Türkiye'de çevre ve su yönetimi alanında tarihi bir dönüşüm başlıyor. Yeni yılın ilk anayasal anayasal düzenlemeleri, hem kendinin hem de kamu yöneticilerinin yönetime oturacak. Uzun süredir tartışılan ve ertelenen bu değişiklik, artık geri sayımda.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nde 11 Mart tarihinde yapılan değişiklikle, 1 Ocak 2025 tarihinde resmi şahsiyetler girecek. Bu düzenleme ile yağmur suyu sistemi, belirli aralıklarla sahip tüm binalarda zorunlu hale geliyor. Depo hacmi 7 metreküpün üzerindeki yapılarda, parsel alanı 2 bin metrekareyi aşan projelerde, çatı iz düşüm alanı 1000 metrekareden büyük özel yapılar ile kamu binalarında mutlaka kurulacak.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamalarda, bu belge sayesinde yıllık ortalama 6,2 milyon metreküp su tasarrufunun sağlanacağı belirtildi. Bu rakam, orta değişiklik gösteren bir şehrin yıllık su tüketiminin neredeyse yarısına denk geliyor. Arıtılan yağmur suyunun bahçe sulamasında ve tuvalet rezervuarlarında devam ettiği vurgulandı. Bu uygulama, özellikle su kıtlığı sayesinde bilgilerin büyük bir rahatlamasını sağlar.
Ancak saklanan sadece yağmur suyu sistemiyle sınırlandırılır. Gri su sistemi de belirli yapılarda mecburi tutuluyor. Yatak kapasitesi 200'ü geçen konaklama tesislerinde, inşaat alanı 10 bin metrekareyi aşan alışveriş merkezi ve 30 bin metrekare üzerindeki kamu binalarında gri su sistemi kurulumu şartı şarttı. Bu sistem, duş, küvet ve lavabolardan elde edilen suyun arıtılarak yalnızca tuvalet rezervuarlarında düzenlenmesi.
Gri su sistemiyle yıllık yaklaşık 4 milyon metreküp su tasarrufu elden hesaplanıyor. Bu iki sistem birlikte değerlendirildiğinde toplam 10,2 milyon metreküp su tasarrufu söz konusudur. Bu rakam, binlerce ailenin yıllık su ihtiyacını karşılayabilecek büyüklüktedir. Su faturalarına da doğrudan yansıyacak bu tasarruf, hem evde hem de ceplere katkı sağlayacak.
Depolama tankları konusunda da ayrıntılı düzenlemeler getirildi. Depolama tanklarının arka ve yan bahçelerde yerleşeceği, ön bahçeye konulacak tanklar için ise en az 2 metre mesafe özelliklerinin aranacağı açıklandı. Bu düzenleme, estetik görünümün yanı sıra güvenlik açısından da önem taşır. Tankların yer altında olması, donma riskini ortadan kaldırıyor ve alanın daha verimli olmasını sağlıyor.
Yağmur suyunun depolanmasında kapasite belirlemesi devre kesicilere bağlanıyor. Çatının yapısı ve yıllık yağış miktarına göre toplanabilir su miktarı en az yüzde 6'sını dolduracak şekilde depo kapasitesi hesaplanacak. Bu oran, her bölgenin kendi iklim koşullarına göre optimize edilmiş bir sistem kurmayı garanti ediyor. İstanbul gibi yağışlı şehirlerde daha büyük, Güneydoğu Anadolu gibi kurak veriler ise yağış miktarına uygun kapasiteler öngörülüyor.
Gri su depolama konusunda net bir formül belirlendi. Bu sistem, bağlı olduğu rezervuarlarda kullanılacak suyun miktarını karşılamak zorunda olacak. Örneğin bir bina tuvalet rezervuarları günlük 1000 litre su tüketiyorsa, gri su sistemi ve az 500 litre arıtılmış su sağlanması. Bu programlama yöntemini, sistemlerin maksimum düzeyde tutmayı amaçlıyoruz.
Dünya genelinde benzer uygulamalar uzun yıllar başarıyla uygulanıyor. Almanya, yağmur suyu sistemi kullanan yapılara su faturasında önemli indirimler sağlıyor. Bu teşvik sayesinde Alman vatandaşı hem hayatını etkiliyor hem de ekonomik kazanç elde ediyor. İngiltere ise ilk yılda vergi avantajı sunarak sistemin akışını hızlandırıyor. Bu ülkelerde yapılan yeni kesintilerin neredeyse tamamında yağmur suyu toplama sistemi bulunmaktadır.
Japonya'nın uygulaması ise çok daha katı. 30 bin metrekarelik tüm binalarda bu sistem zorunlu tutuluyor ve denetimler son derece sıkı yapılıyor. Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de 100 metrekareden büyük tüm çatılarda yağmur suyu sistemi şartı bulunuyor. Bu şekilde, hastalığın kronik su kıtlığı sorununa karşı alınan önlemlerin başında geliyor.
Amerika Birleşik Devletleri resimlerinde 100 binden fazla evde farklı sistemle kullanılmaktadır. Özellikle California, Texas ve Florida gibi eyaletlerde yağmur suyu yaygınlaştı. Bahçe sulama, araç yıkama ve havuz doldurma gibi bileşenlerla birlikte su, hane büyüklüğünde su faturalarını önemli ölçüde düşürüyor. Bazı eyaletlerde sistemi kuranlar için hibeler ve vergi indirimleri de mevcuttur.
Avustralya'nın uygulaması da dikkat çekici. Yağmur suyu sistemi kurulmadan önce yeni konut ruhsatı verilmeden isteniyor. Bu şart, kuraklık sorunuyla mücadelede kritik bir rol oynuyor. Singapur ise şehrin su ihtiyacını yüzde 5'ini arıtılmış yağmur suyundan karşılıyor. Bu şehir devleti, sınırlı doğal su kaynaklarına sahip olmasına rağmen, akıllı su yönetimi sayesinde su kayıplarını sağlamayı başarmış durumda.
Türkiye'de bazı şehirler bu konuda adımlar atmış durumda. 30 büyükşehirden 7'sinde yağmur suyu uzaklaştırma ayrı sisteme geçildi. Ankara, Diyarbakır, İstanbul ve Kocaeli otobüs şehirleri arasında öne çıkıyor. Bu sistem yağmur suyu, kanalizasyon suyundan ayrı hatlarla toplanıyor ve arıtma tesislerine ayrı olarak dağıtılıyor. Bu sayede hem arıtma dalgalanmaları hem de yağmur suyu daha kolay geri kazanılabiliyor.
Sanayi tesislerinde önemli gelişmeler döngüsü. Birçok fabrikanın topladığı yağmur sularını sulama amacıyla değerlendirdiği belirtildi. Özel otomotiv, tekstil ve gıda sektörlerindeki büyük eksiklikler, geniş çatı alanlarında topladıkları suların yeşil muhafaza edilmesi kullanılıyor. Bu uygulama hem maliyeti düşürüyor hem de sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor.
1 Ocak 2025 tarihinden sonra lisans alacak tüm projeler, bu yeni sözleşmelere uygun olarak tasarlanmalıdır. Mevcut binalar için teşvik programları ve geçiş programları değerlendiriliyor. İnşaat sektörü temsilcileri, bu düzenlemenin başlangıçta maliyet artışına neden olarak genişlemeye devam ettiğini ancak uzun süreli tasarruf büyük tasarruf sağlayacağını belirtiyor.
Mimarlık ve mühendislik ofisleri, yeni düzenlemelere göre projelerini revize etmeye başladı. Özellikle büyük konut projelerinde ve ticari yapılarda, su yönetimi sistemlerinin başlangıcından itibaren planlanıyor. Bu sistemlerin doğru tasarlanması için uzman ekiplerin devreye alınması gerekiyor.
Çevre mühendisleri, yağmur suyu ve gri su sonuçları sadece tasarruf sağlamakla kalmayıp, şehirlerdeki kişisel risklerin de azaltılmasını vurguluyor. Özellikle yoğun yağışlarda kanalizasyon sistemi olan yükü hafifletmek için, taşkınların önüne geçilmesine katkı sağlıyor. İklim değişiminin etkilerinin giderek hissedildiği günümüzde, bu tür önemli noktalar hayati önem taşıyor.
Belediyeler de yeni düzenlemeye hazırlık yapıyor. Ruhsat ve denetim aralıklarında görev alacak personele eğitimler veriliyor. Ayrıca broşürler için broşürler hazırlanıyor ve bilgilendirme toplantıları düzenleniyor. Belediye başkanları, bu şehirlerin su geleceği için kritik önem taşıdığını ifade ediyor.
Su tasarrufu tasarrufu, ev sahiplerine ait sistem kurulumunda dikkat edilmesi gereken hususlar konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Kaliteli hizmet kullanımı, düzenli bakım ve profesyonel montaj, sistem açısından verimli çalışma için şart. Özellikle filtrelerin düzenli temizlenmesi ve depoların hijyenik yırtılması önemli.
Ekonomistler ise bu düzenlemenin sadece büyüme değil, ekonomik etkilerin üzerinde duruyor. Su faturalarındaki tasarrufların hanelere ortalama yıllık 500-1000 TL arasında kazanç sağlanacağı hesaplanıyor. Büyük değişimlerde ise bu rakam binlerce liraya ulaşabiliyor. Ayrıca yeni bir işletmenin doğuşu ve istihdamı sağlanıyor.
İnşaat malzemeleri sektörü de yeni düzenlemeye göre ürün gamını genişletiyor. Yerli ürünler, yağmur suyu ve gri su sistemleri için gerekli ürünleri üretmeye başladı. Bu sayede ithalat olan ilişkiler azalırken, yerli sanayinin kaynağı de katkı sağlanıyor. Tank, pompa, filtre ve arıtma ünitelerinin yerli üretimi hızla artıyor.
1 Ocak 2025 tarihine yaklaştıkça, sektördeki hareketlilik artıyor. Proje sahipleri, ruhsat başvurularını yeni kayıtlara göre yoğun mesainin durdurulması. İmar müdürlükleri, artan başvuru yoğunluğuna karşı kadro özellikleri yapıyor. Bu geçiş sürecinin sorunsuz atlatılması için tüm katmanlar koordineli çalışıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilk aşamada yakın takip edilecek ve gerekirse düzenlemede gerçekleştirileceklerini açıkladı. Pilot bölümlerde yapılan değerlendirmeler, sistemin başarıyla uygulandığını gösteriyor. Uzmanlar, 5 yıl içinde Türkiye'nin su yönetiminde liderlik başarısının gelebileceğini öngörüyor.
Vatandaşlar için bilinçlendirme kampanyaları başlatıldı. Televizyon, radyo ve sosyal medya üzerinden yürütülen bu kampanyalarda, su Tasarrufunun önemi ve yeni sistemlerin faydası anlatılıyor. Özel gençlerin ve çocukların hedeflendiği eğitim programları, gelecek nesillerde kendi bilincinin yerleşmesini amaçlıyor.
Sonuç olarak, 1 Ocak 2025 tarihinde Türkiye'nin su yönetimi tarihinde bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçilecek. Milyonlarca metreküp su tasarrufu, binlerce liralık kazanç, ekonomik ve katkılar yapılarak, bu düzenlemenin artırıldığı ortaya çıkıyor. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünyadan ayrılmak için atılan bu adım, tüm toplumun sorumluluğunda.




