Afyonkarahisar'da boşanma davası sonrasında yaşanan olay, kadın cinayetleri ve aile içi çatışmalar toplumsal krizlerin bir kez daha gözler önünde serdi. MT isimli erkek, eski eşi Kübra Türkan ile tartışmaya başlayarak yanında bulundurduğu tabanca ile eski eşine, kayınvalidesi Elvida Karadeniz ve baldızına ateş açtı. Saldırganın ayrıca eski bacanağı R.Ç.'yi de tabanca kabzasıyla yaralaması, olay vahametini artırdı.
Yaralılar çevre hastanelerine kaldırıldı ancak ağır yaralanan Kübra Türkan ile annesi Elvida Karadeniz tüm müdahalelere rağmen anılarını kaybetti. Bu trajik olay, Türkiye'deki kadın cinayetlerinin giderek artan dramatik ve önlenemeyen boyutuna dikkat çekti.
Son 5 yıl içerisinde kadın cinayetleri konusunda toplumsal olarak sürekli artarken ve yasal düzenlemelerde değişikliklerin yapılmasına rağmen vakanın istenilen oranda azalması sağlanamadı. Kadın haklarının savunucuları ve sivil toplumlar, etkili önlemlerin toplanması ve caydırıcı birimin devreye alınması için çağrılarını sürdürüyor.
Afyonkarahisar'da yaşanan olayda olduğu gibi, boşanma süreci ve aile içi şiddet olayları dönemler olarak ön planda ortaya çıkıyor. Bu tür ürünlerin bollaşması için kapsamlı sosyal destek sonuçları, bunların etkili sonuçları ve bilinçlendirme kampanyalarının elde edilmesi elzem hale geliyor.
Kadın cinayetleri engellenemiyor! Neredeyse her gün bir kadın erkek eğitiminin kurbanı oluyor ve bu durum, kamuoyunda daha çok hareket geçirmeyi zorunlu kılıyor. Afyonkarahisar örneği, bu alarmın ne kadar ciddi bir durum olduğu biçimini ortaya koyuyor. Saldırgan MT ise polis ekiplerince depolanan adli süreç başlatılmıştır.
Bu trajik vaka, kadınlara yönelik katliamların önlenmesi için toplumsal tüm kesimlerin ortak seferberliğine ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha hatırlatıyor. İlgili yapısal ve yapısal süreçlerin işleyişi, bu tür yöneticilerin tekrar yaşanmaması için kritik oyuncuların sahibidir.
Boşanma sürecindeki kadınların yanında olunmalı, güvenlikleri sağlanmalı ve durumların acilen önüne geçilmelidir. Kadın cinayetleri ve aile içi şiddetle mücadelede kararlılık sürdürülmelidir.