Dünya ve Türkiye ekonomisinin 19 Eylül 2025 tarihindeki kritik toplantıları ve kararları, piyasalarda büyük bir gerilim yarattı. Nasıl Bir Ekonomi TV’de yayınlanan Şans Sohbetleri programında, ekonomist Ali Güda, Amerika Merkez Bankası (Fed) kararlarından altın fiyatlarına, Euro'nun geleceğinden Türkiye piyasalarının içine düştüğü siyasi türbülansa kadar tüm detayları masaya yatırdı. Tüm gözler Fed'in faiz kararındaydı. Gelişen piyasalar için baz seviyenin belirlenmesi açısından Fed kararları önemli olsa da, Ali Güda, Türkiye'de borsadaki bütün fiyatlama mekanizmalarının çok düzgün çalışmadığını ve Türk yatırımcısının Fed'i bu kadar konuşmasının doğru olmadığını belirtti. Sunucu, bu yayının 19 Eylül 2025 tarihinde saat 11.30 itibarıyla başladığını belirterek, hızla küresel ve yerel gelişmelerin üzerinden geçilmesi gerektiğini ifade etti.

Amerika Merkez Bankası (Fed), Amerika'daki enflasyonun Nisan'dan bu yana artış göstermesine ve 3'e dayanmasına rağmen faiz indirimine gitti. Sunucu, emek piyasasındaki soğuma ve özellikle Başkan Donald Trump’ın yoğun baskısının bu kararda etkili olduğunu belirtti. Fed, 25 baz puanlık bir indirim kararı aldı ve bu karar 11'e 1 oyla çıktı. Ali Güda, 50 baz puanlık indirim beklentisinin düşük bir ihtimal olduğunu ve bu beklentinin sadece Trump tarafından atanmış üye olan Stepan Miran’dan geldiğini doğruladı. Görevden alınan Lisa Cook’un mahkeme kararıyla tekrar göreve iade edilmesi gibi etkenler Fed’in indirim yapacağını kesinleştirmişti.

Ali Güda, Fed'in faiz beklentilerini biraz daha aşağı indirmesine ve büyüme rakamlarını yukarı çıkarmasına rağmen, piyasanın hayal kırıklığı yaşadığını aktardı. Özellikle 50 baz puan gelmemesi nedeniyle altın ve gümüşte hızlı bir satış görüldü. Bitcoin veya kripto tarafında ise önemli bir tepki gözlenmedi. Ali Güda’ya göre, Fed’in bu indirimi şu anda istihdama öncelik verdiğini gösteriyor, zira tarım dışı istihdam verileri düşük gelmiş ve geriye dönük büyük bir revizyon görmüştü.

AMERİKAN TAHVİL PİYASASINDA BÜYÜK DÖNÜŞ SİNYALİ

Fed kararı sonrası teknik olarak çok büyük bir etki hissedilmedi. Ancak Amerikan 10 yıllık tahvil getirileri, kararın hemen ardından 4’ün hemen altına, 3.99’a kadar geriledi. Daha sonra faiz indirimi tartışması yavaş yavaş 1’e döndüğü için getiriler 4.1350 seviyelerine yükseldi. Ali Güda, piyasada enflasyonun beklentilerin üzerinde olduğu görüşünün hâkim olduğunu belirtiyor.

Ali Güda, Amerikan 10 yıllıklarının önümüzdeki toplantı ve büyük ihtimalle önümüzdeki yıla kadar 3.75-3.80 bandına kadar inme ihtimali olduğunu tahmin ediyor. Ancak bu düşüşün ardından tekrar yükselen Amerikan 10 yıllık tahvil getirileriyle karşı karşıya kalınacağını düşünüyor. Bu beklentinin 2026 yılı için geçerli olduğunu belirten Ali Güda, sonrasında Fed’in müdahil olarak piyasaya gireceğini öngörüyor.

EURO UYARISI: İHRACATÇILAR HEDG ETSİN!

Faiz indirimiyle dolar ve euro arasında faiz makası açıldığı için parite tarafında euro lehine 1.19’a kadar bir yükseliş görüldü, ancak bu durum kalıcı olmadı ve 1.1760’a geri gelindi. Ali Güda, bu durumun sürdürülebilir olmadığını ve Euro'nun mevcut politik yapısı (bir birliğin gerçek bir birlik olmaması) nedeniyle bu kadar değerli olmayı hak etmediğini düşünüyor.

Ali Güda, önümüzdeki dönemde Amerikan 10 yıllıklarının 3.80’lere indiği bir dönemde Euro’da 1.2250-1.2350 bandına kadar bir yükseliş olacağını, sonrasında ise neredeyse dünyanın tersine döneceğini ve Euro’nun önemli bir şekilde değer kaybedeceğini öngörüyor. Ali Güda, ihracatçılara naçizane bir öneride bulunarak, 1.20’li rakamlar ve üzerinde (maksimum 1.2350) Euro’yu dolara karşı heg etmelerini (bozdurup dolara geçmelerini) tavsiye ediyor.

ALTINDA 4 BİN DOLAR HEDEFİ ERKENE ÇEKİLEBİLİR!

Altın ve gümüş, Fed’in 50 baz puan yerine 25 baz puan indirmesi nedeniyle kararın hemen ardından hayal kırıklığıyla satış gördü. Sunucu, yatırım bankalarının altın tahminlerini artırarak 4.000 dolarları erkene çekmeye başladığını belirtti. Ali Güda ise bu durumu "atarlanarak" yorumladı ve yatırım bankalarının tahmin değiştirmesine itiraz ettiğini dile getirdi.

Ali Güda’nın kendi teknik analizine göre, altın fiyatlarında 3.550 ve 3.675 dolar olmak üzere iki ara hedef bulunuyor. Şu anda 3.660’larda olan altının, eğer 3.675’in üzerinde bir kapanış yapması durumunda, bir sonraki ana hedefin 4.000 dolar olacağını ifade etti. Ali Güda, bu seviyenin agresif davranılmazsa bile en geç 4-5 ay içinde bir yerde görülebileceğini düşünüyor. Ali Güda, S&P endeksinde 7.000 ve altında 4.000 seviyelerinin bu sene görülmesi durumunda, önümüzdeki yıl hepsinde majör düzeltmenin olacağı bir yıl öngörüsünde bulunuyor.

Gümüş için ise Ali Güda, altın fiyatının artmasının doğal olarak gümüşü de artıracağını belirterek, 46-47.5 dolar seviyelerinin hedef olduğunu ekledi.

Mahkeme Gürsel Tekin Kararını Açıkladı: Şok Gerekçe!
Mahkeme Gürsel Tekin Kararını Açıkladı: Şok Gerekçe!
İçeriği Görüntüle

AMERİKAN BORSALARI "DUPLANTİS GİBİ" REKOR KIRIYOR

Fed'in 25 baz puanlık indirimine rağmen hisse senetleri ve teknoloji hisselerinde (muhteşem yediler dahil) gerileme görüldü. Ancak Ali Güda, Amerikan hisse senetlerinin dinamiklerinin doğrudan faiz indirimleriyle ilgili olmadığını düşünüyor. Ali Güda, Amerikan borsalarının ve S&P’nin, tıpkı sırıkla atlamada dünya rekorunu her seferinde 1 cm geliştiren Duplantis (ve eski rekortmen Bubka) gibi, küçük minik adımlarla sürekli yeni rekorlar kırdığını ve düzeltmelerin çok düşük olduğunu belirtiyor.

Ali Güda, S&P için teknik analizde 7.000 seviyesinin göründüğünü, bu seviyeye doğru yükselişin bu yıl veya önümüzdeki yıl başında gerçekleşeceğini tahmin ediyor. Bu yükselişin ardından, Trump'ın aşırı düşük faiz talep eden bir yapıda Fed'in başına atayacağı yeni ismin yaratacağı sıkıntılarla majör düzeltme hareketinin geleceğini düşünüyor. Kısa vadede bir Dot-Com balonu patlaması beklemediğini, bu yılın barışçıl ve yükselen bir borsada kapanacağını, zira bunun Trump'ın en çok istediği şey olduğunu ekliyor.

TÜRKİYE BORSASI'NDA "ŞERİT TESTERESİ" ETKİSİ

Türkiye borsasının ise kendi havasında ilerlemeye çalıştığını belirten Sunucu, Devlet Bahçeli’nin MHP lideri olarak Türkiye'nin Gazze meselesinde Rusya ve Çin’le birlikte hareket etmesi yönündeki açıklamalarının borsa üzerinde etkisinin olduğunu, piyasada tedirginliğe yol açarak satışlar getirdiğini dile getirdi.

Ali Güda, Türkiye borsasındaki hareketin yüzde 99 oranında iç politika ve iç ekonomik gelişmelerden kaynaklandığını vurguladı. Türkiye’nin A ticaret pazarının ve B borçlanma pazarının batısı olduğunu belirterek, Rusya ve Çin’le işbirliği çağrısının, NATO üyesi bir ülkenin pakttan çıkıp o tarafa dahil olması gibi algılandığını ve bunun piyasaları tedirgin ettiğini söyledi.

Ali Güda, Türkiye borsasında küçük inişli çıkışlı hareketler yerine, çok büyük hareketler (19 Mart olayı, kayyum meselesi, siyasetçilerin açıklamaları, YSK kararı gibi) yaşandığını ve bu durumun piyasada "şerit testere dişi" gibi bir türbülans yarattığını ifade etti. Politik etkilerin yarattığı dalgalanmanın o kadar büyük olduğunu ki, bazen teknik analiz yapmayı bile anlamsız bulmaya başladığını belirtti. Türk Lirası faizinin borsayı yeneceği görüşünü koruduğunu aktaran Ali Güda, borsadaki hareketin yukarı yönlü olarak görece sınırlı kaldığını ve daha düşük, yatay hareketlerle gitmenin en iyisi olacağını söyledi. İstikrarlı bir yönetim anlayışına ihtiyaç olduğunu, enflasyon ve diğer belirsizliklerin ortadan kalkması (terörsüz Türkiye sürecinin bir an evvel barışla sonlanması gibi) gerektiğini vurguladı.

PETROL FİYATLARI VE TRUMP'IN GİZLİ MÜCADELESİ

Petrol piyasası, jeopolitik gelişmelerden, özellikle Gazze'deki vahşet ve gaddarlıktan etkileniyor. İsrail'in Doha'daki Hamas yetkililerine saldırması haberi üzerine petrolde kısa süreli hızlı bir yükseliş (69 dolarlara) yaşandı ancak bu durum saman alevi gibi kaldı.

Ali Güda, Netanyahu'nun eylemlerini "tiyatro" olarak nitelendirirken, petrol fiyatlarının artmasına sebep olan her şeye karşı Trump’ın çok ciddi reaksiyon gösterdiğini ifade etti. Petrolün teknik olarak saman alevi gibi yükselişler yaşasa da, temel ve ana trendinin halen düşüş yönlü olduğunu belirtiyor. Ali Güda, önümüzdeki yıl ortalamanın 60 doların altına düşülebileceğini, hatta 40’lı dolarların bile görülebileceğini, ancak bunun çok ihtimal dahilinde olmadığını düşünüyor.

Ali Güda’ya göre, Trump’ın bütün çabası ve baskısıyla, müstakbel faiz indirimleri ve gümrük tarifeleriyle Amerikan bütçesine yansıyacak konuların hafifletilmesi için en iyi panzehirin petrol fiyatlarının aşağı inmesi olduğunu düşünüyor. Bu durumun, Türkiye için 2025 ve 2026 için en iyi haber olduğunu, cari açığın tutulabilmesinin önündeki en büyük katkının düşük petrol ve enerji fiyatları olacağını aktarıyor.

YÜKSEK RİSK İŞTAHLI YATIRIMCILAR İÇİN ÖNERİLER

Sunucunun, orta vadeli düşünen ve risk iştahı yüksek olan yatırımcılar için bir alım fırsatı olup olmadığı sorusuna yanıt veren Ali Güda, risk iştahı yüksek birinin piyasadan uzak durmasının fazla anlamı olmadığını, piyasayı takip edebiliyorsa fonlar üzerinden içeride kalabileceğini belirtti.

Yurt içindeki yatırımcılar için halen faizin önemli bir alternatif olduğunu aktardı. Altın ve gümüşteki hedeflerin (Altın 4.000, Gümüş 46-47.5 dolar) artması beklentisiyle portföyün yüzde 15-20’sinin altın veya gümüşe (fiziki veya borsa yatırım fonları üzerinden) ayrılmasını önerdi.

Yurt dışı yatırımlarında ise:

1. Amerikan hisse senetleri: Teknoloji ve yapay zeka ağırlıklı olmalı, ancak bunlar zaten primlenmiş durumda.

2. İlaç sektörü: Trump'ın yönetmelik düzenleme planı netleştiği için Amerika'da ilaç sektörü ilginç olabilir.

3. Tarımsal Emtia: Tarımsal emtia fiyatları son derece düşük kaldığı için küçük bir miktar tarımsal emtia fonuna yurt dışında yatırım yapılabilir.

Ali Güda, bu riskli portföyü yönetebilmesi için yatırımcının piyasaları yakından takip eden biri olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yurt dışında Amerikan bonosu veya tahvil piyasasında bir yatırım öngörmediğini, hatta Türkiye'deki bankaların euro bondları veya Türkiye devletinin çıkarttığı bir euro bondu şu anda Amerikan devletinin çıkarttığı bir tahvile yeleyip yelemeyeceğini düşündüğünü (muhasebesini yaptığını) dile getirdi. Ali Güda, önümüzdeki yılın temalarından birinin, Fed'in tıpkı Japon Merkez Bankası gibi tahvil piyasasındaki verim eğrisini yönetmekle yükümlü olacağı, piyasalarda önemli bir değişim yaratacak yeni bir sorumluluk yükleneceği beklentisi olduğunu belirterek sözlerini tamamladı.