Türkiye'de kamuoyunun nabzını tutan ve siyasetin gündemini belirleyen kamuoyu araştırma şirketlerinden SONAR'ın son verileri, özellikle yerel yönetimlere yönelik yürütülen denetim ve soruşturmaların kamuoyundaki algısı hakkında çok çarpıcı bir tabloyu gözler önüne serdi. Hakan Bayrakçı'nın kurucusu ve başında bulunduğu şirket tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, siyasi partilerin merkezlerini düşündürecek nitelikte derin kırılımlar içeriyor.
Belediyelerdeki Denetimlere Yönelik Genel Algı
Araştırmanın temelini oluşturan soru, “İktidar ve muhalefete ait belediyelere yapılan soruşturmalar ve denetimler sizce adaletli ve eşit yürütülüyor mu?” şeklinde formüle edildi. Türkiye genelindeki seçmenin büyük bir çoğunluğu bu soruya olumsuz yanıt vererek mevcut duruma olan inancını sorgulattı. Ankete katılanların tam %63’ü denetimlerin adil ve eşit yürütülmediği yönünde görüş belirtirken, “Evet” diyenlerin oranı sadece %20,3'te kaldı. Kararsız olduğunu veya bir fikri olmadığını belirtenlerin oranı ise %16,5 olarak kaydedildi. Bu genel sonuç, kamuoyunun büyük bir kesiminde, yerel yönetimler üzerindeki incelemelere karşı ciddi bir mesafeli duruş olduğunu gösteriyor.
İktidar Partisi Seçmeninde Büyük Kırılım
Anketin en dikkat çekici ve siyasi analizler açısından en kritik bölümü, iktidar partisinin seçmen tabanındaki yanıtlarda ortaya çıktı. Oy tercihi AK Parti olan seçmenlerin verdiği yanıtlar, partinin kendi içerisinde dahi konuya dair önemli bir görüş ayrılığı olduğunu işaret ediyor. AK Parti'yi tercih eden seçmen grubunda, “Soruşturmalar adaletli yürütülmüyor” diyenlerin oranı %35,3'e ulaştı. Aynı oranda, yani %35,3’lük bir kesim ise denetimlerin adaletli yürütüldüğüne inanıyor.
Ancak sonuçları daha derinlemesine incelediğimizde, kararsızların oranı bu tablonun hassasiyetini artırıyor. AK Parti seçmeninin %15,3'ü “Kararsızım” yanıtını verdi. Bu durum, adaletli yürütülmediğini düşünen (%35,3) ve kararsız olan (%15,3) kesimleri topladığımızda, AK Parti seçmeninin yüzde 50,6’sının yani yarıdan fazlasının, belediyelerdeki soruşturmaların işleyişi hakkında ya şüpheli olduğu ya da açıkça olumsuz bir görüşe sahip olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Bu veri, iktidar partisi açısından üzerinde önemle durulması gereken bir kamuoyu algısı sorununa işaret ediyor.
Cumhur İttifakı Ortağında da Şüpheli Bakış
İktidarın yakın siyasi ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçmen tabanında da benzer bir mesafeli duruş gözlendi. Oy tercihi MHP olan seçmenlerin %44,8’i, yapılan bu incelemelerin adaletli biçimde yürütülmediği görüşünü taşıyor. Ayrıca, %13,4’lük bir kesimin “Kararsızım” yanıtını vermesiyle birlikte, MHP tabanının da yüzde 58,2’si, yani yarıdan fazlası, soruşturmalara kuşkuyla veya temkinli bir şekilde yaklaşıyor. Bu sonuçlar, yerel yönetimler üzerindeki denetimlerin, ittifak tabanlarında dahi güçlü bir destek bulmadığını gösteriyor.
Muhalefet Partilerindeki Yüksek Oranlar
Muhalefet partilerine baktığımızda ise, beklenen yüksek oranlı itirazlar dikkat çekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçmenleri arasında, soruşturmaların adaletli olmadığına inananların oranı oldukça yüksek. CHP seçmeninin tam %88,7’si denetimlerin adil yürütülmediğini ifade ederken, yalnızca %7,2’si “Evet” yanıtını verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) seçmeninde de benzer bir eğilim hakim. DEM Parti’ye oy veren seçmenlerin %86,4’ü soruşturmaların adaletsiz olduğunu düşünürken, “Adaletli” yanıtını verenlerin oranı %7,1 olarak belirlendi.
SONAR’ın bu detaylı anket verileri, ülkedeki siyasi kutuplaşmanın ötesinde, hukuki süreçlerin işleyişi ve yönetim şeffaflığı konularında toplumun genelinde, iktidar destekçileri dahil olmak üzere, ciddi bir hassasiyet ve şüphe bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu kapsamlı araştırma, siyasetin önümüzdeki dönemdeki yerel yönetimler ve denetimler konusundaki yaklaşımını yeniden şekillendirebilecek potansiyel taşıyor.




