Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında hem güncel olaylara değinen hem de Türkiye'nin geleceğine yönelik vizyonunu paylaşan Erdoğan, özellikle bazı trajik olaylardaki soruşturmalar konusunda net mesajlar verdi.
Erdoğan, konuşmasına son dönemde yaşanan acı olayları anarak başladı. Yangın söndürme uçağının düşmesiyle ilgili incelemelerin titizlikle sürdürüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı, "20 kahraman askerimizi ve yangın söndürme uçağındaki pilotumuzu bir kere daha rahmetle yad ediyorum. Uçağımızın düşüş sebebine ilişkin incelemeler titizlilikle yapılıyor. Milli Savunma Bakanlığımız sonuçları kamuoyu ile açıklayacaktır." ifadelerini kullandı.
Ardından Kocaeli'de meydana gelen bir yangında hayatını kaybeden emekçilere ve İstanbul'da meydana gelen trafik kazasında vefat eden gurbetçilere değinen Erdoğan, bu olaylardaki soruşturmaların büyük hassasiyetle yürütüldüğünü vurguladı. Özellikle ihmaller konusunda taviz verilmeyeceğini belirten Erdoğan, şu çarpıcı sözleri sarf etti: "Kocaeli'de meydana gelen yangında vefat eden 7 emekçi kardeşimi de Allah'tan rahmet diliyorum. İstanbul'da ikisi çocuk 4 gurbetçimizin vefatıyla ilgili soruşturma büyük hassasiyetle yürütülmekte. Her iki olayla ilgili ihmali, kastı olan kim varsa bunlar tek tek tespit edilecek, kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak."
Bu açıklama, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı çünkü Erdoğan, sorumluluk sahibi olan herkese karşı kararlı bir tutum sergileyeceğini açıkça ortaya koydu. İhmali veya kastı bulunanların hukuk önünde hesap vereceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı, adaletin tecelli etmesi için hiçbir göz yumma olmayacağını vurguladı. Bu sözler, özellikle son dönemde artan iş kazaları ve trafik faciaları bağlamında, vatandaşlar tarafından yakından takip edilen bir uyarı niteliği taşıyor.
Erdoğan konuşmasında ekonomi politikalarına da yer verdi. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve sürdürülebilir büyüme odaklı programlarının meyvelerini verdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin bu alanda önemli ilerlemeler kaydettiğini belirtti. "Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve sürdürülebilir büyüme üzerine inşa ettiğimiz ekonomi programımızın neticelerini alıyoruz." diyerek olumlu tabloyu özetledi.
CHP lideri Özgür Özel'in bazı davalarda AKP'yi taraf yapmak istediğini eleştiren Erdoğan, İBB ile ilgili davalarda partisinin taraf olmadığını net bir şekilde ifade etti. "CHP Genel Başkanı'nın bizi bu davaya inatla taraf yapmak istediğini anlamıyoruz. Bu davanın avukatlığı sayın Özel'e hayırlı, uğurlu olsun." diyen Erdoğan, "İBB davasının hiçbir yerinde yokuz." şeklinde devam etti. Adaletin samimi bir savunucusu olduklarını belirten Cumhurbaşkanı, "Biz bu davada sadece adaletin samimi duacısıyız. Talep ve beklentimiz adil ve tarafsız yargılamayla gerçeklerin bir an önce ortaya çıkarılması, suçu sübut bulunanlardan hukuk önünde hesap sorulmasıdır." sözleriyle konumlarını açıkladı. Yargı mensuplarına yönelik saldırıların faydasız olduğunu da ekleyen Erdoğan, "Görevini yapan yargı mensuplarına bu kadar acımasızca saldırmanın kimseye bir faydası olmaz." dedi.
Dış politika ve kardeşlik hukuku konusunda da önemli mesajlar veren Erdoğan, Türkiye'nin insani değerlerden vazgeçmeyeceğini vurguladı. "Kimse sözlerimi farklı yerlere çekmeye yeltenmesin." uyarısında bulunarak, "Biz bir gece yatıp sabah bütün kardeşlik hukukundan, mirasından, mesuliyetlerinden azade olmuş şekilde uyanamayız, bu mümkün değil." ifadelerini kullandı. Suriye politikasına geniş yer ayıran Cumhurbaşkanı, Suriyelilerin misafir olarak Türkiye'de bulunduğunu ve kendi ülkelerine dönüşlerinin başladığını anlattı. "Suriyeli kardeşlerimiz bizim misafirimiz olarak topraklarımızda kalıyor. Bir yıl önce Suriye'de o mazlumlar devrim yaptı." diyen Erdoğan, "Ensar ruhuyla o muhacirlere sahip çıktığımız için biz şereflendik. Suriye devriminin gerçekleşmesini sağladığımız için şereflendik." şeklinde konuştu. Suriye'de Türkçe'nin ikinci dil olarak konuşulduğunu ve refah için girişimlerin sürdüğünü belirten Erdoğan, Suriye'nin güvenliğinin Türkiye'nin güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu söyledi.
Terörsüz Türkiye süreci ise Erdoğan'ın konuşmasının en kritik bölümlerinden biriydi. Türkiye'nin terör belasından tamamen kurtulmasının zamanının geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, bu süreçte önemli ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti. Terörle mücadelenin yarım asırlık bir pranga olduğunu söyleyen Erdoğan, "Terörsüz Türkiye süreci ile ülkemizi yarım asırlık prangadan, büyük beladan kalıcı ve kati olarak kurtaracağız. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz." dedi. Adımların titizlikle planlandığını belirten Erdoğan, komisyonun kurulmasıyla sürecin toplumsal boyut kazandığını ve ivme kazandığını anlattı.
DEM Parti'nin sağduyulu tutumunu öven Erdoğan, özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür etti. "DEM Parti heyeti ve grubu gayet sağduyulu tavır içinde oldu. Cumhur İttifakı ortağımız MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur açıklamalarıyla sürecin bugünlere gelmesine eşsiz katkılar sağladı." sözleriyle Bahçeli'nin rolünü vurguladı. Hukuk dairesinde gereken her adımın atıldığını söyleyen Erdoğan, "Son derece hassas bir çizgide yürüyerek sürece mihmandarlık yaptık. Sorumluluğumuz çerçevesinde ve hukuk dairesinde ne gerekiyorsa onun yerine gelmesinde asla imtina etmedik." ifadelerini kullandı.
Komisyon çalışmalarına da değinen Erdoğan, Meclis Başkanı'nın çabalarını takdir etti ve komisyonun uzlaşmacı anlayışla devam edeceğine inandığını belirtti. "Komisyonun Türkiye, Türkiye'nin güvenli geleceği, milletimizin birlik ve beraberliği için en doğru, en isabetli kararı vereceğine yürekten inanıyorum." diyerek güvenini dile getirdi. Millet menfaatini her şeyin üstünde tuttuklarını vurgulayan Erdoğan, "Parti ve İttifak olarak tek bir gayemiz var, milletimizin böğrüne saplanan bu kanlı hançeri ebediyen çıkarmaktır. Buna hiç olmadığımız kadar yakınız." sözleriyle teröre karşı kararlılığı bir kez daha ortaya koydu.
Erdoğan'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin iç ve dış politikasında yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor. Özellikle "kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak" ifadesi, soruşturmaların derinleşeceği ve hesap verme mekanizmasının güçleneceği sinyalini veriyor. Terörsüz Türkiye hedefi ise ülke genelinde umutları artırırken, komisyonun alacağı kararlar merakla bekleniyor. Erdoğan'ın Bahçeli'ye övgüleri ise Cumhur İttifakı'nın sağlamlığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Konuşmanın sonunda iki belediye başkanının AKP'ye geçişi de duyuruldu. Antalya Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım ve Konya Sarayönü Belediye Başkanı Necati Koç'un partiye katılması, Erdoğan tarafından rozet takılarak kutlandı. Bu gelişmeler, AKP'nin yerel yönetimlerdeki gücünü artıran adımlar olarak öne çıkıyor.
Erdoğan'ın grup toplantısındaki bu kapsamlı konuşması, Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul edecek nitelikte. Hem sert uyarılar hem de umut verici mesajlarla dolu açıklama, vatandaşların geleceğe daha güvenle bakmasını sağlıyor. Terörün kökünün kazınması, adaletin sağlanması ve ekonomik büyümenin sürdürülmesi gibi konular, Erdoğan'ın önceliklerini netleştiriyor.




