Eğitim

Çocuk İşçi Ölümlerine Karşı Öfkeli Protesto Patladı

Eğitim sistemindeki tartışmalı uygulamalar nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplanan gruplar, çocuk işçilerin güvenliği için seslerini yükseltiyor. İş kazaları ve genç ölümleri gündemdeyken, talepler artıyor ve duygusal açıklamalar dikkat çekiyor – gelişmeler yürek burkuyor.

Çocukların eğitimi ve çalışma hayatı arasındaki denge, son yıllarda en çok tartışılan konular arasında yer alıyor. Özellikle meslek eğitimi programları, hem fırsatlar sunması hem de riskler barındırması nedeniyle sıkça gündeme geliyor. Bu programlardaki iş kazaları, toplumda büyük infial yaratıyor ve ailelerin acısını artırıyor. Protestolar, bu sorunlara dikkat çekmek için önemli bir araç haline geliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı önünde MESEM projesi nedeniyle bir protesto düzenlendi. Eylemcilere polis müdahalesi olurken, grup "Bizler artık yeni bir güne bir çocuk ölümü haberi ile uyanmayı kabul etmiyoruz" diyerek tepkilerini dile getirdi. Bu slogan, çocuk işçilerin maruz kaldığı iş kazalarına ve ölümlere karşı duyulan öfkeyi yansıtıyor.

Protestoyu düzenleyenler arasında Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Türk Tabipleri Birliği, CHP Gençlik Kolları, TİP, TKP, SOL Parti, EMEP gibi sendika ve siyasi parti temsilcileri yer aldı. Grup, MESEM projesinin çocuk işçiliği teşvik ettiğini ve gençlerin hayatını riske attığını savunuyor. Özellikle staj ve çıraklık adı altında düşük ücretlerle çalıştırılan çocukların iş kazalarında hayatını kaybetmesi, eylemin temel nedeni.

Eylem sırasında konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadenur Burunsuz, MESEM'in çocuk emeğini sömüren bir sistem olduğunu belirtti. Burunsuz, projenin patronlara ucuz iş gücü sağladığını, çocukların ise güvencesiz ortamlarda çalıştırıldığını vurguladı. Son dönemde yaşanan çocuk ölümlerinin sorumlusunun bu sistem olduğunu ifade ederek, projenin derhal iptal edilmesini talep etti.

Türk Tabipleri Birliği temsilcisi, çocuk işçiliğin sağlık ve güvenlik risklerini detaylandırdı. Kazaların önlenebilir olduğunu, ancak denetimsizliğin ölümlere yol açtığını söyledi. Grup adına yapılan açıklamalarda, MESEM kapsamında çalışan çocukların sigortasız ve düşük ücretli koşullarda istihdam edildiği eleştirisi öne çıktı.

Protestocular, "Çocuklar çalışmaz, okur", "MESEM kapatılsın", "Çocuk işçiliği değil, eğitim hakkı" gibi sloganlar attı. Eylemde, son dönemde iş kazalarında hayatını kaybeden gençlerin isimleri anıldı ve ailelerin acısına ortak olundu. Polis, grubun bakanlık binasına yaklaşmasını engellerken, oturma eylemi ve basın açıklamasıyla protesto sürdürüldü.

MESEM projesi, meslek liselilerin beceri eğitimini iş yerlerinde almasını amaçlıyor ancak uygulamada çocuk emeğinin sömürüsüne dönüştüğü iddia ediliyor. Eylemciler, projenin 1 milyonun üzerinde öğrenciyi etkilediğini ve bu öğrencilerin çoğunun ağır işlerde çalıştırıldığını belirtiyor. Özellikle 14-18 yaş arası gençlerin maruz kaldığı kazalar, istatistiklerle desteklenen bir sorun olarak gündeme taşınıyor.

Konuşmalarda, hükümetin çocuk işçiliğiyle mücadele yerine teşvik eden politikalar izlediği eleştirisi yapıldı. Eğitim sendikaları, projenin ILO sözleşmelerine aykırı olduğunu savunarak, uluslararası standartlara uyulmasını istedi. Ayrıca, iş yerlerindeki denetimlerin artırılması ve sorumluların cezalandırılması talebi yineleniyor.

Protesto sırasında duygusal anlar yaşandı. Ailelerden bazıları da eyleme katılarak, kaybedilen çocuklarının fotoğraflarını taşıdı. Bu görüntüler, toplumda geniş yankı uyandırırken, çocuk ölümlerinin önlenmesi için acil önlem çağrıları yükseldi.

MESEM tartışmaları, sadece eğitim değil, aynı zamanda emek ve çocuk hakları bağlamında ele alınıyor. Eylemciler, projenin yeniden yapılandırılması yerine tamamen kaldırılmasını ve çocukların okula odaklanmasını savunuyor. Bu talep, genç neslin geleceğinin korunması açısından kritik görülüyor.

Son dönemde artan iş kazaları, özellikle inşaat, metal ve tarım sektörlerinde yoğunlaşıyor. Protestocular, bu kazaların çoğunun MESEM öğrencilerini etkilediğini belirterek, sistemin acilen durdurulmasını istedi. Eğitim-İş ve diğer sendikalar, konuyu Meclis gündemine taşımak için girişimlerde bulunacaklarını açıkladı.

Eylem, polis müdahalesine rağmen kararlılıkla sürdü ve basın açıklamasıyla sona erdi. Grup, çocuk ölümlerinin durdurulması için mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. Bu protesto, MESEM projesinin yarattığı sorunlara dikkat çekerken, çocuk hakları savunucularının sesini daha da güçlendirdi.

Çocuk işçilerin güvenliği, toplumun ortak sorumluluğu olarak görülürken, benzer eylemlerin önümüzdeki günlerde devam etmesi bekleniyor. Aileler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, kalıcı çözüm için baskıyı artırıyor.

Sonuç olarak, MEB önündeki MESEM protestosu, çocuk ölümlerine karşı duyulan isyanı ortaya koydu. "Yeni bir güne çocuk ölümü haberiyle uyanmama" çağrısı, geniş kesimlerde destek bulurken, projenin geleceği tartışmalı hale geldi. Çocukların eğitimi ve güvenliği için atılacak adımlar, yakından izleniyor. Toplum, bu acıların son bulmasını bekliyor.