Gören Herkes Tıklayacak: Altın Klozet 'Amerika' Amerika Servet Değerinde Müzayede Redi

Dünyanın en tartışmalı sanat eserlerinden biri olan İtalyan konsept sanatçısı Maurizio Cattelan'ın "Amerika" adlı altın klozeti, 18 Kasım'da New York'ta Sotheby's müzayede evinde sanat tarihinin en pahalı tuvaleti olmak için yarışacak. 18 ayar altından tamamen işlevsel olarak tasarlanan bu 101 kilogram ağırlığındaki sanat eseri, güncel altın piyasası değerine göre yaklaşık 10 milyon dolar başlangıç fiyatıyla açık artırmaya sunulacak.

1960 yılında İtalya'nın Padua şehrinde doğan Maurizio Cattelan, "Amerika" eserini 2016 yılında yarattığında henüz bu eserin sanat dünyasında ne kadar çarpıcı bir etki yaratacağını kestiremiyordu. Solomon R. Guggenheim Müzesi'nde bir yıl boyunca sergilenen bu alışılmadık sanat eseri, ziyaretçiler tarafından diğer tuvaletler gibi kullanılmaya açıldı. Bu cesur yaklaşım, Cattelan'ın sanatın kutsallığını sorgulama ve izleyici ile sanat eseri arasındaki bariyerleri yıkma isteğinin en net göstergesi oldu.

Sanatçının "Ne yerseniz yiyin, ister 200 dolarlık bir öğle yemeği ister 2 dolarlık bir sosisli sandviç olsun; sonuçta tuvalette herkes eşittir" sözleri, bu eserin temel felsefesini mükemmel bir şekilde özetliyor. Cattelan, aşırı zenginliğe ve tüketim kültürüne bir hiciv olarak tasarladığı bu eserle, toplumsal eşitsizlikleri altın gibi değerli metaller aracılığıyla sorguluyor. Bu yaklaşım, modern sanat tarihinin en büyük dönüm noktalarından Marcel Duchamp'ın 1917 tarihli "Fountain" eserinin felsefi mirasını sürdürerek, bugünün sanat dünyasına meydan okuyor.

Ama "Amerika"nın hikayesi bu kadar değil. Sanat dünyasının en cesur eserlerinden biri olan bu altın klozet, 2019 yılında İngiltere'nin ünlü Blenheim Sarayı'ndan cüretkar bir soygunla çalındı. Winston Churchill'in doğum yeri olan bu tarihi sarayda sergilenen eser, 5 dakikalık şok edici bir hırsızlık sonrası bulunamaz hale geldi. Savcılar, hırsızların balyozla klozeti parçalayıp altının eritilerek elden çıkarıldığını düşünüyor. Bu olayın sonucunda, Cattelan'ın toplamda üç adet ürettiği altın klozetlerden ikincisi bugün müzayede redi haline geldi.

Haziran 2025'te bu soygunun zanlıları yakalandı ve mahkeme karşısına çıkarıldı. İki kişi hapis cezasına çarptırıldı, ancak çalınan orijinal altın klozet hiçbir zaman bulunamadı. Bu durum, "Amerika"nın değerini artırarak, mevcut versiyonu için daha da büyük bir merak uyandırdı. Sotheby's Çağdaş Sanat Bölümü Başkanı David Galperin, Cattelan'ı "sanat dünyasının usta provokatörü" olarak nitelendirerek, eseri "sanatsal üretim ile maddi değerin çarpışmasına dair keskin bir yorum" olarak tanımlıyor.

İronik bir şekilde, Cattelan'ın 2019'da duvara bantladığı muz "Comedian" eseri, geçtiğimiz yıl Sotheby's'de 6.2 milyon dolara satılmıştı. Bu başarı, "Amerika"nın müzayede redindeki potansiyelini daha da artırıyor. Sanat dünyası bu ikinci altın klozet için çok daha yüksek fiyatlar bekliyor çünkü çalınan orijinalin geri dönüşü artık imkansız görünüyor.

Golden tuvalet, 101.2 kilogram 18 ayar altından yapılmış ve 47 x 37.5 x 63.5 cm boyutlarında. Sotheby's, eserin başlangıç fiyatının güncel altın fiyatlarına göre belirleneceğini belirtiyor. Günümüzde altının ons başına fiyatı yaklaşık 2,700 dolar civarında seyrederken, bu hesaplama başlangıç fiyatını 10 milyon dolar seviyesine çıkarıyor. Müzayede evi, isteyen alıcıların kripto para ile de ödeme yapabileceğini duyurdu.

Müzayede 18 Kasım 2025'te New York'taki Breuer Binası'nda gerçekleşecek. Eser, 8-17 Kasım arası burada sergilenecek. "The Now & Contemporary Evening Auction" adıyla düzenlenecek bu müzayede, Cattelan'ın "Amerika"sının sanat tarihindeki yerini daha da sağlamlaştıracak.

Sanat eleştirmenleri, bu eserin Marcel Duchamp'ın "Ready-Made" kavramından başlayarak günümüze kadar gelen devrimci sanat akımının en güçlü temsilcilerinden biri olduğunu söylüyor. Cattelan, sıradan bir nesneyi altın gibi değerli bir maddeyle birleştirerek, sanatın değeri üzerine derin felsefi sorular ortaya atıyor. Bu yaklaşım, Jeff Koons'un "Rabbit" eseri gibi sıradan nesnelerin metalik ihtişamla kutsallaştırılmasına benziyor, ancak Cattelan'ın eseri daha da cesur bir yaklaşımla gündelik kullanımdan vazgeçmiyor.

"Bir tuvaletin Amerikalı olması ne demek?" sorusuna ironik bir yanıt veren bu eser, hem maddi hem de ruhsal tüketim toplumu kavramını sorguluyor. Cattelan'ın bu yaklaşımı, 20. yüzyıl sanatının en büyük dönüşümlerinden olan "Yüksek Sanat" ile "Düşük Sanat" arasındaki sınırları bulanıklaştırma trendinin devamı niteliğinde.

Sanat piyasası uzmanları, bu müzayedenin sadece bir sanat eseri satışı değil, aynı zamanda günümüz sanat dünyasının değer sistemleri hakkında küresel bir tartışma yaratacağını öngörüyor. 101 kilogram altının milyonlarca dolar değere sahip olduğu bir dönemde, bir sanatçının bu değeri sıradan bir tuvalet formunda sunması, hem destekleyenleri hem de eleştirenleri aynı anda büyülüyor.

Sudan'da Altın Savaşları: İki General Arasındaki Mücadele ve Küresel Vekalet Savaşı
Sudan'da Altın Savaşları: İki General Arasındaki Mücadele ve Küresel Vekalet Savaşı
İçeriği Görüntüle

Bu altın klozet, sadece bir sanat eseri değil, aynı zamanda günümüz toplumunun zenginlik, eşitsizlik ve tüketim kültürü üzerine aynası niteliğinde. Cattelan'ın bu cesur yaratımı, sanatın sınırlarını zorlamaya devam ederken, izleyicileri de kendi değer yargıları üzerine düşünmeye davet ediyor. 18 Kasım'daki müzayede, bu düşünsel yolculuğun son değil, yeni bir başlangıcı olacak.