Medya sektörü her yıl çeşitli denetimlerle karşı karşıya kalır ve bu süreçler, yayın ilkelerinden basın özgürlüğüne kadar geniş bir yelpazede tartışmalara yol açar. Özellikle yıl sonu bilançoları, sektördeki dengeleri ve yaptırımları gözler önüne serer.

2025 yılı, medya kuruluşları için yoğun yaptırımların damga vurduğu bir dönem oldu. Haber ve yorum programları ön plana çıkarken, cezalar hem televizyon kanallarını hem de dijital platformları etkiledi.

RTÜK, yıl boyunca toplam 99 yaptırım kararı aldı. Bu kararlar kapsamında 32 ayrı kuruma 146 milyon 700 bin lira idari para cezası uygulandı. Ulusal televizyon kanallarına yönelik yaptırımlar ağırlıkta olup, 61 yaptırım bu kapsama girdi ve ceza tutarı 141 milyon 700 bin liraya ulaştı.

Haber ve yorum programları en çok hedef alınan alanlar arasında yer aldı. Bu programlara toplam 54 yaptırım uygulanırken, bunların 45'i eleştirel yayınlarıyla bilinen kanallara yöneldi. Sözcü TV'ye 15 idari para cezası ile birlikte 10 gün yayın durdurma ve program durdurmalar, TELE1'e 15 idari para cezası ile 5 gün yayın durdurma, Halk TV'ye 13 idari para cezası ile 10 gün yayın durdurma yaptırımları dikkat çekti.

NOW TV ise haber programları nedeniyle 5 ayrı ceza aldı. Toplamda 25 gün ekran karartma cezası verilirken, NOW, Halk TV, TELE1 ve Sözcü TV'de 7 program 29 kez durduruldu. Bu yaptırımlar, yayın ilkelerinin ihlali gerekçeleriyle uygulandı.

Dijital platformlar da cezadan nasibini aldı. Prime Video'ya "Aşkın Gücü" adlı yarışma programında kadınları aşağılayıcı ve istismar edici içerikler nedeniyle yüzde 3 idari para cezası ile içerik çıkarma yaptırımı verildi. Programda kadınların nesne veya ödül gibi sunulması, cinsiyet rollerinin klişe kalıplara hapsedilmesi ve kadın istismarını teşvik eden unsurlar gerekçe gösterildi.

Ayrıca Netflix, Prime Video, MUBİ, HBO Max, Disney XD ve Spotify gibi platformlardan 10 içerik katalogdan çıkarıldı. Bu kararlar, yayın hizmetlerinin genel ahlak ve toplumun milli manevi değerlerine aykırılık gibi nedenlerle alındı.

Yaptırımların dağılımı, eleştiri sınırlarının aşılması ve masumiyet karinesinin ihlali gibi gerekçelere dayandı. Özellikle Sinan Ateş suikastı gibi haberlerde muhalif kanallara cezalar gelirken, bazı şikayetlerin işleme alınmaması tartışma yarattı.

Medya sektöründeki dönüşümler de bilanço kapsamında öne çıktı. Yargı süreçleri nedeniyle EkoTürk, Flash Haber, Habertürk, Show TV, Bloomberg HT, HT Spor ve TELE1 gibi kuruluşlar TMSF kontrolüne geçti. Bu değişimler, yayın politikalarında, haber dilinde ve kurumsal kimliklerde ciddi etkiler yarattı.

Eleştirel yayın yapan kanalların hedef alındığı yönündeki görüşler, yılın gazetecilik açısından zor geçtiğini ortaya koydu. Haber alma hakkının kısıtlanması, muhalefet canlı yayınlarının ceza gerekçesi yapılması gibi unsurlar, sektörde kaygı yarattı.

Milli Birlik Tehlikede mi? Gizli Tehditler Ortaya Çıkıyor
Milli Birlik Tehlikede mi? Gizli Tehditler Ortaya Çıkıyor
İçeriği Görüntüle

Yaptırımların halkın haber alma hakkına etkisi büyük oldu. Ağır para cezaları ve yayın durdurmalar, medya kuruluşlarını ekonomik olarak zorlarken, çok sesliliğe darbe vurduğu belirtildi.

İfade özgürlüğünün kapsamı da tartışıldı. Rahatsız edici veya iktidarı eleştiren yayınların da bu özgürlük içinde yer aldığı vurgulanırken, tarafsızlık ve adillik sorgulandı.

2025 bilançosu, medya tarihine sansür ve ağır cezaların yılı olarak geçti. Rekor ceza tutarları ve ekran karartmalar, sektördeki dengesizliği gözler önüne serdi.

Gelecek dönemde benzer yaptırımların devam edip etmeyeceği merak konusu. Medya kuruluşlarının yayın ilkelerine uyumu kadar, denetim mekanizmalarının adilliği de yakından izlenecek.

Bu gelişmeler, basın özgürlüğü ve demokrasi açısından önemli ipuçları sunuyor. Sektördeki dönüşümler, önümüzdeki yıllarda daha fazla tartışmaya yol açabilir. Yıl sonu bilançoları, her zaman medya dünyasında yeni başlangıçlara işaret eder.