Yargı süreçleri, toplumun en çok ilgi gösterdiği konular arasında yer almaya devam ediyor. Özellikle siyasi yargılamalar, yolsuzluk iddiaları ve toplumsal olaylara ilişkin davalar, geniş kitleleri etkilemeye aday. Peki, yeni yılda hangi dosyalar ön plana çıkacak? Bu süreçler, hukuk devleti tartışmalarını da beraberinde getirerek heyecan uyandırıyor.
Yargı gündeminin en dikkat çekici kısmı, büyükşehir belediyelerine yönelik soruşturmalar ve davalar olacak. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bağlantılı geniş kapsamlı bir dava, mart ayında ilk duruşmasıyla başlayacak. Bu davada yüzlerce sanık yargılanacak, suç örgütü kurma, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları gündeme gelecek. Sanıklar arasında üst düzey isimler yer alıyor, ceza talepleri binlerce yılı buluyor. Gizli tanık ifadeleri ve delillerin tartışılacağı bu süreç, uzun sürecek duruşmalarla dikkat çekecek.
Aynı bağlamda, diploma iptali ve sahte belge iddialarına ilişkin davalar da devam edecek. İdare mahkemelerinde iptal talepleri görüşülecek, ceza mahkemelerinde ise resmi belgede sahtecilik suçlamaları ele alınacak. Bu dosyalar, adaylık süreçlerini etkileyebilecek nitelikte. Ayrıca bilirkişi etkileme teşebbüsü ve hakaret iddiaları da ayrı duruşmalarla ilerleyecek. İstinaf ve Yargıtay aşamaları, siyasi yasak tartışmalarını beraberinde getirecek.
Belediye başkanlarına yönelik ayrı davalar da yoğunluk yaratacak. Beşiktaş merkezli suç örgütü iddialarıyla başlayan süreçte, birden fazla belediye başkanı sanık konumunda. Tutuklu yargılamalar devam ederken, rüşvet soruşturmaları yeni iddianamelerle hakim karşısına çıkacak. Antalya ve diğer illerdeki belediye dosyaları da benzer iddialarla gündemde kalacak.
Parti kurultay ve kongrelerine ilişkin iptal davaları, iç siyaseti etkileyecek. Olağan kurultay iptali talepleri istinaf aşamasında, ceza dosyaları ise duruşmalarla sürecek. İl kongreleri ve kayyım atamaları da hukuk mücadelesine dönüşmüş durumda.
Toplumsal olaylara ilişkin eski dosyalar da yeniden hareketlenecek. Gezi Parkı olaylarıyla bağlantılı yargılamalarda, hak ihlali kararları uygulanmaya çalışılacak. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının etkisiyle tahliye talepleri gündeme gelecek. Benzer şekilde, Kobani olayları davasında istinaf süreçleri ve tahliye başvuruları takip edilecek. İmralı koşulları ve umut hakkı tartışmaları da bu dosyaları etkileyecek.
Kara para aklama ve finansal operasyonlara ilişkin dosyalar, holdingler ve medya şirketlerini kapsayacak. Rüşvet iddialarıyla bağlantılı eski savcı ve avukat yargılamaları Yargıtay'da sürecek.
Spor dünyasını sarsan bahis skandalı davaları, futbolcular ve yöneticileri kapsayacak. Tutuklu sanıkların duruşmaları devam ederken, yeni dalgalar bekleniyor.
Ünlülere yönelik uyuşturucu operasyonları da yargıya taşınacak. Kullanımı kolaylaştırma ve pozitif test sonuçları iddialarıyla birden fazla isim hakim karşısında olacak.
Büyük felaketlere ilişkin davalar toplum vicdanını yaralamaya devam edecek. Otel yangınlarında ihmaller zinciri tartışılacak, istinaf incelemeleri sürecek. Fabrika yangınları ve bina çökmeleri dosyalarında iş güvenliği eksiklikleri öne çıkacak. Zehirlenme ve cinayet soruşturmaları da dava aşamasına gelecek.
Gazetecilere yönelik davalar, tehdit ve casusluk iddialarıyla ilerleyecek. İstinaf süreçleri ve yeni yargılamalar başlayacak.
Tüm bu dosyalar, hukuk üstünlüğü ve adil yargılanma tartışmalarını derinleştirecek. 2026 yargı yılı, siyasi ve toplumsal etkileriyle uzun süre konuşulacak gelişmelere sahne olacak. Bu süreçler, umut ve endişeyi bir arada barındırarak heyecan yaratıyor. Adalet arayışının nasıl şekilleneceği, herkesin merak konusu.