Gece yarısı ekranlarında, borsaların kırmızı uyarıları yanıp sönerken, bir fırtınanın eşiğinde durduğumuzu hissediyoruz. Altın sarraflarında kalabalıklar, haber kanallarında fısıltılar, sokaklarda tedirgin bakışlar... Bu, sıradan bir dalgalanma değil; yılların birikmiş geriliminin patlama noktası, bireyleri ve ulusları sınayan bir hesaplaşma. Dünya, sanki bir tiyatro sahnesinde, rollerini oynuyor – ama perde indiğinde, kazananlar ve kaybedenler netleşecek.
Asıl gerilim, piyasaların çığlığında başlıyor. Hamza Yardımcıoğlu, sesinde bir aciliyetle vurguluyor: "Altın ve gümüşün bu yükselişi, belirsizliğin ve korkunun habercisi – 2022'den beri süren megafon formasyonu, 2000 dot-com balonundan bile büyük, uçurumun kenarında." Ekranda beliren grafik, Nasdaq'ın 22.796 seviyesindeki megafon desenini gösteriyor; altında, 14.000'lik bir dipsiz kuyu uzanıyor, çöküşün sinyali. Bugün, 7 Ekim 2025 itibarıyla altın ons başına 3.977 dolara fırlamış, tüm zamanların rekorunu kırarak yüzde 1,9'luk sıçrama yapmış – Fed'in faiz indirimi beklentileri ve güvenli liman talebiyle. Gümüş ise 48,40 dolarda geziniyor, günlük yüzde 0,10'luk hafif düşüşüne rağmen aylık yüzde 9'un üzerinde. Doların erimesi ortada: İki buçuk yılda yüzde 50 değer kaybı, rezerv statüsünün sonunu işaret ediyor. Hamza devam ediyor: "Merkez bankaları, ABD tahvillerini bırakıp altına hücum ediyor; 6.000 dolar seviyesi kapıda, küresel kaos veya savaş hazırlığı mı?" Cem Özüak araya giriyor, ironik bir gülümsemeyle: "Bu, tiyatro – güçler rollerini dağıttı, doların çöküşüyle yeni bir düzen doğacak."
Ve işte o kritik nokta, ABD'nin bütçe kriziyle sahneyi domine ediyor. Ferit Atay, yayına başlarken "Kırmızı alarm!" diye haykırıyor, zira 1 Ekim'de başlayan hükümet kapanması, ikinci haftasına girmiş, Kongre'nin anlaşmazlığı uzatıyor. Hamza detaylandırıyor: "1974 Bütçe Kontrol Yasası gereği, zorunlu olmayan hizmetler durdu – en uzunu Trump döneminde 32 gün sürdü, şimdi kalıcı işten çıkarmalar ve işsizlik yardımlarının kesilmesiyle ayaklanmalar patlayacak." Ekranda, kapanmanın etkileri listeleniyor: Federal çalışanlar maaşsız, ulusal parklar kilitli, SSA gibi kurumlar askıda – milyonlarca Amerikalı etkileniyor. Cem Özüak, bunu Titanic'e benzetiyor: "30 trilyon dolar borcun ağırlığıyla batıyor, milliyetçiler Trump ve Teksas petrol baronlarıyla globalistlere karşı iç savaşta; Sri Lanka, Nepal gibi isyanlar ABD'ye sıçrayabilir." Gelecek? Uzmanlar, kapanmanın uzaması halinde ekonomik darbe öngörüyor – Trump'ın vaat ettiği kalıcı reformlar, halkı sokağa dökecek, doları daha da zayıflatacak.
Bu kaosun gölgesinde, İran'a yönelik askeri hazırlıklar kalp atışlarını hızlandırıyor. Hamza, Tasnim Haber Ajansı'ndan alıntı yaparak anlatıyor: "Türkiye, 1 Ekim'de Resmi Gazete'de 20 İranlı birey ve 18 kurumun varlıklarını dondurdu – Atom Enerjisi Örgütü ve Sepah Bankası dahil, Erdoğan-Trump görüşmesinden hemen sonra." ABD'nin Katar üssüne 12 tanker uçağı gönderdiğini, Haziran'daki İran operasyonuna benzer şekilde savaş uçaklarını havada yakıt ikmali için hazırladığını belirtiyor. Olası saldırı tarihi: 7 Ekim, 2023 saldırılarından yıldönümü. NATO semalarında Rus dron ihlalleri – Romanya, Polonya, Estonya, Danimarka'da havaalanları kapatıldı, Kopenhag'da kırmızı alarm, Danimarka Başbakanı "saldırı" diye niteledi. Fransa ve Almanya'da benzer olaylar, Münih Havaalanı'nda 17 uçak divert edildi. Cem Özüak ekliyor: "Bu, dumanı – Netanyahu'nun katliamları engellenmiyor, Mavi Marmara'da filoyu çektik, masumlar ölüyor; hükümetler tiyatro oynuyor." Güncel raporlar, İran'ın doğu eyaletinde hava savunma tatbikatları yaptığını doğruluyor, İsrail'in sürpriz saldırı uyarısı karşısında IDF'nin yönergelerini değiştirmemesi gerilimi körüklüyor. Gelecekte, bu hazırlıklar bir kıvılcım olursa, Orta Doğu'yu saran yangın küresel piyasaları yutacak – altın, yeni zirvelere koşarken.
Dünya çapında isyanlar, bu gerilimi sokaklara taşıyor. Hamza, Nepal devrimini ve Fas'ta krala karşı ayaklanmayı detaylandırıyor: "Hükümet binaları yanıyor, lise öğrencileri önderlik ediyor – 'Cenzi 212' kod adıyla, üniversitelerden beklenmedik bir patlama." Cem Özüak, bunu medya tetikli bir tiyatro olarak görüyor: "Gen Z, yolsuzluk ve fırsat eşitsizliğine karşı – Fas'ta hastane kaynak kıtlığı 8 anne ölümüne yol açtı, isyanı ateşledi." Güncel haberler, Fas'ta Gen Z protestolarının altıncı günde 3 ölüme mal olduğunu, Kızılderili'den ilhamla online mobilize olduklarını gösteriyor – Nepal, Madagaskar, Kenya'da benzer dalga, yolsuzluk ve ekonomik baskıya karşı. BBC'ye göre, Faslı gençler "Futbol stadyumlarından ziyade hastaneler istiyoruz" diye haykırıyor. Geçmişte, 2011 Arap Baharı gibi dalgalar rejimleri sallamıştı; şimdi, sosyal medya ve oyun uygulamalarıyla Gen Z, küresel bir ağ örüyor – gelecekte, bu isyanlar hükümetleri devirip, emtia fiyatlarını daha da yukarı itecek.
Türkiye'de ise enflasyon canavarı, sofraları kemiriyor. Ferit Atay, TÜİK'in Eylül verilerini okurken öfkeyle: "Aylık yüzde 3,23, yıllık 33,29 – gıda yüzde 8,6'yla uçuyor, ENAG ise aylık 3,61, yıllık çok daha yüksek diyor." Cem Özüak, bunu yapay bir felaket olarak niteliyor: "Yapışkan enflasyon, talep veya maliyet kaynaklı değil – hükümet savaşmıyor, Merkez Bankası gerçek faizler pozitif diye hafif indirim yapabilir, ama baskı var." Hamza, konut fiyatlarının enflasyon gerisinde kaldığını, fonların altına kaydığını ekliyor: "Mehmet Şimşek 'altın almayın' derken devlet stokluyor; vatandaşların yastık altındaki 500 milyar dolarlık altını, rezervleri brüt 183 milyara çıkarıyor – ama net 57 milyar, Elon Musk'ın serveti iki katı." ENAG'ın hesapları, aylık artışı yüzde 3,79'a çıkarıyor, Merkez Bankası gıda fiyatlarını ana suçlu görüyor – 2025 sonu tahmini yüzde 28,5. Kış öncesi doğalgaz ve elektrikte yeni zam modeli: Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar "artış yok" dese de, tüketim bazlı progresif sistem gizli zam – düşük kullanıcılar az öder, yüksekler ezilir. Cem, gıda enflasyonunu kurak yaz hasadına bağlıyor: "Kırmızı et ithalatı artacak, kış için stoklayın – su, pil, radyo, dayanıklı gıdalar, barınak kontrolü; Avrupa savaş riskine karşı yapıyor."
Bitcoin'in yükselişi, bu fırtınada bir soru işareti. Hamza, ekranda Nasdaq korelasyon grafiğini göstererek: "2020'den beri altınla kopuk, Nasdaq'la paralel – megafon çöküşü kriptoyu da vurur, 14.000 dipsine." Fiziki metalleri öneriyor: "Portföyün yüzde 20'si altın, kağıt-altın oranını kıran taleple ons binlerce dolar ekleyecek." Cem, Bitcoin'in 2009 sonrası döngüsüzlüğünü vurguluyor: "Tarihsel veri yok, riskli – ama dolar çökerse, alternatif parlar." Türkiye rezervleri propagandası, Musk kıyaslamasıyla alay konusu: "183 milyar brüt rekor, ama bireysel servetler ezer geçer, eşitsizlik zirvede."
Ve en ürperticisi, göklerden gelen tehdit: Yıldızlararası cisim 3I/Atlas. Hamza, heyecanla: "Üçüncü interstellar obje, 1 Temmuz'da solar sisteme girdi, Mars'ı geçecek – NASA kuyruklu yıldız diyor, ama Harvard'ın Avi Loeb yedi anomaliyle uzay gemisi şüphesi taşıyor: Doğal olmayan yörünge, hız, ivme." Ekranda, Loeb'un makalesi beliriyor: Hız 64 km/s sabit, değişken kuyruklu yıldız hızlarından farklı, ışık huzmesi yok – 22 km çapında ana gemi olabilir. NASA, Perseverance rover'ının Mars gecesinde cismin görüntüsünü yakaladığını doğruluyor, Loeb Newsmax röportajında "Görünmezlik için Güneş-Dünya kalkanı kullanıp 5 Kasım-21 Aralık'ta yaklaşabilir" diyor. Cem Özüak: "Uzaylı varlığı açık tutun – havaalanı dronları insan yapımı değil, spiral çizip kaçıyor; küreselci sahte istila mi, yoksa gerçek mi?" Bilimsel belgeler, cismin buz bloğu/meteoroid olabileceğini, ama Loeb'un "uzay teknolojisi" iddiası medyayı sallıyor – en iyi görüntü 1,27 mikroderece açısal boyutta.
Bu işaretler, bireysel kalkanlar örmeyi emrediyor. Cem Özüak, kış ve kaos için uyarıyor: "Tarım arazisi, köy evi Plan B – devlet acil durum eğitimi vermiyor, kendiniz bilinçlenin; ilk yardım, barınak." Hamza, gençlerin umutsuzluğunu dile getiriyor: "Maaşla ev-aile hayali kuramıyorlar, suça yöneliyor – savunma sanayi imajı şüpheli, ABD motor ambargosuna rağmen bağımlıyız." Ferit Atay kapanışta: "Malınıza sahip çıkın, önlem alın – yoksa fırtına her şeyi yutar." Geçmişte, altın savaş öncesi yükselmişti – 1979'dan beri en hızlı tırmanış bu; gelecekte, müdahaleler ve istilalarla, refah eriyecek. Bu, bir masal değil; bir çağrı – uyanın, koruyun, çünkü yarın, bugünün gölgesinde doğacak.




