Türkiye'nin siyasi gündemi, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında yaptığı beklenmedik açıklama ile adeta yeniden şekillendi. Bahçeli, İmralı Adası'nda bulunan Abdullah Öcalan ile ilgili devam eden görüşme tartışmalarına son noktayı koymak amacıyla oldukça kararlı bir adım attığını duyurdu. Eğer parlamento komisyonu bu konuda karar veremezse veya ziyaret gerçekleşmezse, kendi imkanlarıyla üç arkadaşıyla birlikte İmralı'ya gideceğini ve yüz yüze görüşme yapmaktan çekinmeyeceğini açıkça ifade etti.

Bahçeli, konuşmasında şu sözlere yer verdi: ''Eğer parlamento komisyonu bu çerçevede karar veremezse, eğer kimse bu ziyarete razı olmazsa, eğer herkes üç maymunu oynamakta ısrar ederse, açıkça söylüyorum; üç arkadaşımı yanımda alarak kendi imkanlarımızla İmralı'ya giderim ve bir masanın etrafında yüz yüze görüşmekten korkmam, çekinmem.''

Bu açıklama, salondaki MHP milletvekilleri ve parti üyeleri tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Bahçeli, grup toplantısında ''Arkadaşlarıma soruyorum, İmralı'ya gitmeme izin veriyor musunuz?'' diye seslenerek, bu kararın milletin iradesine dayandığını vurguladı. Alkışlar arasında kararlılığını bir kez daha gösteren Bahçeli, Türk siyasetinin geleneksel çizgilerini aşan bir tutum sergiledi.

Özellikle dikkat çeken bir detay ise Bahçeli'nin o gün taktığı ünlü yüzük ve rozet oldu. Bengütürk marka olan bu aksesuarlarda ''La galibe illallah'' yani ''Galip ancak Allah'tır'' yazısı yer alıyor. Yüzüğün bir tarafında çift başlı selçuklu simgesi, diğer tarafında ise Osmanlı arması bulunuyor. Bu sembolik seçim, Bahçeli'nin verdiği mesajların derinliğini ve tarihi sorumluluk bilincini yansıttığı şeklinde yorumlandı. Daha önce benzer süreçlerde dikkat çeken bu yüzük, şimdi yeni bir siyasi dönemeçte yeniden gündeme oturdu.

Bahçeli'nin bu çıkışı, diğer siyasi partilerden de hızlı tepkiler aldı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, kısa ve net bir yanıt verdi: ''Gitsin.'' Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ ise açıklamayı fırsat bilerek, MHP'den ayrılanları kendi partisine davet etti ve ''Türkiye Cumhuriyeti tarihi bir kırılmaya sürükleniyor. Tüm vatansever vatandaşlarımızı Zafer Partisi'ne davet ediyorum'' dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, daha önce benzer bir öneride bulunduğu için Bahçeli'yi haklı bulduğunu belirtti ve ''MHP liderine hayırlı yolculuklar dilerim. Üç maymunu oynamayı bırakma çağrısı son derece doğru'' şeklinde destek verdi.

DEM kanadından gelen yorumlar ise olumlu yöndeydi. Bahçeli'nin komisyonun gecikmeden harekete geçmesi gerektiği yönündeki uyarıları takdir edildi ve ''Eğer komisyon gitmezse ben giderim demesi, tarihi bir sorumluluk alma cesaretini gösteriyor'' ifadeleri kullanıldı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise soruları yanıtlarken, ziyaret yetkisinin tamamen parlamento komisyonuna ait olduğunu hatırlatarak topu komisyona attı.

Bu gelişmeler, son dönemde hız kazanan siyasi çözüm süreci tartışmalarını daha da alevlendirdi. Bahçeli'nin daha önceki önerileri arasında Selahattin Demirtaş'ın koşullu salıverilmesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili davaların TRT'de yayınlanması gibi konular da yer alıyordu. Tüm bu mesajlar, Cumhur İttifakı içindeki dinamikleri ve olası yeni adımları merak konusu haline getirdi. Bahçeli'nin ''Kimse üç maymunu oynamasın'' uyarısı, süreçte gecikmelerin önlenmesi gerektiğine işaret ederken, Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin perde arkasına dair ipuçları verdiği düşünülüyor.

Türk siyasetinde nadir görülen bu tür doğrudan ve cesur adımlar, toplumun farklı kesimlerinde geniş yankı uyandırdı. Bahçeli'nin İmralı'ya gitme kararlılığı, barış ve çözüm odaklı bir yaklaşımın işaretçisi olarak değerlendirilirken, aynı zamanda milliyetçi çizgideki tutarlılığı da vurguluyor. Grup toplantısındaki coşkulu alkışlar ve yüzük gibi sembolik detaylar, bu açıklamanın sadece bir konuşma olmadığını, arkasında güçlü bir irade olduğunu gösteriyor.

İmralı'ya Ziyaret Kararı Çıktı: Düğüm Saatler İçinde Çözülüyor!
İmralı'ya Ziyaret Kararı Çıktı: Düğüm Saatler İçinde Çözülüyor!
İçeriği Görüntüle

Önümüzdeki günlerde parlamento komisyonunun alacağı karar büyük önem taşıyor. Eğer komisyon harekete geçmezse, Bahçeli'nin söz verdiği gibi kendi girişimiyle gerçekleşecek bir ziyaret, Türkiye'nin siyasi tarihine yeni bir sayfa açabilir. Bu süreçte tüm gözler Ankara'ya çevrilmiş durumda; Bahçeli'nin çıkışı, uzun süredir devam eden tartışmalara somut bir ivme kazandırdı. Fatih Erbakan'ın önceden yaptığı önerinin bugün haklı çıkması da, siyasi öngörülerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Devlet Bahçeli'nin bu tarihi açıklaması, sadece bugünün değil, yarınların da şekillenmesinde etkili olacak gibi görünüyor. Ünlü yüzükle verilen mesajlar, alkışlarla pekişen kararlılık ve partiler arası yankılar... Türkiye, yeni bir siyasi dönemin eşiğinde. Bu gelişmeler, çözüm sürecine dair umutları artırırken, aynı zamanda dikkatli adımlar atılmasının gerekliliğini hatırlatıyor. Bahçeli'nin ''Milletin kararıdır'' vurgusu ise, tüm bu adımların ulusal iradeye dayandığını net bir şekilde ortaya koyuyor.