İstanbul'un boğaz kıyısındaki sakin semt Beykoz, son ayların siyasi çalkantılarından nasibini alırken, bugün adeta bir depremle sarsıldı. Partiler arası geçişler, sadece bireysel kararlar olmaktan çıkıp, ittifak dengelerini altüst eden bir oyuna dönüşüyor. Bu hamle, muhalefetin zayıflayan kalesinde yeni bir gedik açarken, iktidar cephesinde zafer naraları yükseltiyor. Peki, bu ani değişimlerin arkasında yatan hesaplar neler ve Beykoz'un geleceği nasıl şekillenecek? Kamuoyu, nefesini tutmuş bu soruları beklerken, Haliç'in ışıltılı salonlarında bir tören, tüm tartışmaları alevlendirdi.

Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AKP Teşkilat Akademisi Kapanış Programı, sıradan bir etkinlik olmaktan çıkıp tarihi bir ana sahne oldu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sahnede alkışlar arasında konuşurken, gözler yeni katılımlara çevrildi. Erdoğan, "Bugün Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel'in ve belediye meclis üyemizin AK Parti ailesine katılmasının sevincini yaşıyoruz" diyerek programı renklendirdi. Bu sözler, sadece bir duyuru değildi; CHP'den kopan bir ismin iktidara uzanan elini simgeliyordu. Erdoğan, Gürzel'in yanı sıra toplam 9 yeni ismin partiye katıldığını vurguladı – Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun da aralarında bulunduğu bu liste, CHP'nin son dönemdeki erozyonunu gözler önüne seriyordu. Önceki gün MKYK toplantısında Konya Seydişehir ve Emirgazi belediye başkanlarına rozet takan Erdoğan, bugünkü törende de gelenekleri sürdürdü ve Gürzel'in rozetini bizzat taktı. Bu an, kameralara yansıyan görüntülerle sosyal medyada anında yayıldı; Erdoğan'ın elinde rozet, Gürzel'in omzunda yeni bir başlangıç.

Özlem Vural Gürzel, CHP'den istifasının üzerinden henüz dört gün geçmişken, bu törene damga vurdu. 9 Eylül'de sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, istifasını duyuran Gürzel, gerekçelerini çarpıcı bir dille sıralamıştı: Tutuklu Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ve CHP Meclis Grubu'ndaki bazı üyelerin, "kişisel hırslarını yerine getiremediği için" kendisine hakaretler ve cinsiyetçi söylemler yönelttiğini iddia etmişti. Bu sözler, CHP içindeki gerilimleri su yüzüne çıkarmış, Gürzel'i "mağdur" konumuna yerleştirmişti. İstifanın hemen ardından, CHP'li Beykoz Belediye Meclis üyeleri Uğur Gökdemir ve Murat Uzun da partilerinden ayrılmıştı. Gürzel, 10 Mart 2025'te, Köseler'in gözaltına alınmasından sonra yapılan meclis oylamasında, 31 üyeden 18 oy alarak başkan vekilliğine seçilmişti – rakibi Sadullah Hasanoğlu ise 13 oyla geride kalmıştı. Bu seçim, o dönem CHP'nin Beykoz'daki üstünlüğünü simgelese de, bugün tam tersi bir tabloyu yansıtıyor. Gürzel'in AKP'ye geçişi, Beykoz Belediyesi'ni resmen iktidar kontrolüne açan bir kapı olarak görülüyor.

Törendeki konuşması, Gürzel'in duygusal bir veda ve yeni bir başlangıç karışımıydı. "Artık yeni ailem, beni kucakladığınız için çok teşekkür ederim" diyerek AKP teşkilatına seslenen Gürzel, Erdoğan'a özel bir minnettarlık ifade etti: "Bu büyük aileye katılımımı onaylayan değerli Cumhurbaşkanımıza takdirleri için çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra Beykoz'a gelecek hizmetleri, kendisinin göstereceği desteği heves ve heyecanla bekliyorum. Bunu Beykozlu ailem de bekliyor biliyorum. Bundan sonra hizmette inşallah sınırımız olmayacak." Bu sözler, sadece kişisel bir bağlılık beyanı değil; Erdoğan'ın liderliğine atıfla, Beykoz'a vaat edilen "büyük projeler"i ima ediyordu. Erdoğan ise konuşmasında, "Bu kardeşlerimizle omuz omuza verecek, Fetret Devri'nin İstanbul'u daha fazla yıpratmasına izin vermeyeceğiz" diyerek, CHP yönetimini eleştirdi – bu ifade, Beykoz'daki belirsizliğin sonuna işaret ediyordu. Tören, alkışlar ve flaşlar arasında sona erse de, yankıları Ankara'dan İstanbul'a kadar uzandı.

Bu geçiş, CHP'de dalga dalga yayıldı. Aydın'daki Özlem Çerçioğlu'nun Ağustos ayında CHP'den istifa edip AKP'ye katılması, zaten muhalefette şok etkisi yaratmıştı – o olay, CHP'nin Ege kalesinde bir gedik açmış, parti içi hesaplaşmaları tetiklemişti. Şimdi, "ikinci Özlem" olarak anılan Gürzel'in hamlesi, İstanbul'un muhafazakar semtlerinde benzer bir domino etkisini başlatabilir. Beykoz, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP'nin Köseler'le kazandığı bir zaferdi; ancak Köseler'in Mart 2025'te yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanması, belediyeyi vekil yönetimine bırakmıştı. Gürzel'in vekilliği sırasında, CHP grubuyla yaşadığı gerilimler, istifayı kaçınılmaz kılmıştı. AKP Beykoz İlçe Başkanı Özkan Ayduğan, 10 Eylül'de CHP'den istifa eden bağımsız meclis üyesi Nevzat Cebeci'nin partiye katıldığını duyurmuştu – bu, Gürzel'in geçişinin öncüsü gibiydi. Toplamda, Beykoz'da CHP'den kopan en az üç meclis üyesinin AKP'ye kayması, belediye meclisindeki dengeleri değiştirebilir; iktidar, kayyum veya erken seçim kozunu elinde tutuyor.

Sosyal medyada ve siyasi kulislerde fırtına koptu. X platformunda (eski Twitter), #ÖzlemVuralGürzel ve #AKPyeGeçiş etiketleri hızla trend oldu. Bianet'in paylaşımı, "Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel AKP’ye katılacak" başlığıyla CNN Türk'ün haberini aktarırken, binlerce görüntülenme aldı. Haber Filesi'nin videosu ise, "CHP'Lİ BEYKOZ BELEDİYESİ AKP'YE GEÇİYOR!" sloganıyla yayıldı – Erdoğan'ın rozet takma anını GIF'lere dönüştüren kullanıcılar, "İkinci Özlem darbesi" diye yorumladı. Muhalif kesimden gelen tepkiler sert: "CHP'nin erimesi hızlandı, Erdoğan'ın rozet fabrikası çalışıyor" diyenler çoğunlukta. AKP yanlıları ise, "Beykoz halkı hizmet bekliyor, doğru adres burası" diye savundu. Gazeteci İsmail Saymaz'ın X paylaşımı, geçişi "Erdoğan'ın cumartesi rozet takacağı" diye duyurarak, olayı önceden haber vermişti. Bu tartışmalar, CHP'nin iç denetim eksikliğini ve yerel yönetimlerdeki yolsuzluk iddialarını yeniden gündeme taşıdı – Köseler'in davası, Gürzel'in mağduriyet naratifini güçlendirdi.

Tandoğan'da Demokrasi Fırtınası: CHP'nin Tarihi Gövdelerini Gösterisi Ülkeyi Sarsıyor!
Tandoğan'da Demokrasi Fırtınası: CHP'nin Tarihi Gövdelerini Gösterisi Ülkeyi Sarsıyor!
İçeriği Görüntüle

Beykoz'un geçmişine baktığımızda, semt yıllardır siyasi bir savaş alanı. 1990'larda ANAP ve DYP'nin elinde olan ilçe, 2000'lerde AKP'nin yükselişiyle muhafazakar bir profil kazandı. 2019 yerel seçimlerinde CHP'nin sürpriz zaferi, Köseler'in karizmasıyla gelmişti; ancak 2025 tutuklaması, belediyeyi krize soktu. Gürzel'in vekilliği, CHP'nin İstanbul stratejisini kurtarmak için atılmış bir adımdı – ama cinsiyetçi saldırılar ve grup içi çatışmalar, onu iktidara itti. Bu geçiş, CHP'nin kadın kollarında bile yankı buldu; parti, "İç temizlik" vaadiyle sessiz kalmaya çalışıyor, ama tabanda öfke birikiyor. Öte yandan, Erdoğan'ın "Fetret Devri" benzetmesi, Beykoz'u "kurtarma operasyonu" olarak framedi – altyapı projeleri, yeşil alanlar ve boğaz kıyısı yatırımları, AKP'nin vaat listesinde başı çekiyor.

Geleceğe dair senaryolar ise belirsiz ve heyecan verici. Eğer Gürzel'in geçişi meclis çoğunluğunu sağlarsa, Beykoz'da erken seçim gündeme gelebilir; AKP, Köseler'in boşluğunu doldurup ilçeyi kalıcı ele geçirebilir. Bu, CHP'nin İstanbul genelindeki oy oranını yüzde 2-3 düşürebilir – özellikle kadın seçmenlerde. CHP Genel Merkezi, disiplin soruşturması açsa da, Gürzel'in "mağdur" imajı, davayı lehte çevirebilir. Erdoğan'ın dokuz katılımı, AKP'nin teşkilatını şişirirken, muhalefet için uyarı: Yerel yönetimlerdeki çatlaklar, ulusal arenaya sıçrayabilir. Uzmanlar, 2026 yerel seçimlerinde benzer geçişlerin artacağını öngörüyor – enflasyon ve yolsuzluk iddiaları, partileri eritiyor. Beykoz halkı ise karışık: Bazıları "Hizmet gelsin de nereden gelirse" derken, diğerleri "Satılmışlık" diye veryansın ediyor. Bu tören, sadece bir rozet takma değil; Türkiye siyasetinin dönüm noktalarından biri.

Haliç'teki alkışlar dinerken, Beykoz'un sokaklarında fısıltılar yükseliyor. Gürzel'in heyecanı, Erdoğan'ın memnuniyeti, CHP'nin şaşkınlığı – hepsi bir potada eriyor. Bu geçiş, ya AKP'nin zaferini pekiştirecek ya da muhalefetin toparlanma kıvılcımını yakacak. Kamuoyu, Beykoz'un sonraki hamlesini ve İstanbul'un siyasi haritasının yeniden çizilmesini bekliyor. Fırtına yeni başlıyor; rüzgarlar nereye esecek, göreceğiz.