Türkiye'de eğitim kurumlarında zaman zaman yaşanan disiplin tartışmaları, velilerin ve kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Özellikle okullarda öğrenci-öğretmen ilişkileri, hassas bir denge üzerine kurulu. Son dönemde sosyal medyada hızla yayılan görüntüler, bu dengelerin ne kadar kolay bozulabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Bursa'nın İnegöl ilçesinde bulunan bir ortaokulda, bayrak töreni sırasında yaşanan bir olay, herkesin tepkisini topladı. Okul bahçesinde öğrenciler sıra halinde dururken, iddiaya göre bir disiplin sorunu nedeniyle bir öğrenci müdür tarafından yanına çağrıldı. Bu tür rutin törenler, okulların günlük işleyişinin önemli bir parçası olsa da, bazen beklenmedik gelişmelere sahne olabiliyor.
Olayın detayları incelendiğinde, vekaleten müdürlük görevini yürüten bir sosyal bilgiler öğretmeninin介入 ettiği görülüyor. Öğrencilerin tören sırasındaki düzenini sağlamak amacıyla yapılan müdahaleler, bazen sınırları aşabiliyor. Bu olayda da, cep telefonuyla kaydedilen görüntüler, olayın boyutunu ortaya koydu ve geniş kitlelere ulaştı.
Aileler için çocuklarını emanet ettikleri eğitim kurumlarında güven ortamının sağlanması en büyük öncelik. Ancak yaşanan benzer vakalar, velilerde endişe yaratıyor. Özellikle küçük yaş grubundaki öğrenciler söz konusu olduğunda, müdahalelerin pedagogik sınırlar içinde kalması bekleniyor.
12 Aralık tarihinde Ömer Osman Çağlayan Ortaokulu'nda meydana gelen olayda, 11 yaşındaki 6. sınıf öğrencisi Muhammed Emin K., sıra düzenini bozduğu iddiasıyla vekaleten okul müdürlüğü yapan Sosyal Bilgiler Öğretmeni Mustafa Ç. tarafından yanına çağrıldı. Mustafa Ç., öğrencinin yakasından tutarak ittirdi ve Muhammed Emin K. geriye doğru savrulup yere düştü. Bu anlar, bir cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Olayın ardından aile, durumu yetkililere bildirerek şikayette bulundu. Şikayet üzerine hem idari hem de adli süreç başlatıldı. Mustafa Ç.'nin vekaleten yürüttüğü müdürlük görevinden alındığı, ancak Alanyurt Ortaokulu'ndaki öğretmenlik pozisyonuna geri döndüğü belirtildi.
Küçük Muhammed Emin K., yaşadığı travmayı şu sözlerle dile getirdi: "O beni durduk yere dövdü. Kafa attı, fırlattı. 'Seni buraya gömerim, herkes burada ahlakını bilecek' dedi. Çocuğa el hareketi yaptım zannetti. Okula gitmeyeceğim. O beni dövecek, ben kendimi savunamayacağım, sonra disiplin cezası verecek, tutanak tutacak. Ben gitmem okula."
Baba Nihat K. (49 yaşında) ise olayı öğrenince büyük şok yaşadığını anlattı: "Cuma günü işten geldim eve. Hanım bana 'Muhammed’i dövmüşler' dedi. Ben çocuklar arasında olmuş sandım. Sonra 'Okul müdürü dövmüş' dedi. 'Öğretmendir, kızmıştır' dedim. Daha sonra video geldi. Videoya bakınca aklım başımdan gitti. Ringde boksör bunu yapamaz. 11 yaşındaki çocuğumu kaldırmış, vurmuş. Kafası taşa gelse ne olacak? Ben çocuğumu öğretmenlere emanet ediyorum. Adı üstünde öğretmen."
Nihat K., çocuğunun psikolojisinin ciddi şekilde etkilendiğini vurguladı: "Adam kastetmiş. 4 gündür çocuğu bırakıp işe gidemiyorum. Ağlıyor, beni dövecekler diye. Çocuğun psikolojisi bozuldu. Benim 5 tane çocuğum var, işe gitmesem ne yapacağım. Çocuğumu doktora götüreceğim psikoloji düzelsin diye. Derslerinden de geri kalacak. Bugün bana, yarın sizin çocuğunuza. Okul dediğin çocukları eğitir. Nasıl olacak bu iş?"
Ailenin kararlı tutumuyla olay mahkemeye taşındı. Baba Nihat K., "Böyle insanlar olduğu müddetçe eğitim olmaz. Ben bu işin peşini bırakmıyorum. Mahkemeye gittim. Gereken her yere başvurdum" diyerek sürecin takipçisi olacağını ifade etti.
Bu tür olaylar, eğitim sisteminde şiddet içermeyen disiplin yöntemlerinin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Yetkililerin başlattığı inceleme, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması açısından kritik. Kamuoyu, benzer vakaların tekrarlanmaması için daha etkili önlemler bekliyor.





