Siyasi gündem, muhalefet partilerindeki iç dinamikler ve geçmiş seçim süreçleriyle ilgili yeni tartışmalarla dolu bir dönem yaşıyor. Özellikle CHP'deki kurultay kararları ve liderlerin tutumları, kamuoyunda geniş yankı bulurken, deneyimli isimlerin değerlendirmeleri dikkat çekiyor.
Bu bağlamda, Prof. Dr. Bilge Yılmaz'ın son açıklamaları, siyasi tarihin kritik sayfalarını yeniden açıyor. 2023 seçimleri öncesinde İYİ Parti'ye katılan ve 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından partiden ayrılan Yılmaz, muhalefet cephesindeki gelişmelere ilişkin önemli tespitlerde bulundu. CHP kurultayına dair verilen son kararı değerlendirirken, bunu küçük bir taktik değişiklik olarak nitelendirdi ve muhalefete yönelik baskının farklı şekillerde süreceğini vurguladı.
Yılmaz, CHP'deki son yargı kararına ilişkin görüşlerini paylaşırken, bir çiçekle bahar gelmiyor diyerek temkinli bir yaklaşım sergiledi. Buradan olumlu sonuçlar çıkarmayı naiflik ve saflık olarak gören Yılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve genel olarak muhalefete yönelik baskının başka biçimlerde devam edeceğini ifade etti. Mutlak butlan konusunu kapatan bu kararı, küçük bir taktik değişiklik diye yorumlayan Yılmaz, baskı mekanizmalarının değişebileceğini ancak sona ermeyeceğini belirtti.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mutlak butlan tartışmaları sırasındaki tutumunu ele alan Yılmaz, bu konuda beni hiç şaşırtmadı diyerek net bir tavır ortaya koydu. Asıl şaşırtan unsurun CHP'li arkadaşlarının kendileri olduğunu söyleyen Yılmaz, 2023 seçimlerine giderken Kılıçdaroğlu'nu demokrat dede olarak yere göğe koyamayanların, son olayda onu kötü, açgözlü, doyumsuz, düşüncesiz bir insan olarak sunduklarını hatırlattı. Kemal Bey o zaman da öyleydi, şimdi de böyle diyen Yılmaz, tanıdığım Kemal Bey bu zaten açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı sürecine de değinen Yılmaz, masadan kalkma krizinin ardından İYİ Parti Başkanlık Divanı'nda bir oylama yapıldığını aktardı. O oylamada bir tek Rıdvan Uz ve ben hayır oyu vermiştik diyen Yılmaz, dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun adaylığına destek kararının oybirliğiyle değil oyçokluğuyla çıktığını vurguladı. Bu detay, 2023 seçimlerindeki ittifak dinamiklerini yeniden gündeme getiriyor.
Eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 2023 seçimlerindeki rolünü değerlendiren Yılmaz, Akşener'in seçimler konusunda art niyetli olduğunu düşünmediğini belirtti. Ancak o süreçte başarısız olduktan sonra çok ciddi hatalar yapıldığını düşünen Yılmaz, süreci yönetememesi ve seçimlerden başarısız çıkılmasının bir siyasetçi için başarısızlık olduğunu ifade etti. Meral Hanım da eminim kendi içinde muhakemesini yapmıştır diyen Yılmaz, Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun adaylığının açıklandığı 6 Mart akşamı verdiği fotoğrafın durumu zaten anlattığını hatırlattı.
Yılmaz, sonuçta Meral Hanım o mücadeleyi kaybetti diyerek devam etti ve kaybetmesinin nedeninin sadece hesap hataları olmadığını vurguladı. Cumhuriyet Halk Partisi ile İYİ Parti'nin arasındaki ilişkinin dengeli ve sağlıklı bir ilişki olmadığını belirten Yılmaz, bu dengesizliğin seçim sürecindeki başarısızlığın altında yatan önemli faktörlerden biri olduğunu dile getirdi.
Tüm bu açıklamalar, 2023 seçimlerinin perde arkasını ve muhalefet partileri arasındaki ilişkileri aydınlatırken, güncel siyasi tartışmalara yeni bir boyut katıyor. Yılmaz'ın görüşleri, hem CHP içindeki dinamikleri hem de ittifak stratejilerini yeniden değerlendirme fırsatı sunuyor.
Siyasi analizlerde sıkça vurgulandığı üzere, böyle açıklamalar muhalefetin geleceğini şekillendirebilecek unsurlar taşıyor. Özellikle kurultay kararları ve lider tutumları, partilerin iç uyumunu ve dış ittifaklarını doğrudan etkiliyor.
Yılmaz'ın bu röportajı, muhalefet cephesinde yaşanan gelişmeleri anlamak için önemli bir kaynak haline geliyor. Geçmiş hataların muhasebesi ve gelecek stratejileri, siyasi aktörlerin gündeminde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
Sonuç itibarıyla, Bilge Yılmaz'ın eleştirileri ve tespitleri, Türk siyasetinin karmaşık yapısını bir kez daha gözler önüne seriyor ve tartışmaları derinleştiriyor.





