Ankara’dan İstanbul’a uzanan siyasi gerilim, CHP Genel Merkezi’nin eski il binası önünde bir kez daha alevlendi. Özgür Özel’in öfkeli sözleri, sadece bir basın açıklaması değil, adeta bir meydan okuma gibi yankılandı. Türkiye’nin siyasi haritası, kayyım kararları, belediye operasyonları ve parti geçişleriyle yeniden çizilirken, CHP lideri, iktidarın hamlelerine karşı kılıcını çekti. Bu çatışma, sadece partiler arası bir mücadele değil; demokrasinin, adaletin ve halk iradesinin sınandığı bir arena. Peki, Özel’in bu sert çıkışının perde arkasında neler yatıyor ve bu fırtına nereye varacak?

Tandoğan Meydanı Tarihi Kalabalığa Ev Sahipliği Yaptı CHPnin Güçlü Mesajı ve Özgür Özelin Erdoğana Çarpıcı Tepkisi
Tandoğan Meydanı Tarihi Kalabalığa Ev Sahipliği Yaptı CHPnin Güçlü Mesajı ve Özgür Özelin Erdoğana Çarpıcı Tepkisi
İçeriği Görüntüle

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin eski İstanbul İl Binası önünde, yeni çalışma ofisi olarak kullanılan binada MYK toplantısı öncesi kürsüye çıktı. Bahçelievler’deki yeni il başkanlığı adresinin resmiyete kavuşması engellenirken, İçişleri Bakanlığı’nı hedef alan Özel, öfkesini gizlemedi. Konuşmasının ilk hedefi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ydı. Özel, Bakan’a zehir zemberek sözlerle yüklendi: “Ali Yerlikaya benim gözümde, partide milleti dolandırıp da partiden atılan, kadına tacizden partiden attığımız AK Parti aparatı olarak kullanılan meczuplar kadar değeri yok.” Bu ağır itham, Yerlikaya’nın valilik talimatıyla CHP’nin yeni adresini kaydettirmemesini eleştiriyordu. Özel, “Bu bina İstanbul İl Başkanlığı ise vatandaş niye gelemiyor? Bizim çalışma ofisimiz ise sizin ne işiniz var, polisin ne işi var?” diyerek, polisin biber gazı ve copla binayı “ele geçirdiğini” iddia etti. “Siyasi parti binasına polis mi girer?” sorusu, kalabalığı ateşlerken, Özel’in “Siyaset tarihinin utancı Erdoğan’a ait” çıkışı, doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldı: “Bu Erdoğan’ın gözünün içine bakıyor. Ben gelince paldır küldür kaçıyorlar buradan. Biz gelince kıyıdan kıyıdan geri geliyorlar. Kimi kime şikayet edeceksin?”

Özel’in konuşması, kayyım krizine odaklandı. CHP’nin eski il binasına atanan kayyım, hem parti tabanında hem toplumda infial yaratmıştı. Özel, “Kayyım toplumdan ve partiden büyük bir tepki aldı. Başta polisle girmem dediği yerde polisin biber gazıyla, copuyla, on binlerce kişiyi engelleyerek akıllarınca bu binayı ele geçirdiler” diyerek, süreci “hukuksuz bir işgal” olarak niteledi. CHP Genel Merkezi’ne kayıtlı bu binanın çalışma ofisi olarak belirlendiğini vurgulayan Özel, Bahçelievler’deki yeni il başkanlığı adresinin İçişleri Bakanlığı tarafından engellendiğini belirtti: “Bakan dışında herkes utanç içinde.” Bu sözler, CHP’nin idari baskılarla köşeye sıkıştırıldığını iddia eden bir manifesto gibiydi. Sosyal medyada, Özel’in konuşma videosu X platformunda hızla yayıldı; @stargazete ve @trthaber gibi hesaplar, “Özgür Özel’den Yerlikaya’ya sert tepki” başlığıyla paylaşım yaptı, binlerce görüntülenme aldı. Muhalif kullanıcılar, “Demokrasi gasp ediliyor” derken, iktidar yanlıları, “Özel panikle saldırıyor” yorumunda bulundu.

Konuşmanın bir diğer çarpıcı kısmı, Bayrampaşa Belediyesi’ne yönelik operasyondu. Özel, “Bayrampaşa Belediyesi’ne çökecekler akıllarınca” diyerek, 13 Eylül 2025 sabahı başlayan yolsuzluk soruşturmasını eleştirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla, Belediye Başkanı Hasan Mutlu dahil 48 şüpheli gözaltına alınmış, 8 CHP’li meclis üyesi de bu kapsama girmişti. Özel, “Bizim 20 meclis üyemiz var, AK Parti’nin 15 üyesi var. Akıllarınca belediyeyi ele geçirecekler” diyerek, operasyonun siyasi bir hamle olduğunu savundu. Kulislerde, Bayrampaşa’daki 20’ye 15 çoğunluğun, kayyım veya erken seçimle AKP lehine çevrileceği konuşuluyor. Özel’in bu çıkışı, partisinin yerel yönetimlerdeki gücünü koruma kararlılığını gösterirken, “Halk iradesine darbe” söylemi, tabanı konsolide etmeye yönelikti. X’te, @ZamHaberAjans, “Bayrampaşa’da CHP’ye operasyon!” paylaşımıyla 12 bin görüntülenme aldı; yanıtlar, “AKP belediyeleri kapatma peşinde” ve “Yolsuzluk mu, siyasi oyun mu?” tartışmalarıyla doldu.

Özel’in en sert eleştirilerinden biri, Beykoz Belediyesi’ne yönelikti. Erdoğan’ın aynı gün Haliç Kongre Merkezi’nde, CHP’den istifa eden Beykoz Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel’e rozet taktığını hatırlatan Özel, süreci “ahlaksız bir oyun” olarak niteledi: “Erdoğan biraz önce partisine Beykoz Belediye Başkan Vekili’ni katıyor. Beykoz Belediye Başkanı içeri düştü, mahkemede serbest kaldı. Serbest kaldığı gün kimileri ‘AK Parti’ye geçecekmiş’ dedi. Bir gün içinde aldılar Köseler’i içeri koydular. Belediye başkanvekiline de ‘AK Parti’ye geç, içeride kalsın, belediye başkanlığına devam et’ diyorlar. Bu mu Beykoz’u almak? İçinize siniyor mu?” Bu sözler, Alaattin Köseler’in yolsuzluk soruşturması sonrası serbest kalıp yeniden tutuklanmasını ve Gürzel’in AKP’ye geçişini bir “planlı darbe” olarak framedi. Özel, Erdoğan’ın rozet törenini, Beykoz’u “hileyle” ele geçirme girişimi olarak suçladı. X’te, @Halktvcomtr, “Özgür Özel’den Erdoğan’a: Bu mu Beykoz’u almak?” paylaşımıyla 15 bin görüntülenme topladı; kullanıcılar, “CHP’den kopuşlar organize” ve “Erdoğan’ın planı tutar mı?” diye tartıştı.

Bu çıkışlar, CHP’nin içindeki gerilimi ve dış baskıları yansıtıyor. 2024 yerel seçimlerinde İstanbul’un 14 ilçesini kazanan CHP, Bayrampaşa ve Beykoz gibi kilit bölgelerde sarsılıyor. Köseler’in Mart 2025’teki tutuklanması, Gürzel’in istifası ve Mutlu’nun gözaltına alınması, parti içinde “hedef alındık” algısını güçlendiriyor. Özel’in Yerlikaya’ya “meczup” benzetmesi, muhalefetin hükümetle restleşmesini zirveye taşıdı. Kulislerde, CHP’nin 15 Eylül’de Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek kurultay davasına hazırlandığı konuşuluyor; “mutlak butlan” kararı çıkarsa, Özel’in liderliği tehlikeye girebilir. Öte yandan, İstanbul İl Kongresi’ne kayyım atanması, parti binasına polis müdahalesiyle birleşince, CHP tabanında öfke patlaması yaşanıyor. Özel’in “Ben gelince paldır küldür kaçıyorlar” sözü, hem meydan okuma hem de tabana moral aşılamayı hedefliyor.

Sosyal medyada, Özel’in konuşması ateşli bir tartışma yarattı. @trthaber, “Özgür Özel’den Ali Yerlikaya’ya ağır sözler” başlığıyla haberi duyurdu; 10 bin görüntülenme aldı. @Halktvcomtr, “Siyasi parti binasına polis girer mi?” sorusuyla 20 bin etkileşim topladı. Muhalif kullanıcılar, “Demokrasi fiilen bitiyor” derken, iktidar yanlıları, “Özel suçluları koruyor” diye yanıtladı. @solcugazete, “Bayrampaşa’da CHP’ye kumpas” paylaşımıyla 8 bin görüntülenme aldı; yorumlar, “AKP belediyeleri yutuyor” ve “Özel sonuna kadar haklı” diye bölündü. Bu kutuplaşma, Türkiye’nin siyasi gerilimini yansıtıyor; CHP, hem iç hesaplaşmalarla hem dış baskılarla boğuşuyor.

Geleceğe dair senaryolar, bir satranç oyunu gibi karmaşık. Eğer Bayrampaşa’da kayyım atanırsa, CHP’nin İstanbul’daki gücü zayıflayabilir; Beykoz’un kaybı, 2026 yerel seçimlerinde domino etkisi yaratır. Özel’in sert söylemi, tabanı tutmayı başarsa da, Kılıçdaroğlu’nun olası dönüşü partiyi bölebilir. İçişleri Bakanlığı’nın adres engeli, hukuki bir savaşa dönüşebilir; CHP, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmayı planlıyor. Yerlikaya’nın sessizliği, hükümetin “kontrollü gerilim” stratejisini işaret ediyor; Erdoğan’ın rozet törenleri ise AKP’nin yerel güç hamlesini güçlendiriyor. CHP, bu fırtınada ayakta kalırsa, muhalefetin lideri olarak konumunu sağlamlaştırabilir; ama kopuşlar artarsa, 2026’da İstanbul’u kaybetme riski büyür.

Özel’in kürsüdeki öfkesi, bir liderin çaresizliği değil; mücadele azmi. “Vallahi buradayım” demese de, “Paldır küldür kaçıyorlar” sözü, kararlılığını haykırıyor. Türkiye, bu siyasi tiyatroyu izlerken, CHP’nin genel merkezi bir kale gibi savunuluyor. Fırtına dinmeyecek; gözler, Pazartesi’deki mahkeme kararında ve Özel’in bir sonraki hamlesinde. Ankara’dan İstanbul’a, bu savaşın galibi kim olacak? Nefesler tutuldu, bekleyiş sürüyor.