgür Özel, hükümeti yargıyı kullanarak partiyi dizayn etmeye çalışmakla suçladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan davalara da değinen Özel, bunların siyasi kumpas davaları olduğunu savundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 38. Olağan Kurultay’daki oylama usulsüzlüğü iddialarına ilişkin hazırladığı iddianame de bu sürecin bir parçası oldu. İddianamede aralarında bazı milletvekillerinin de bulunduğu 12 şüpheli hakkında "oylamaya hile karıştırma" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Partiyi Derinden Sarsan "Mutlak Butlan" Duruşması
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin geçtiğimiz günlerde aldığı bir karar, CHP için fırtına öncesi sessizliği sona erdirdi. Mahkeme, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve yönetimini görevden uzaklaştırarak, yerine Gürsel Tekin başkanlığında bir heyet atadı. Bu karar, bazı CHP'liler tarafından "kayyım ataması" ve "partiye bir darbe girişimi" olarak yorumlandı. Özgür Özel ise bu kararı yok saydıklarını ve tanımadıklarını belirtti. Gürsel Tekin’in bu görevi kabul etmesi üzerine ise, parti üyeliğinden ihracı gündeme geldi.
Ankara’daki siyasi kulislerde ve CHP yönetiminde en çok konuşulan konu, partinin kaderini belirleyecek olan duruşma. 15 Eylül'de görülecek bu kritik davada, 38. Olağan Kurultay’ın “mutlak butlan” yani “yok hükmünde” sayılması talep ediliyor. Eğer mahkeme bu yönde bir karar verirse, Özgür Özel'in genel başkanlığı düşebilir ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun partinin başına dönme ihtimali yeniden canlanabilir. Partinin bu olasılığa karşı "B Planı" olarak olağanüstü kurultay hazırlıkları yaptığı ve bu hamleyle Kılıçdaroğlu'nun geri dönüşünü engellemeye çalışacağı konuşuluyor. Tüm gözler, partinin ve Türkiye siyasetinin geleceğini belirleyecek o tarihi mahkeme kararına çevrilmiş durumda.
