Kocaeli'nin endüstriyel kalbi Dilovası ilçesinde, sıradan bir iş gününü kana bulayan korkunç bir felaket yaşandı. Mimar Sinan Mahallesi'ndeki Mimar Sinan Caddesi üzerinde faaliyet gösteren bir parfüm imalat ve depolama tesisinde, henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı alevler yükseldi. Saatler sabah 09.00'ü gösterirken başlayan yangın, saniyeler içinde tüm tesisi sararak işçileri dehşete düşürdü. Bu trajik olay, sadece bir fabrikanın değil, onlarca ailenin geleceğini kararttı ve bölge halkını yasa boğdu.
Olayın ilk anları, adeta bir kabus gibiydi. Depoda çalışan işçiler, rutin vardiya hazırlıkları sırasında ani bir patlama veya kıvılcımla tetiklenen yangını fark etti. Parfümlerin yanıcı maddeleri, alevlerin hızla yayılmasına zemin hazırladı. Yoğun duman ve zehirli gazlar, çıkış yollarını tıkarken, içeridekiler panik içinde kurtuluş arayışına girdi. Komşu iş yerlerinden yükselen çığlıklar, 112 Acil Çağrı Merkezi'ni alarma geçirdi. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen ilk ekipler, alevlerin depoyu tamamen kuşattığını gördü. Yangının şiddeti o kadar büyüktü ki, yakındaki binalara bile sıçrama riski taşıyordu; bu da müdahaleyi daha da zorlaştırdı.
Yangın söndürme çalışmaları, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı'na bağlı onlarca araç ve yüzlerce personelin seferber olmasıyla başladı. Ekipler, su ve köpükle alevleri bastırmaya çalışırken, aynı zamanda mahsur kalanları kurtarma operasyonuna odaklandı. Saatlerce süren mücadele, öğle saatlerine doğru yangını kontrol altına aldı. Ancak zafer, acı bir bedelle geldi. Deponun iç kısımlarında yapılan arama tarama faaliyetleri sırasında, 6 işçinin cansız bedeni bulundu. Bu kişiler, muhtemelen yangının ilk anlarında kaçış sırasında dumandan boğularak veya alevlerin etkisiyle hayatını kaybetmişti. Bir başka işçi ise ağır yaralı olarak kurtarıldı ve en yakın hastaneye kaldırıldı. Yaralının durumu, acil müdahalelere rağmen kritik seviyede; doktorlar, solunum yollarındaki hasar nedeniyle umutlu konuşmuyor.
Bu feci olay, Kocaeli Valisi İlhami Aktaş'ın açıklamasıyla resmiyet kazandı. Vali Aktaş, yangının tamamen söndürüldüğünü duyururken, can kaybının boyutunu da netleştirdi. Dilovası'nda meydana gelen yangın söndürülmüştür. Olayda maalesef 6 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir, diye konuştu. Aktaş, ayrıca yaralıya acil şifalar dileyerek, Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bu tür faciaların bir daha yaşanmaması için gerekli tüm tedbirler alınacak, ifadelerini kullandı. Vali'nin sözleri, hem teselli hem de bir uyarı niteliğindeydi; zira Dilovası gibi sanayi bölgelerinde yangın riskleri, yıllardır tartışılan bir sorun.
Yangının çıkış nedeni hâlâ bir muamma. İlk incelemeler, elektrik arızası, kimyasal maddelerin yanlış depolanması veya bir ihmal zincirini işaret ediyor. Parfüm üretim tesisleri, uçucu solventler ve alkol bazlı bileşenler nedeniyle yüksek risk grubunda yer alıyor. Uzmanlar, bu tür ortamlarda yangın söndürme sistemlerinin zorunlu olduğunu vurguluyor, ancak depoda böyle bir altyapının olup olmadığı henüz doğrulanmadı. Polis ve savcılık ekipleri, olay yeri incelemesine başladı; kamera kayıtları, tanık ifadeleri ve teknik raporlar, gerçeğin peşinde. Bu süreçte, fabrikanın sahipleri ifadeye çağrıldı ve tesisin ruhsatı mercek altına alındı. Eğer ihmaller tespit edilirse, büyük bir soruşturma dalgası bekleniyor.
Dilovası, Kocaeli'nin en yoğun sanayi kümelenmelerinden biri olarak biliniyor. Burada yüzlerce fabrika, binlerce işçiye ekmek kapısı sağlıyor. Ancak bu olay, iş güvenliği standartlarının ne kadar hayati olduğunu bir kez daha hatırlattı. Geçmiş yıllarda benzer yangınlar, hep aynı soruları gündeme getirmişti: Depolarda acil çıkışlar yeterli mi? Kimyasal maddeler nasıl etiketleniyor? Eğitimler ne sıklıkta veriliyor? Sendikalar ve işçi dernekleri, hemen harekete geçti. Bir sendika yetkilisi, Bu sadece bir yangın değil, sistematik ihmallerin sonucudur. Hükümetten acil denetim sözü istiyoruz, derken, mahalle sakinleri de korku içinde. Yangının dumanı, hâlâ havada asılıyken, çocuklar okula gitmekten çekiniyor; ebeveynler, "Ya sırası bize gelirse?" diye fısıldaşıyor.
Ailelerin acısı, tarif edilemez. Hayatını kaybeden 6 işçinin kimlikleri, otopsi ve DNA testleri tamamlandıktan sonra açıklanacak. Ancak erken saatlerdeki haberler, aralarında 20'li yaşlarında gençlerin de olduğunu ortaya koydu. Bir aile yakını, gözyaşları içinde, Oğlum sabah 'Dikkat et kendine' demiştim. Şimdi cenazesini bekliyorum, diye haykırdı. Yaralı işçinin ailesi ise hastane koridorunda dua ediyor. Bu trajedi, sadece sayılarla ölçülemez; arkasında yıkılmış hayaller, yarım kalmış umutlar var. Toplum olarak, bu tür facialardan ders çıkarmak zorundayız – yoksa yarın başka bir Dilovası'nda aynı gözyaşları akacak.
Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, yangınla ilgili herhangi bir sabotaj şüphesini reddetti ancak tüm ihtimalleri değerlendiriyor. Çevre uzmanları, yangın sonrası toksik kalıntıların toprağa sızma riskine dikkat çekti; ölçümler başladı. Yerel yönetimler, bölgeye psikolojik destek ekipleri gönderdi. Bu arada, ulusal medya da olayı manşetlere taşıdı, kamuoyunda iş güvenliği tartışmaları alevlendi. Hükümet, benzer tesisler için yeni yönetmelikler getireceğini ima etti, ama asıl mesele uygulama.
Sonuç olarak, bu yangın bir uyarı çanı gibi çalıyor. Parfüm deposundaki alevler söndü, ama yaralar derin. 6 canın acısı, hepimizin vicdanında yanmaya devam edecek. Yetkililerden beklentimiz, hızlı adalet ve önleyici tedbirler. Dilovası'nın tozlu caddelerinde, bugün yas var; yarın ise umut için mücadele. Bu facialar, sadece istatistik değil, insan hikayeleri. Unutmayalım, her işçi birer kahraman – onları korumak, hepimizin görevi.





