Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk İşverenler Sendikası (TİSK) toplantısında yaptığı kapsamlı açıklamayla Türkiye ekonomisinin gidişatını net bir şekilde ortaya koydu. Konuşmasında enflasyonun belirgin bir şekilde düşüşe geçtiğini vurgulayan Erdoğan, bu gelişmenin günlük hayat üzerindeki olumlu etkilerini detaylıca anlattı. Özellikle Kasım ayında enflasyon oranının %0.87 seviyesine gerilemesi, hükümetin uzun süredir sürdürdüğü ekonomik politikaların meyvesini verdiğinin en somut göstergesi olarak nitelendirildi.

Bu açıklama, sadece ekonomik verilerle sınırlı kalmadı; aynı zamanda emeklilerin yıllardır beklediği zam ve refah payı beklentilerini doğrudan tetikleyen bir sinyal olarak yorumlandı. Erdoğan'ın geçmişteki "Enflasyon düşünce hayat pahalılığı azalınca gerekli artışları yapacağız" ifadesini hatırlatan bu yeni mesaj, emekli maaşlarına yönelik düzenlemelerin kapısını aralayan bir umut ışığı olarak öne çıkıyor. Konuşmanın tam metni ve detayları, Türkiye'nin ekonomik rotasını yeniden şekillendirecek nitelikteydi ve uzmanlar tarafından emekliye zam habercisi olarak değerlendirildi.

Erdoğan'ın TİSK'teki konuşması, Türkiye'nin ekonomik büyüme performansını övme ile başladı. Ülkenin milli gelirinin üçüncü çeyrek 2025 verilerine göre 1.5 trilyon doları aştığını belirten Cumhurbaşkanı, bu başarının deprem bölgesinin yeniden inşası için harcanan 90 milyar dolarlık kaynağa rağmen elde edildiğini vurguladı. "21 çeyrektir kesintisiz devam eden ekonomik büyüme, 2028'de 1.9 trilyon dolarlık milli gelir hedefine ulaşma yolunda bizi emin adımlarla ilerletiyor" diye konuştu

400 Şubeli Tatlı Devi Ekleristan Konkordato İlan Etti: İflasın Eşiğinde Dev Fırın Zinciri
400 Şubeli Tatlı Devi Ekleristan Konkordato İlan Etti: İflasın Eşiğinde Dev Fırın Zinciri
İçeriği Görüntüle

Erdoğan. Merkez Bankası rezervlerinin güçlendiğini ve ülke risk priminin düştüğünü ekleyen lider, bu unsurların Türkiye'yi uluslararası arenada daha rekabetçi kıldığını ifade etti. Bu veriler, sadece istatistiksel bir tablo sunmakla kalmadı; aynı zamanda hükümetin enflasyonla mücadele stratejisinin etkinliğini kanıtlayan somut kanıtlar olarak emekli kesiminde yankı buldu. Çünkü enflasyonun düşüşü, maaş erozyonunu tersine çevirecek bir faktör olarak görülüyor ve emeklilerin alım gücünü doğrudan etkileyecek potansiyele sahip.

Enflasyonun düşüşü konusuna derinlemesine değinen Erdoğan, Kasım ayındaki %0.87'lik oranının umut verici bir tablo çizdiğini belirtti. "Enflasyonun ana nedenlerinden biri olan fiyatlama davranışlarındaki bozulma giderek düzeliyor" diyen Cumhurbaşkanı, fırsatçılığa karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğünü dile getirdi. Orta vadeli program doğrultusunda tek haneli enflasyona ulaşma hedefinin net olduğunu vurgulayan Erdoğan, gerçek sektörün öneri, talep ve eleştirilerini dinlemeye devam edeceklerini söyledi. Bu kısım, emekli zam sinyali açısından en kritik bölüm olarak dikkat çekti. Zira geçmiş yıllarda enflasyon gerilemesiyle birlikte hükümetin emekli maaşlarına ek ayarlamalar yaptığı biliniyor. Erdoğan'ın bu sözleri, özellikle Aralık ortasında yaşanan bütçe görüşmeleriyle birleşince, Ocak 2025 enflasyon ayarlamasının %99'un üzerinde gerçekleşeceği beklentisini pekiştirdi. Emekliler arasında hızla yayılan bu yorum, sosyal medyada ve günlük sohbetlerde "emekliye müjde" etiketiyle paylaşılıyor.

Konuşmanın istihdam koruma ve destek programlarına ayrılan bölümü, emekli düzenlemelerinin ötesinde geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. Erdoğan, tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya gibi emek yoğun sektörler için yürütülen koruma programının 2026'ya kadar uzatıldığını duyurdu. Küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) verilen aylık çalışan başına desteğin 2.500 TL'den 3.500 TL'ye çıkarıldığını belirten lider, bu programın büyük ölçekli şirketleri de kapsayacağını açıkladı. Toplamda 48 milyar TL'lik bir kaynakla 1.1 milyon istihdamın korunacağını vurgulayan Erdoğan, 2025 yılı için işverenlere her çalışan için 1.000 TL asgari ücret desteği sağlanacağını ekledi.

Ocak-Kasım 2025 döneminde 53 milyar TL kaynak kullanılarak istihdamın korunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı, kadınlar, gençler ve mesleki yeterlilik belgesi sahipleri için sunulan sosyal güvenlik teşvik programının 24-54 aylık süresinin 2026 sonuna kadar uzatıldığını müjdeledi. Bu teşvikler, emeklilerin aile üyelerini ilgilendiren bir boyut taşıyor; zira birçok emekli evlatlarının iş bulma ve sosyal güvence süreçlerini yakından takip ediyor. Programın genişletilmesi, dolaylı yoldan emekli hanehalklarının refahını artıracak bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bütçe görüşmelerindeki gelişmeler, Erdoğan'ın açıklamasını emekli zam bağlamında daha da anlamlı kılıyor. Aralık ayının ortalarında komite ve genel kurul aşamalarına gelen bütçe tartışmalarında, muhalefet partileri kadar iktidar ortakları da emekli düzenlemelerini ön plana çıkardı. AK Parti ve MHP milletvekilleri, kürsülerden emeklilerin ekonomik zorluklarını dile getirerek hükümetten acil adımlar beklediklerini ifade etti.

Efkan Ala ve Cevdet Yılmaz gibi AK Parti'li isimlerin bu konudaki vurguları, refah payı beklentisini güçlendirdi. MHP'li vekillerin emekli maaşlarının enflasyon ayarlamasının yetersiz kaldığını belirterek düzenleme çağrısı yapması, bütçenin 4. gününde yaşanan tartışmalarla somutlaştı. Bu siyasi dinamik, Erdoğan'ın enflasyon düşüşü mesajıyla birleşince, yılbaşı öncesi maaşlara yeni bir düzenleme ihtimalini masaya yatırdı. Uzmanlara göre, refah payının enflasyon ayarını %20'lere taşıyacak şekilde genişletilmesi gündemde; ancak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in tutumu bu konuda belirleyici olacak. Bütçe komisyonunda yaşanan bu diyaloglar, emeklilerin sesinin nihayet duyulduğunun işareti olarak yorumlanıyor.

Erdoğan'ın konuşması, hükümetin ekonomik politikalarının emeklilere yansıyacak pratik sonuçlarını da irdeledi. Fırsatçılığa karşı süren mücadele, fiyat istikrarını sağlayarak maaşların reel değerini koruma amacını taşıyor. Emekli ikramiyesi, promosyon ve SGK ödemeleri gibi unsurların enflasyon bazlı güncellenmesi, Ocak 2025'te beklenen en büyük yenilikler arasında yer alıyor. Hükümete yakın medya organlarında ve talk show'larda bu konunun her gün işlenmesi, kamuoyunda bir hazırlık havası yaratıyor. Sosyal güvenlik haberleri takipçileri, Erdoğan'ın "gerekli artışları yapacağız" vaadinin somutlaşmasını dört gözle bekliyor. Bu bağlamda, emeklilik maaşlarının ek ödeme formüllerinin revize edilmesi, bütçenin istihdam destekleriyle dengelenerek gerçekleştirilecek. Emekliler için 2025'in dönüm noktası olabilecek bu gelişmeler, ekonomik büyümenin sosyal katmanlara yayılmasını sağlayacak bir köprü görevi görüyor.

Sonuç olarak, Erdoğan'ın TİSK toplantısındaki açıklaması, Türkiye ekonomisinin toparlanma sinyallerini emekli zam beklentisiyle harmanlayarak umut dolu bir tablo çizdi. Enflasyonun %0.87'ye inmesi, hayat pahalılığının azalması ve istihdam programlarının genişletilmesi, hükümetin taahhütlerini yerine getirme iradesini gösteriyor. Emeklilerin merak ettiği refah payı ve ek zam detayları, Ocak enflasyon ayarlamasıyla netleşecek gibi duruyor. Bu süreçte bütçe görüşmelerinin rolü büyük; iktidar ortaklarının vurgusu, düzenlemenin kaçınılmazlığını pekiştiriyor. Emekli haberleri açısından 2025'in ilk aylarında yaşanacak değişimler, milyonlarca vatandaşı doğrudan etkileyecek. Erdoğan'ın vizyoner yaklaşımı, ekonomik büyümeden sosyal refaha uzanan bir zincir oluşturarak Türkiye'nin geleceğini aydınlatıyor.