Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin tozlu yollarında, ormanların gölgesinde bir sessizlik yayılıyor. Bu sessizlik, korkunun değil, direnişin fısıltısı; yaprakların hışırtısında saklı bir umut, nehirlerin akışında gizli bir zafer. Yıllardır süren sağlık savaşlarının ortasında, bir halkın sarsılmaz iradesi, görünmez bir düşmana karşı dimdik ayakta duruyor. Her gün, güneş batarken bile gölgeler uzar, ama bu kez, karanlıkta bir ışık kıvılcımı parıldıyor. Bu hikaye, sadece bir salgın değil; insan ruhunun en derin sınavı.
İşte tam burada, Kasai eyaletinin Bulape Sağlık Bölgesi'nde, Ebola virüsünün pençesindeki mücadele, beklenmedik bir dönemece giriyor. Son üç haftada kaydedilen vakalar, düşüş trendi göstererek yanıt çabalarının meyvesini vermeye başladı. 28 Eylül 2025 haftasında, Bulape'de yedi vaka bildirildi – altısı onaylanmış, biri olası – ki bu, önceki haftanın on bir onaylanmış vakasından belirgin bir azalma. 30 Eylül'den beri ise yeni vaka bildirilmedi. 1 Ekim itibarıyla kümülatif toplam 64 vaka – 53'ü onaylanmış, 11'i olası – ve 42 ölüm kaydedildi. Salgın, Bulape'ye hapsedilmiş gibi görünüyor, ama bu, rehavete kapılmak için değil, daha sıkı sarılmak için bir işaret.
Yanıt ekipleri, bu umut verici tabloyu yakından izlerken, sahada gece gündüz demeden çalışıyor. 1 Ekim'e gelindiğinde, binlerce temaslıdan yüzde 97'si izleme altında tutuluyor. Hastalık gözetimi güçleniyor; artan uyarılar hızla araştırılıyor, sistemin nabzı atıyor. Bulape'deki tedavi merkezi, salgının kalbi, 44 yatak kapasitesine genişletildi. Enfeksiyon önleme ve kontrol önlemleri pekiştiriliyor, toplum katılımı her köşeye ulaşıyor. Aşılama kampanyası ise bir devrim: Ön saflardaki 8 binden fazla sağlık çalışanı, onaylanmış vakaların temaslıları ve onların temaslıları aşılandı. Yeni strateji, Bulape'nin 19 yerelliğinde 18 bin doz aşıyı hedefliyor, risk altındaki toplulukları koruma kalkanı örüyor ve virüsün yayılmasını kökten durdurmayı amaçlıyor.
Dünya Sağlık Örgütü Afrika Bölge Direktörü Dr. Mohamed Janabi, bu ilerlemeyi coşkuyla kutlarken uyarıyor: "İlerleme işaretleri cesaret verici ve hayat kurtaran önlemleri sürdürmenin, yoğunlaştırmanın gerekliliğini vurguluyor. Vakasız geçen her gün ve iyileşen her hasta, salgını bitirmeye bizi bir adım daha yaklaştırıyor." Janabi'nin sözleri, sadece bir rapor değil; bir manifesto, ekiplerin yorgun ama kararlı ruhunu yansıtıyor. Kasai'nin uzak köşelerinde, sağlık çalışanları kendi ailelerini riske atarak, komşularını kurtarmak için yola çıkıyor. Bu, bir yarış; virüsün hızına karşı insan dayanıklılığının maratonu.
Ama zaferin tadı, lojistik kabuslarla karışıyor. Bulape'nin izole coğrafyası, hem salgını sınırlıyor hem de yanıtı zorlaştırıyor. Ulaşım yolları çamurda kayboluyor, ekipmanlar gecikiyor. Dünya Sağlık Örgütü, bölgeye su sağlamak için 2,5 kilometre boru hattı döşedi – hayati bir zafer, çünkü temiz su olmadan hijyen bir hayal. Tedavi merkezlerine oksijen konsantratörleri yerleştirildi; daha önce bu bölgedeki sağlık ocaklarında böyle bir lüks yoktu, şimdi ise en ağır hastalar için bir can simidi. İyileşen dokuz hasta taburcu edildi, on üçü hâlâ tedavi altında, ama 1.800'den fazla temaslı izleniyor. Beş gündür yeni vaka yok – bu, bir nefes alma fırsatı, ama virüsün kuluçka süresi 2 ila 21 gün arasında değişiyor; her an tetikte olmak şart.
Uluslararası koalisyon, bu savaşta omuz omuza: Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, UNICEF, ALIMA, Sınır Tanımayan Doktorlar, Uluslararası Kızılhaç Federasyonu ve Kızılhaç, Demokratik Kongo Cumhuriyeti hükümetiyle el ele veriyor. Bölgesel Stratejik Hazırlık ve Yanıt Planı devreye girdi; 66,6 milyon dolarlık bir çağrı, Ulusal Yanıt Planı'nı desteklemek için yapılıyor. Bu fonlar, sıcak noktaları güçlendirecek, su ve sanitasyon altyapısını, soğuk zincir tesislerini, laboratuvar kapasitesini ve insan kaynaklarını pekiştirecek. Uzun vadeli direnç, sadece bugünü değil, yarını da kurtaracak – çünkü Ebola, bir kez daha dönebilir.
Tedavi merkezlerinde, ateş, baş ağrısı, kusma ve ishal gibi semptomlarla boğuşan hastalar, virüsün vücut sıvılarıyla yayıldığını bilen ekiplerin titiz ellerinde iyileşme şansı buluyor. Vaka ölüm oranı yüzde 65,6'ya ulaşmış olsa da, bu rakamlar arkasında hikayeler var: Bir annenin çocuğunu kucağında tutması, bir doktorun gece nöbetinde dua etmesi. Salgın, 4 Eylül'de 28 şüpheli vaka ve 15 ölümle başladı; dört sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Ama şimdi, 28 Eylül'e gelindiğinde 53 onaylanmış vaka ve 42 ölümle, düşüş eğrisi belirginleşiyor. Bu, tesadüf değil; koordineli çabanın zaferi.
Yine de engeller dağ gibi: Finansman boşlukları, teşhis gecikmeleri, kırılgan lojistik zincirleri. 47 binden fazla aşı dozunun dağıtımı, helikopter hava köprüleriyle sağlandı – bir destan, ama her seferinde risk yüklü. Bölgedeki sağlık sisteminin zayıflığı, Ebola'yı sadece bir virüs olmaktan çıkarıp, bir sistem krizi yapıyor. Ekipler, toplulukları eğiterek, korkuyu umuda dönüştürüyor; her aşı, her temas takibi, bir kalkan. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, son basın brifinginde vurguluyor: "Bir ay geçti, 64 vaka, 42 ölüm – ama beş gün vakasızız. Hükümetin liderliğini kutluyorum, ama uyanık kalmalıyız. 1.800 temaslı izleniyor, lojistik zorluklar var, ama oksijen ve su gibi yenilikler hayat kurtarıyor. 66,6 milyon dolarla, koalisyonumuzu güçlendireceğiz."
Bu kriz, sadece sayılardan ibaret değil; Kasai'nin insanlarının sessiz çığlığı. Orman köylerinde, çocuklar ellerini dezenfekte ederken gülümsüyor, yaşlılar topluluk toplantılarında umut paylaşıyor. Yanıt, sadece tıbbi değil; kültürel, sosyal bir köprü kuruyor. Ama tehlike hâlâ orada: Virüsün patlayıcı yayılma potansiyeli, komşu eyaletlere sıçrama riski. Ekipler, her anı değerlendiriyor – gözetim ağını genişletiyor, klinik bakımı yoğunlaştırıyor, toplulukları motive ediyor.
Umut, tamamen sönmüş değil; tam tersine, parlıyor. İyileşenlerin hikayeleri, motivasyon kaynağı: Bir hasta, taburcu olurken ekibe sarılıyor, "Hayatımı geri verdiniz" diyor. Bu direnç, ilham verici; ekipler, kendi kayıplarına rağmen devam ediyor. Bölgesel plan, sadece Ebola için değil, gelecek salgınlara karşı bir kalkan – su tesisleri, laboratuvarlar, eğitimler. Finansman çağrısı, bir yalvarış: Ortaklar, Ulusal Plan'a katkıda bulunmalı, dayanıklılığı inşa etmeli.
Kasai'nin yollarında, Ebola'nın gölgesi kısalıyor, ama mücadele bitmedi. Her damla ter, her aşı iğnesi, bir zafer adımı. Dünya, bu hikayeyi izlemeli – çünkü unutmak, yeni bir başlangıç demek. Ekipler, virüsü yenecek; halk, ayağa kalkacak. Bu, bir son değil; yeni bir başlangıcın eşiği. Ve o eşikte, umut, en güçlü silah.