Siyasi partilerin iç dinamikleri, seçim süreçlerini doğrudan etkileyen en kritik unsurlar arasında yer alıyor. Özellikle uzun yıllardır iktidarda olan partilerde, zamanla oluşan yapılar ve alışkanlıklar, saha performansını belirleyen faktörler haline geliyor. Kulislerde dile getirilen görüşler, geleceğe dair önemli ipuçları verirken, teşkilatların etkinliği de sıkça mercek altına alınıyor.
AKP kulislerinde son dönemde en çok konuşulan konuların başında teşkilat yapısı geliyor. Parti kaynakları, mevcut yapının halkla temasını azalttığını ve bu durumun gelecekteki seçimlerde ciddi sorunlar yaratabileceğini ifade ediyor. Özellikle saha çalışmalarının etkinliği konusunda endişeler ön plana çıkarken, değişim talepleri giderek yükseliyor.
Teşkilatların kuruluş yıllarında mahalle mahalle, hane hane dolaşan, sokakla birebir temas kuran bir modelden uzaklaştığı belirtiliyor. Zaman içinde yerel güç dengelerinin etkisiyle daha dar bir yapıya evrildiği, program ve protokol odaklı bir hale geldiği görüşü hakim. Bu değişimde 2015 sonrası dönemin etkili olduğu vurgulanırken, vefa ilkesinin göz ardı edildiği eleştirileri de kulislerde yankı buluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sıkça vurguladığı dava bilincinin, yerel dengelerin baskısı altında zayıfladığı yönündeki rahatsızlıklar artıyor. Kulislerde sorunların kişilerden ziyade oluşan yapı ve alışkanlıklardan kaynaklandığı yorumu yaygınlaşıyor. Bu durumun kalıcı hale gelmesinden endişe duyulurken, kurucu kadrolarla bağın yeniden güçlendirilmesi çağrıları yapılıyor.
Mevcut teşkilat yapısıyla yapılacak saha çalışmalarının 2028 seçimlerinde partiyi zor durumda bırakacağı savunuluyor. Parti içinden bir yetkilinin doğrudan dile getirdiği gibi, halktan kopukluk ciddi bir risk olarak görülüyor. Bu kadroyla seçim kazanmanın zor olduğu yönündeki görüşler, itiraf niteliğinde değerlendiriliyor.
Teşkilatların sokak nabzını tutan, halkla iç içe bir yapıya dönmesi gerektiği ortak beklenti haline gelmiş durumda. Vefa ve dava bilincinin fiiliyata dökülmesi talebi, parti içindeki muhalif seslerin de gündeminde. Yerel dengelerden arındırılmış, daha dinamik bir teşkilat modeli arayışı ön plana çıkıyor.
Bu tartışmalar, parti yönetiminin önündeki en önemli sınavlardan biri olarak görülüyor. Saha temasının azalması, vatandaşla bağın zayıflaması gibi unsurlar, seçim stratejilerini doğrudan etkileyecek nitelikte. Kulislerdeki bu açık ifadeler, değişim sürecinin hızlanabileceğine işaret ediyor.
Ayrıca parti milletvekillerinin medya görünürlüğü de eleştiri konusu oluyor. İktidarı savunmanın gazetecilere bırakıldığı yönündeki görüşler, vekillerin tartışma programlarına daha aktif katılmasını gerektirdiğini gösteriyor. Bu durumun parti iletişimini zayıflattığı belirtiliyor.
Teşkilat yapısındaki bu rahatsızlıkların açıkça dile getirilmesi, parti içinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Halktan kopukluk algısının kırılması için somut adımlar atılması bekleniyor. Saha çalışmalarının yeniden canlandırılması, 2028 hazırlıklarında kilit rol oynayacak.
Kulislerdeki bu ifadeler, partinin kendi iç muhasebesini yaptığını ortaya koyuyor. Dava bilinci ve vefa kavramlarının yeniden merkeze alınması, ortak talep olarak yükseliyor. Bu süreçte yerel dengelerin aşılması, teşkilatların güçlendirilmesi öncelikli görülüyor.
Sonuç olarak, AKP kulislerinde 2028 seçimlerine yönelik endişeler teşkilat yapısı üzerinden yoğunlaşıyor. Halktan kopukluk ve mevcut kadrolarla kazanma zorluğu gibi itiraflar, değişim ihtiyacını gözler önüne seriyor. Parti içindeki bu tartışmalar, önümüzdeki dönemde saha stratejilerini şekillendirecek ve seçim hazırlıklarını etkileyecek nitelikte. Teşkilat yenilenmesi, başarı için vazgeçilmez görülüyor.





