Merkez Bankası'nın Para Politikası Kurulu, her toplantısında ekonominin nabzını tutuyor; ama yarınki, özellikle kritik bir eşikte. Eylül ayında politika faizi yüzde 43'ten yüzde 40,5'e çekilmişti, bu hamle piyasalarda dalgalanmalara yol açmıştı. Şimdi, herkes gözünü Fatih Karahan başkanlığındaki bu toplantıya dikmiş; saat 14'te açıklanacak karar, sadece bir rakam olmayacak, arkasında enflasyon beklentilerinin haritası yatacak. Piyasalar, indirim umuduyla doluyken, asıl sır metnin satır aralarında gizli. Bir ekonomist, bu indirimin "şahin" nitelikte olacağını söylüyor; yani yumuşak bir dokunuş değil, temkinli bir adım.

ALB Yatırım Başekonomisti Doç. Dr. Filiz Eryılmaz'ın verdiği röportajda bu beklentiyi netleştiriyor. "Bir indirim olacak ama şahin bir indirim olacak. Dolayısıyla bunu metinden okuyacağız," diyor Eryılmaz, sesinde bir kararlılık var. Ona göre, Merkez Bankası güçlü bir sinyal vermek istiyorsa 100 baz puanlık indirim gelebilir; reel sektörü ön plana çıkarıp pozitif reel faiz vurgusu yapmak isterse ise 150 baz puana çıkabilir. Bu iki senaryo arasında, kararın tonu belirleyici olacak – sanki bir satranç hamlesi gibi, her taş dikkatle yerleştiriliyor. Eryılmaz'ın bu öngörüsü, piyasaların kulak kabarttığı bir fısıltı; çünkü indirim miktarı, sadece bugünü değil, önümüzdeki ayları da şekillendirecek.

Politika metni, bu oyunun kalbi. Eryılmaz, özellikle ilk paragrafın enflasyon odaklı duruşunu vurguluyor: "Metin oldukça şahin ama ekim ayı enflasyonuna ilişkin piyasayı yönlendiren bir duruşu olacak mı? Bu sorunun cevabına bakıyor olacağız." Metin, sıkı tedbirleri öne çıkarırsa, "gerektiğinde faiz artışı yapılabileceği" anlamı taşıyan dolaylı ifadeler içerebilir. Ama Eryılmaz, Merkez Bankası'nın daha net bir şahinlik sergileyebileceğini ekliyor: "Dolayısıyla daha şahin bir metin olacak mı burayı da takip edeceğiz." Bu satırlar, okurken tüyleri diken diken ediyor; çünkü bir paragraf, yatırımcıların uykusuz gecelerine dönüşebilir. Eylül'deki indirimden beri enflasyon verileri yakından izleniyor, ve metin bu verilere göre enflasyon beklentilerini ya yatıştıracak ya da alevlendirecek.

Düşünün, eylül ayındaki o yüzde 2,5'lik indirim piyasalarda nasıl bir rahatlama yaratmıştı; borsa yükselmiş, döviz kurları hafif soluklanmıştı. Ama şimdi, ekim ayı enflasyonuna dair ipuçları her zamankinden değerli. Eryılmaz'ın sözleri burada devreye giriyor: İndirim reel sektörü destekleyecekse 150 baz puan, yoksa 100 baz puanla sınırlı kalacak. Bu ayrım, sanayiciden çiftçiye, her kesimi etkiliyor; bir fabrika sahibi için faiz maliyeti düşerse üretim artar, ama şahin ton baskın çıkarsa temkinli yatırımlar devreye girer. Piyasalar, bu metni adeta bir dedektif gibi okuyacak; her kelime, bir ipucu taşıyor.

Yarınki kararın yankıları, sadece faizle sınırlı kalmayacak. Enflasyonun ekim ayı verileri, metnin anahtarı; eğer piyasa beklentileri yönlendirilirse, yıl sonu tahminleri değişebilir. Eryılmaz, bu noktada Merkez Bankası'nın "pozitif reel faiz" vurgusunu öne çıkarıyor; bu, ekonomiyi canlandırma çabalarının bir parçası. Ama şahin metin, faiz artışı ihtimalini masada tutarsa, yatırımcılar pozisyonlarını gözden geçirecek. Hatırlayın, eylül indirimi sonrası döviz kurları nasıl hareketlenmişti; benzer bir senaryo, yarın yeniden sahneye çıkabilir.

Devlet Bahçeli'nin Beklenmedik Adımları Siyasi Dengeleri Nasıl Değiştirecek?
Devlet Bahçeli'nin Beklenmedik Adımları Siyasi Dengeleri Nasıl Değiştirecek?
İçeriği Görüntüle

Ekonominin bu ince dengesinde, her oyuncu rolünü oynuyor. Reel sektör, indirimden medet umarken, enflasyonun gölgesi herkesi tedirgin ediyor. Eryılmaz'ın 100-150 baz puan aralığı tahmini, bu tedirginliğin bir yansıması; sanki bir ip cambazlığı gibi, Merkez Bankası hem büyümeyi destekleyecek hem enflasyonu dizginleyecek. Metnin ilk paragrafı, bu cambazlığın ipini elinde tutan unsur. Piyasalar, yarın saat 14'ü beklerken, kahvehanelerden borsa salonlarına kadar sohbetler aynı: "Şahin mi olacak, yoksa yumuşak mı?"

Bu karar, sadece bir toplantı değil; ekonominin geleceğinin bir aynası. Eylül'deki yüzde 40,5 seviyesinden sonra, yarınki hamle enflasyonun ritmini belirleyecek. Eryılmaz'ın öngörüsü, bu ritmin şahin bir ezgi olacağını söylüyor; indirim gelecek ama temkinli. Politika metni, ekim enflasyonuna dair yönlendirmeyle piyasayı yatıştırırsa, borsa yeşile dönebilir; yoksa kırmızı alarm çalabilir. Yatırımcılar, yarınki açıklamayı beklerken ceplerini yokluyor; bir baz puan, binlerce liralık fark yaratıyor.

Yarınki toplantı, Merkez Bankası'nın elindeki kartları masaya serecek. Fatih Karahan'ın başkanlığında, PPK üyeleri bu hamleyi tartarken, Eryılmaz gibi ekonomistlerin sesi rehber oluyor. 100 baz puan mı, 150 mi? Şahin metin mi, yoksa enflasyonu yatıştıran bir ton mu? Bu soruların cevapları, yarından itibaren hayat bulacak. Piyasalar, bu cevabı ararken, hepimiz bir nefes tutmuşuz; çünkü faiz, sadece bir rakam değil, hepimizin cebindeki paranın kaderi.