Türkiye'de döviz piyasaları son dönemde önemli bir tartışmanın odağında yer alıyor. Özellikle yabancı para birimleri ile yapılan işlemler sırasında bazı uygulamalar dikkat çekiyor.

Piyasada yaşanan gelişmeler, özellikle belirli kupürlerdeki banknotlarla ilgili temkinli bir yaklaşımın yaygınlaşmasına yol açıyor. Bu durum, hem bireysel vatandaşları hem de ticari işlemleri doğrudan etkiliyor.

Son aylarda, döviz bozdurma işlemlerinde bazı kısıtlamalar gözlemleniyor. Bankalar ve döviz büroları, belirli banknotları değerlendirirken daha dikkatli davranmaya başlamış durumda.

Bu yaklaşımın arkasında, geçmiş dönemde yaşanan deneyimlerin etkili olduğu belirtiliyor. Özellikle sahte para iddiaları, sektörde tedbirlerin artırılmasına neden olmuş.

Kapalıçarşı gibi önemli döviz merkezlerinde, işlemler sırasında ekstra kontroller uygulanıyor. Bu kontroller, potansiyel riskleri minimize etmeyi amaçlıyor.

Piyasada dolaşan bazı banknotların, eski serilere ait olması dikkat çekiyor. Bu eski seriler, güvenlik özelliklerinde farklılıklar taşıyor.

Örneğin, 2009 öncesi basılan bazı dolar banknotlarında filigran özelliği bulunmuyor. Bu durum, ayırt etmeyi zorlaştırabiliyor.

Bankalar, bu tür banknotları alım işlemlerinde durdurma kararı almış. Bu karar, sahte döviz şikayetlerinin artması üzerine alınmış.

Döviz büroları da benzer bir temkinlilik sergiliyor. Onlar, olası zararları önlemek için ek önlemler alıyor.

Bu önlemlerden biri, bozum işlemlerinde "sigorta komisyonu" uygulaması. Her 50 dolarlık banknot için belirli bir kesinti yapılıyor.

Kapalıçarşı'daki döviz bürolarında bu kesinti, 0.5 cent ile 1.5 cent arasında değişiyor. Bu uygulama, riski karşılamayı hedefliyor.

Vatandaşlar açısından ise acil nakit ihtiyaçlarında zorluklar yaşanıyor. Özellikle büyük miktarlarda bozum yapanlar, komisyonlar nedeniyle zarar edebiliyor.

Büyük miktarlı işlemlerde bu kesintiler, binlerce lira seviyesinde kayıplara yol açabiliyor. Bu durum, yatırımcıları olumsuz etkiliyor.

Geçtiğimiz yıl yaşanan sahte dolar krizi, hala hafızalarda tazeliğini koruyor. O dönemdeki paniğin etkileri devam ediyor.

Dolar TL'de Patlama Kaçınılmaz mı?
Dolar TL'de Patlama Kaçınılmaz mı?
İçeriği Görüntüle

Sahte dolarların piyasaya sürülmesi, para sayma makinelerinin güncellenmesini zorunlu kılmıştı. Ancak sorun tam olarak çözülmemiş görünüyor.

Bazı uzmanlar, sorunun asıl kaynağının eski ve yeni baskı banknotların ayrımındaki zorluklar olduğunu belirtiyor. Eski baskılar, renk ve güvenlik özelliklerinde farklılık gösteriyor.

Döviz bürosu çalışanları, “Sıkıntılı olduğu için almamayı tercih ediyoruz. 2025 itibarıyla devam ediyor. Şu anda bazı bankalar 50 dolar alımını durdurdu. Biz de temkinli davranıyoruz” şeklinde ifadeler kullanıyor.

ATM'lerde de benzer durumlar yaşanıyor. Bazı bankaların ATM'leri 50 doları kabul ederken, diğerleri reddediyor.

Bu belirsizlik, özellikle turistleri ve yurtdışından gelenleri zor durumda bırakıyor. Turistik bölgelerde esnaf, müşteri memnuniyetsizliğinden şikayetçi.

Esnaf, “Turist geliyor, cebinde 50 dolar ama biz alamıyoruz. Hâlâ çaresiziz” diyerek mağduriyeti dile getiriyor.

Piyasadaki bu gelişmeler, ekonomi çevrelerinde geniş tartışmalara neden oluyor. Tedbirlerin ne kadar süreceği merak konusu.

Uzmanlar, banknot güvenlik denetimlerinin artırılmasını ve bilgilendirme çalışmalarının güçlendirilmesini öneriyor.

Resmi kurumların, sahte para ile mücadelede güncel yol haritası yayımlaması bekleniyor.

Bu süreçte vatandaşların dikkatli olması, resmi kanallardan bilgi alması önem taşıyor.

Sonuç olarak, 50 dolarlık banknotlarla ilgili uygulamalar, piyasadaki risk algısından kaynaklanıyor. Bu risk, özellikle 2009 öncesi filigransız banknotlarda yoğunlaşıyor.