Dünyanın gözü kulağı haftalardır süren gizli görüşmelerde ve kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklardaydı. Küresel ekonomiyi sarsacak, stratejik dengeleri yeniden kuracak devasa bir kararın arifesinde olunduğu hissediliyordu. Beklenen o kritik adım nihayet atıldı ve uluslararası arenada yeni bir dönem resmen başladı. Bu hamle, sadece bir mali destek değil, aynı zamanda çok büyük bir siyasi iradenin göstergesi olarak tarihe geçecek. Perde arkasında hazırlanan bu büyük planın hayata geçmesiyle birlikte, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı bir sürece girilmiş durumda.
Haftalardır süren belirsizlik, Brüksel hattından gelen resmi açıklamayla son buldu. Avrupa Birliği ülkeleri, uzun süredir üzerinde tartıştıkları devasa mali yardım paketi konusunda nihai mutabakata vardı. Zor durumdaki komşularına el uzatma kararı alan birlik üyeleri, bölgedeki istikrarın korunması adına daha önce görülmemiş bir finansal mekanizmayı devreye sokuyor. Bu adım, bölgedeki çatışma ortamının yarattığı yıkımı onarmak ve savunma hattını güçlendirmek için hayati bir önem taşıyor. Alınan bu karar, aynı zamanda kıtanın doğusunda devam eden direnişe verilen en somut desteklerden biri olarak nitelendiriliyor.
Mutabakatın detayları incelendiğinde, telaffuz edilen rakamın büyüklüğü dudak uçuklatıyor. Ukrayna’ya sağlanacak olan kredi paketinin toplam hacmi tam 90 milyar euro olarak belirlendi. Bu devasa bütçe, doğrudan bir hibe değil, uzun vadeli ve düşük faizli bir kredi olarak kurgulandı. Ekonomik çöküşün eşiğinde olan ve savunma sanayisini ayakta tutmaya çalışan bir ülke için bu miktar, adeta bir can suyu niteliği taşıyor. Paketin onaylanması süreci oldukça sancılı geçse de, üye ülkelerin ortak bir paydada buluşmasıyla birlikte finansal kalkanın önündeki engeller tamamen kalkmış oldu.
Finansman modelinin en dikkat çekici yanı ise bu paranın kaynağıyla ilgili kurgulanan dâhiyane yöntem. Paketin finansmanı için doğrudan üye ülke vatandaşlarının cebinden çıkacak vergiler yerine, dondurulan Rus varlıklarından elde edilen faiz gelirlerinin kullanılması planlanıyor. Bu stratejik hamle, hem Rusya üzerindeki baskıyı artırıyor hem de birlik ülkelerinin kendi bütçelerine ek yük getirmeden devasa bir kaynağı mobilize etmesini sağlıyor. 90 milyar euroluk bu kredinin, gelecek yıllara yayılan aşamalı bir takvimle serbest bırakılması öngörülüyor. Böylece hem sürdürülebilir bir destek sağlanacak hem de harcamalar üzerinde sıkı bir denetim kurulacak.
Uzun vadeli bu destek programı, sadece acil askeri ihtiyaçları değil, aynı zamanda yerle bir olan altyapının yeniden inşasını da hedefliyor. Kredinin kullanım şartları arasında şeffaflık, yolsuzlukla mücadele ve demokratik reformların kesintisiz devamı gibi oldukça sıkı denetim mekanizmaları bulunuyor. Küresel güç dengelerinde kartların yeniden dağıtıldığı bu süreçte, alınan bu tarihi karar, kıtanın doğusundaki direnişin kaderini belirleyecek en büyük ekonomik güç olarak görülüyor. Gelecek aylarda bu fonun ilk dilimlerinin aktarılmasıyla birlikte, bölgedeki jeopolitik dinamiklerin nasıl bir seyir izleyeceği tüm dünya tarafından büyük bir heyecanla takip edilecek.




