Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump arasındaki son tartışma, uluslararası medyanın konuşmasında yankı uyandırdı. Erdoğan'ın Fox News kanalında yer alan röportajda Trump'ın savaşlarının biten vaatlerine yönelik sözlerinin tercümesi sırasında, iddialarla ilgili anlamlı düşüşler, karşıt olaylar arasında kriz yaratma noktası geldi. ABD medyası ve Türk şirketleri arasında yaşanan bu çeviri krizi, iki liderin 2025 yılında yapacakları görüşme öncesi büyük bir gerilim unsuru olarak ortaya çıktı.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York'ta Fox News sunucusu Bret Baier'in sorularını yanıtladı. Ukrayna ve Gaza'daki savaşların sona erdirilmesiyle ilgili sonuçların verdiği yanıtlar, Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan görünüme göre, çeviri hatası sonucu farklı anlaşıldı. Erdoğan'ın sözlerinde “Başkan Trump'ın savaşlarının bitirme çabalarını takdir ettiği ve savaşların sona erdirilmesinin büyük zorlukların ve olasılıkların olduğu” vurgulandı. Ancak Fox News, yaptığı çevirinin arkasında durdu ve çeviri sorunları iddialarını reddetti.
Videoda Erdoğan'ın, Trump'ın “Rusya-Ukrayna savaşını ben bitireceğim” ve “Gazze savaşını ben bitireceğim” ifadelerine atıf yaparak, “Bitti mi? Hala devam ediyor” dendiği duyuluyor. Bu ifadeler Fox News tarafından ABD İçişleri Bakanı Marco Rubio'ya da dinletildi. Rubio, “Liderler istediklerini ancak sonuçta çözüm için Beyaz Saray'a gelinir” diyerek Erdoğan'ın sözlerine tepki gösterdi. Rubio ayrıca, Trump'ın dünyadaki bu savaşları sonlandırabilecek tek lider olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın Washington Ofisi, Fox News'a dağıtılmasında Erdoğan'ın sözlerinin anlam çıkışını açıklarken, ABD medyası ise çeviriyi kabul etmeyerek tartışmaya devam etti. Bu durumda, Erdoğan'ın ABD ziyaretinden önce iki ülkede de hassas bir gündem maddesi olarak öne çıktı. Erdoğan'ın, ABD Başkanı Trump ile Beyaz Saray'da gerçekleştireceği ilk görüşme öncesi bu tartışmanın iki lideri arasında bir kriz yaratması için dikkatli davranmaya çalışıyordu.
Erdoğan'ın sözleri ve sonrasındaki tepkiler, medya dünyasında ve diplomasi sahnesinde savaşların sona erdirilmesinde yaklaşma yaklaşımı hakkında önemli ipuçları veriyor. Bu kriz aynı zamanda uluslararası ticarette iletişim ve tercümenin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözlerin önüne serdi.
Son olarak, bu süreçte Türkiye'nin Ortadoğu ve bölgesel olarak hassas bir şekilde saklanması, ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceği açısından yakından takip ediliyor. Erdoğan'ın İsrail ve Filistin sorunundaki sert açıklamalarına rağmen, ABD ile işbirliğini sürdürme çabasını, özellikle bu kritik dönemde daha da ön plana çıktı.
Bu gelişmeler, 2025 yılının son bölümünde dünya siyasetinde önemli gündem bölümünde devam edecek gibi görünüyor. Erdoğan-Trump görüşmesi ve devamındaki süreç, sadece iki ülke değil, küresel barış için de ayrılacaktır.