Türkiye siyasetinde son birkaç yıldır gözlenen değişimi, TELE1 TV’nin 15 Ekim 2025 tarihli canlı yayınında Onur Alp Yılmaz ve konuklar en güncel verilerle detaylandırıyor. Ana gündemi şekillendiren tartışma, CHP’nin yalnızca büyükşehirlere hitap eden politikalarıyla kırsalda neden başarı sağlayamadığı, AK Parti’nin ise kırsal nüfus üzerindeki örgütlenme ve sosyal yardım stratejileriyle oylarını nasıl koruduğu üzerine kurulu.

Yayın, Mansur Yavaş’ın siyasi geleceği ve CHP’nin seçim stratejisi hakkında çarpıcı iddialarla başlıyor. Emin Şirin’in, “Göreceksiniz, öyle olacak” şeklindeki net uyarısıyla ve Özgür Özel’in “iki güçlü aday” vurgusuyla, muhalefetin baskı altında olduğunu anlatıyor. Programın moderatörü, İmamoğlu’nun seçimlere dahil edilmemesiyle ilgili Erdoğan’a yönelik eleştirileri sıralarken, Mansur Yavaş’ın da aynı gerekçelerle bir operasyona maruz kaldığı görüşünü paylaşıyor. Onur Alp Yılmaz, “2017’de toplum tek adam yönetimini benimsedi, şimdi her şeye bir kişinin karar verdiği bir rejim içinde yaşıyoruz” diyerek Türkiye’deki siyasal rejimin dönüşümünü vurguluyor.

DEM Parti'den Bahçeli'ye Teşekkür: Demirtaş Tahliyesi Çağrısı ve Yeni Gelişmeler
DEM Parti'den Bahçeli'ye Teşekkür: Demirtaş Tahliyesi Çağrısı ve Yeni Gelişmeler
İçeriği Görüntüle

Programın devamında, CHP’nin sistem dışına itilmesi ve hukukun, kurumların etkisinin giderek azaldığı bir ortamda, partinin nasıl direnç oluşturabileceği tartışılıyor. Yılmaz, mevcut gölge kabine uygulamasına değinip “Sayın Özgür Özel cumhurbaşkanı adayı değil ama gölge kabinesi var. Bu kabine topluma prestij kazandırmalı, toplumsal kutuplaşma dönemlerinde güvenilir isimlerle halka ulaşmalı” diyor.

AK Parti’nin kırsaldaki başarısının ardındaki esas faktörlerin detayları titizlikle irdeleniyor. Yılmaz, “AK Parti’nin örgütlenme modeli, özellikle kadınlar ve ev hanımları üzerinden kurulan sosyal yardımlar ağını içeriyor” diyerek, bu modelin kırsal seçmen üzerinde ne kadar etkili olduğunu istatistiklerle anlatıyor. Programda vurgulanan bir diğer çarpıcı rakam, kent nüfusunda Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasındaki oy farkının %2 olduğu, buna karşın kırsalda Erdoğan’ın %65 oy oranıyla 30 puanlık fark yakaladığı. Bu farkın nedenleri, kırsaldaki seçmen davranışına ve AK Parti’nin sosyal destek stratejilerine bağlanıyor.

Yılmaz’ın değerlendirmesinde dikkat çeken bir başka detay ise; kırsalda yaşayan yurttaşların “anlık düşünmesi” ve “günü kurtarma derdinde” olmasıyla, AK Parti’ye duyulan minnet ekonomisinin temellerinin analiz edilmesi. AK Parti’nin ekonomi politikasının, vergi yükünü oy vermeyen orta sınıfın sırtına yıkıp, kırsaldaki yoksul seçmeni finanse etme modeline dayandığı, krizlerin büyükşehir ve kırsal arasında adil dağılmadığı vurgulanıyor. Programdaki tartışmada, Türkiye’de “birbirini hiç duymayan iki %40’lık kutup” olduğu ve arada kalan %20’lik kararsızlar kitlesinin yönetebilirlik algısı üzerinden karar verdiği, kapsamlı bir şekilde izleyiciyle paylaşılıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu dönemi “herkes için CHP” sloganının da eleştirildiği yayında, “bir parti herkes için olamaz, özellikle %20’lik hedef kitlenizi somut biçimde belirleyip refleksler geliştirmelisiniz” görüşü öne çıkıyor. Son olarak, terörsüz Türkiye Komisyonu’nda yaşanan tartışmalara yer veriliyor; Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’la ilgili “kurucu önder” ifadesi ve Fatih Erbakan’ın “Bahçeli gitsin görüşsün” şeklindeki çıkışlarıyla bu komisyonun Türkiye’de yarattığı geniş etki masaya yatırılıyor.

Sonuç olarak, TELE1 TV’nin bu yayınında CHP’ye yapılmış uyarılar, AK Parti’nin kırsal stratejileri ve Türkiye’deki siyasal kutuplaşmanın mekanizma ve aktörleri, uzmanların özgün analizleriyle ve konuşmalarındaki ayrıntılarıyla dinleyicilere sunuluyor. Her paragrafta merak uyandıran detaylar ve toplumsal gerçeklerle dolu bir haber makalesi, hem siyaset gündemini hem de seçmen davranışını derinlemesine anlamak isteyen herkes için eşsiz bir kaynak oluşturuyor.